AKEL - tarihi özellikleri
1- 1960 sürecinde - Makarios zamanında iki kısım - Kıbrıs Devletinin kuruluşunda da hayır oyu vermişti.
2- AB'ye Güney Kıbrıs'ın alınması için de evet oyu vermişti!
a- CTP Başkanı M.A. Talat seçimleri kazanırsa, oturup Annan planının iki tarafın da istedikleri değişmeleri konuşup ortak formüller oluşturur.
Böylece birleşik devlet kurulur. Bu devlette başkanın Türk olmasını buna inanmayan sağcılara tercih ederim demiştir. (13.04.04 Milliyet)
Annan Planı hakkındaki düşünceler
Annan Planı ama aynen değil. Bu planın felsefesi korunarak iki tarafın da istekleri üzerinde tartışmalar yapılır. Uzlaşmalar olur. Sonra da Türkiye'ye, Yunanistan'a, İngiltere'ye ve BM'ye bunlar sunulur. Biz uzlaştık, bunları referanduma götürün deriz.
Burada söylenenler:
1- Taraftarlar oturup tartışırlar. İsteklerini masaya koyarlar.
2- Anlaşırlar,
3- Anlaştıklarını garantör devletlere ve BM'ye sunarlar,
4- Referanduma sunarlar.
Ama şu anda bu konuşmalardan sadece birincisi gerçekleşmiş. Diğerleri gerçekleşmemiştir. Diğer üçü yok. AKEL de buna rağmen bunlara hayır demiyor. Sadece ertelenmesini istiyor.
5- Denktaş haklı mı?
A- Denktaş doğru teşhiste bulunmuş ama çekilmekle hata etmiştir.
B- Türk tarafı da gitmeseydi. Türkler yine kaçtılar denecekti ve itham edilecekti!
C- Şu anda Rumlar uzlaşmazlık kıyısında durmaktadırlar.
D- KKTC'de referandum mutlaka yapılmalıdır. Böylece kimin iyi kimin kötü niyetli olduğu meydana çıkacaktır (Güneri Civaoğlu 13.04.04).
Fransa'nın asimilasyon planları
4- BBC eski yöneticisi Andrew Mango:
a- Fransa AB'yi federal bir devlet yapmak arzusundadır.
b- Türkiye'yi güç asimile edebileceğini-Massedilebileceğini düşünüyor. Bu bir!
c- İkincisi de Türkiye'nin AB içinde ABD'nin 2. bir "Truva Atı" olacağını da düşünmektedir. (Birincisi İngilteredir!)
Not: Onun için Türkiye AB kapısını zorladıkça, işler yokuşa sürülmektedir! 2004 sonunda bakalım ne olacaktır.
Güney Kıbrıs'ta "hayır"
konusu değişir miydi?
1- AKEL ertelensin dedi. BM, AB ve ABD'yi bu karar şaşırttı.
2- Papadopulos da hayır dediğine göre sandıkta güneyde hayır çıkacaktı.
3- Rum halkı Annan planının kendilerine büyük haksızlık yaptığı kanısındaydılar. Gelecekte riskler taşımaktadır diyorlar.
4- Ama bugünkü "Yeşil Hattın" kalıcı olacağını da düşünenler vardı. Gerçi Rum tarafında tekrar bir 2. referandum yapılabilir kanısındaydılar. Ama Türk tarafı için onun şu andaki, ertelemeden farksız olmazdı. Çünkü Türkler için AB kapıları 1 Mayıs'tan sonra kapatılmaktaydı.
5-Rumlar hayır derse, ambargo kalkar KKTC tanınır mıydı? Bu konular hemen olmaz. Çok beklemek gerekecektir. Bu ambargoda en etkilisi "Güney Kıbrıs'ın ambargosu" oldu.
A- KKTC'yi tanımadı - Tedbirler uyguladı - KKTC'ye direk uçak seferleri yapılamadı - Magosa Limanı'na giden gemiler Rumların kara listesine alındı. AB ülkeler KKTC'nin ürünlerine Güney'den sertifikalı olması şart koştu.
B- Diyelim ki Rumları hayır demesiyle düşünceler Türk tarafının lehine düzeldi.
1- Güney ile ticaret başlayabilir mi - hayır!
2 - Ya AB ülkeleri ile? - İşte bu konuda ABD ve AB'nin tanımaya giden tavırları önemli olacaktı.
3 - Bunun yanında KKTC mallarının da ekonomik olarak rekabet edebilecek duruma gelmesi gerekmektedir.
Kısacası: Bu durumdan kurtulması oldukça uzun ve zor olacaktır! Sami Kohen
1- 1960 sürecinde - Makarios zamanında iki kısım - Kıbrıs Devletinin kuruluşunda da hayır oyu vermişti.
2- AB'ye Güney Kıbrıs'ın alınması için de evet oyu vermişti!
a- CTP Başkanı M.A. Talat seçimleri kazanırsa, oturup Annan planının iki tarafın da istedikleri değişmeleri konuşup ortak formüller oluşturur.
Böylece birleşik devlet kurulur. Bu devlette başkanın Türk olmasını buna inanmayan sağcılara tercih ederim demiştir. (13.04.04 Milliyet)
Annan Planı hakkındaki düşünceler
Annan Planı ama aynen değil. Bu planın felsefesi korunarak iki tarafın da istekleri üzerinde tartışmalar yapılır. Uzlaşmalar olur. Sonra da Türkiye'ye, Yunanistan'a, İngiltere'ye ve BM'ye bunlar sunulur. Biz uzlaştık, bunları referanduma götürün deriz.
Burada söylenenler:
1- Taraftarlar oturup tartışırlar. İsteklerini masaya koyarlar.
2- Anlaşırlar,
3- Anlaştıklarını garantör devletlere ve BM'ye sunarlar,
4- Referanduma sunarlar.
Ama şu anda bu konuşmalardan sadece birincisi gerçekleşmiş. Diğerleri gerçekleşmemiştir. Diğer üçü yok. AKEL de buna rağmen bunlara hayır demiyor. Sadece ertelenmesini istiyor.
5- Denktaş haklı mı?
A- Denktaş doğru teşhiste bulunmuş ama çekilmekle hata etmiştir.
B- Türk tarafı da gitmeseydi. Türkler yine kaçtılar denecekti ve itham edilecekti!
C- Şu anda Rumlar uzlaşmazlık kıyısında durmaktadırlar.
D- KKTC'de referandum mutlaka yapılmalıdır. Böylece kimin iyi kimin kötü niyetli olduğu meydana çıkacaktır (Güneri Civaoğlu 13.04.04).
Fransa'nın asimilasyon planları
4- BBC eski yöneticisi Andrew Mango:
a- Fransa AB'yi federal bir devlet yapmak arzusundadır.
b- Türkiye'yi güç asimile edebileceğini-Massedilebileceğini düşünüyor