Amerika'da uzun yıllar yaşamış İranlı bir doktor ile evlenen ve Humeyni rejimi ile birlikte kısa bir süre için bu ülkeye giden Amerikalı Betty ile kızı Mehtap'ın kaçış hikayesini anlatan ve beyaz perdeye de aktarılan "Kızım Olmadan Asla" adlı romanda anlatılanlarla, Erzurumlu Şikar Atila ile Ürdünlü kocasından olan 19 yaşındaki Ümit El Tayyar'ın mücadelesi büyük benzerlikler gösteriyor.
Erzurum'da yaşamını sürdüren 50 yaşındaki Şikar Atila, 19 yaşındaki oğlu Ümit ile Ürdün'den kaçmayı başarmasına rağmen Dadaşkent Beldesi'nde bir apartmanın bodrum katında şimdi yoksulluğa karşı mücadele vererek ayakta kalmaya çaba sarfediyor.
DE?İŞEN HAYAT HİKAYESİ
Almanya'da bulunan yakınlarının yanına 1971 yılında çalışmaya giden Şikar Atila, Almanya'nın Wuppertal kentinde terzi olarak çalışırken 1974 yılında kendisi gibi Almanya'da işçi olarak çalışan Ürdünlü İbrahim Saleh El Tayyar ile tanışınca hayatı tamamen değişir. Türk kızı Şikar, ailesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen Ürdünlü İbrahim ile yaşamını birleştirir.
Evliliklerinden Serap, Ümit ve Sema adında üç çocuğu olan Şikar ile kocası arasında başlayan huzursuzluklar, Ürdünlü İbrahim'in ülkesinde evli olduğunun öğrenilmesi üzerine daha da artar. Ürdünlü İbrahim, çocuklarını bir gün eşinden habersiz ülkesine götürünce 1986 yılında Şikar, turist pasaportuyla çocuklarının peşinden bu ülkeye gitmek zorunda kalır.
ÜRDÜN'DE HAPİS HAYATI
Ürdün'de çocuklarına kavuşan Şikar, 14 yıl bahçeli bir evde hapis hayatı yaşamasına rağmen çocuklarıyla birlikte olmanın mutluluğuyla yetinmek zorunda kalır. Fakat Türk gelini istemeyen Ürdünlü İbrahim'in ailesinin baskısıyla bunalan Şikar Atila, yaşadığı sıkıntılı günleri, şöyle anlattı:
"Öteki eşiyle birlikte, benim Almanya'da çalışıp biriktirdiğim paralarla aldığımız bahçeli evde kalıyorduk. Kocam ruh hastasıydı, beni ve oğlum Ümit'i öldürmekle tehdit ediyordu. Benim kaçmamdan korktuğu için 14 yıl boyunca evden dışarı dahi bırakmadı. Tam bir hapis hayatı yaşadım."
ÜRDÜN'DEN KAÇIŞ
Ürdün'e turist pasaportuyla geldiği ve 14 yıl boyunca kaçak olarak yaşadığını anlatan Şikar Atila, yaşadıklarını daha fazla dayanamayarak, bundan 1 yıl önce bir gece kızlarını Ürdün'de bırakarak oğluyla birlikte kaçmayı başarmış.
Ürdünlü kocasının, oğlu Ümit'i, kendi tarafını tutmasından dolayı dövdüğünü anlatan Şikar Atila, bir gece Ürdün'den kaçmak için oğluyla birlikte evi terk edip Türk Konsolosluğu'na sığındığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ben evi terk edip kaçarken kızlarımdan Sema kalp krizi geçirmiş. Kocam onunla ilgilenirken biz kaçmayı başardık. Yıllarca kaçak olarak kaldığım Ürdün'den çıkmamız için 475 Dinar para cezası ödememiz gerekliydi. Yanımızda paramız yoktu. Türk Konsolosluğu'ndakilerin yardımı ile cezayı ödeyebildim. Daha sonra pasaport işlemlerimizi yaptırdık fakat uçak bileti alacak paramız yoktu. Ailemden yardım talep ettim. Ürdünlü birisiyle evlendiğim için bana kızgın olan ailem de uçak biletlerini almam için para göndermedi. Tamamıyla ortada kalmıştık. Bu sefer yine imdadımıza yine Türk Konsolosluğu yetişti. Uçak biletlerimizi aldılar ve böylece 14 yıl büyük baskıya maruz kaldığım ve hapis hayatı yaşadığım Ürdün'den kaçarak Ankara'ya ulaştık."
SIKINTILAR SÜRÜYOR
Ankara'dan Erzurum'a dönen Şikar Atila, büyük mücedeleler verdikten sonra döndüğü anavatanında şimdi yoksullukla mücadele ettiğini anlatarak, bir parke fabrikasında ayda 80 milyon lira maaşla çalıştığını belirtti.
Oturduğu bodrum dairesine ayda 40 milyon lira ödediğini ve bu ay sonu kirayı artıramadığı için evden çıkmak zorunda kalacağını söyleyen Şikar Atila, "Kocam beni evden kaçarken boşadı. Almanya'da yıllarca kazanıp biriktirdiğim param ile Ürdün'de yatırım yapmıştık. Şimdi beş kuruşumuz yok. Hayatta kalma mücadelesi veriyoruz" dedi.
Ürdün'de bırakarak kaçtığı 2 kızının nişanlı olduklarını ve yakında evleneceklerini anlatan Şikar Atilla, kızlarını çok özlediğini fakat telefonla bile görüştürülmediğini söylerken göz yaşlarına hakim olamıyordu. Şikar Atila, "Kızlarımı özlüyorum ama bir daha Ürdün'e asla dönmem" dedi.
Erzurum'da yaşamını sürdüren 50 yaşındaki Şikar Atila, 19 yaşındaki oğlu Ümit ile Ürdün'den kaçmayı başarmasına rağmen Dadaşkent Beldesi'nde bir apartmanın bodrum katında şimdi yoksulluğa karşı mücadele vererek ayakta kalmaya çaba sarfediyor.
DE?İŞEN HAYAT HİKAYESİ
Almanya'da bulunan yakınlarının yanına 1971 yılında çalışmaya giden Şikar Atila, Almanya'nın Wuppertal kentinde terzi olarak çalışırken 1974 yılında kendisi gibi Almanya'da işçi olarak çalışan Ürdünlü İbrahim Saleh El Tayyar ile tanışınca hayatı tamamen değişir. Türk kızı Şikar, ailesinin tüm karşı çıkmalarına rağmen Ürdünlü İbrahim ile yaşamını birleştirir.
Evliliklerinden Serap, Ümit ve Sema adında üç çocuğu olan Şikar ile kocası arasında başlayan huzursuzluklar, Ürdünlü İbrahim'in ülkesinde evli olduğunun öğrenilmesi üzerine daha da artar. Ürdünlü İbrahim, çocuklarını bir gün eşinden habersiz ülkesine götürünce 1986 yılında Şikar, turist pasaportuyla çocuklarının peşinden bu ülkeye gitmek zorunda kalır.
ÜRDÜN'DE HAPİS HAYATI
Ürdün'de çocuklarına kavuşan Şikar, 14 yıl bahçeli bir evde hapis hayatı yaşamasına rağmen çocuklarıyla birlikte olmanın mutluluğuyla yetinmek zorunda kalır. Fakat Türk gelini istemeyen Ürdünlü İbrahim'in ailesinin baskısıyla bunalan Şikar Atila, yaşadığı sıkıntılı günleri, şöyle anlattı:
"Öteki eşiyle birlikte, benim Almanya'da çalışıp biriktirdiğim paralarla aldığımız bahçeli evde kalıyorduk. Kocam ruh hastasıydı, beni ve oğlum Ümit'i öldürmekle tehdit ediyordu. Benim kaçmamdan korktuğu için 14 yıl boyunca evden dışarı dahi bırakmadı. Tam bir hapis hayatı yaşadım."
ÜRDÜN'DEN KAÇIŞ
Ürdün'e turist pasaportuyla geldiği ve 14 yıl boyunca kaçak olarak yaşadığını anlatan Şikar Atila, yaşadıklarını daha fazla dayanamayarak, bundan 1 yıl önce bir gece kızlarını Ürdün'de bırakarak oğluyla birlikte kaçmayı başarmış.
Ürdünlü kocasının, oğlu Ümit'i, kendi tarafını tutmasından dolayı dövdüğünü anlatan Şikar Atila, bir gece Ürdün'den kaçmak için oğluyla birlikte evi terk edip Türk Konsolosluğu'na sığındığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ben evi terk edip kaçarken kızlarımdan Sema kalp krizi geçirmiş. Kocam onunla ilgilenirken biz kaçmayı başardık. Yıllarca kaçak olarak kaldığım Ürdün'den çıkmamız için 475 Dinar para cezası ödememiz gerekliydi. Yanımızda paramız yoktu. Türk Konsolosluğu'ndakilerin yardımı ile cezayı ödeyebildim. Daha sonra pasaport işlemlerimizi yaptırdık fakat uçak bileti alacak paramız yoktu. Ailemden yardım talep ettim. Ürdünlü birisiyle evlendiğim için bana kızgın olan ailem de uçak biletlerini almam için para göndermedi. Tamamıyla ortada kalmıştık. Bu sefer yine imdadımıza yine Türk Konsolosluğu yetişti. Uçak biletlerimizi aldılar ve böylece 14 yıl büyük baskıya maruz kaldığım ve hapis hayatı yaşadığım Ürdün'den kaçarak Ankara'ya ulaştık."
SIKINTILAR SÜRÜYOR
Ankara'dan Erzurum'a dönen Şikar Atila, büyük mücedeleler verdikten sonra döndüğü anavatanında şimdi yoksullukla mücadele ettiğini anlatarak, bir parke fabrikasında ayda 80 milyon lira maaşla çalıştığını belirtti.
Oturduğu bodrum dairesine ayda 40 milyon lira ödediğini ve bu ay sonu kirayı artıramadığı için evden çıkmak zorunda kalacağını söyleyen Şikar Atila, "Kocam beni evden kaçarken boşadı. Almanya'da yıllarca kazanıp biriktirdiğim param ile Ürdün'de yatırım yapmıştık. Şimdi beş kuruşumuz yok. Hayatta kalma mücadelesi veriyoruz" dedi.
Ürdün'de bırakarak kaçtığı 2 kızının nişanlı olduklarını ve yakında evleneceklerini anlatan Şikar Atilla, kızlarını çok özlediğini fakat telefonla bile görüştürülmediğini söylerken göz yaşlarına hakim olamıyordu. Şikar Atila, "Kızlarımı özlüyorum ama bir daha Ürdün'e asla dönmem" dedi.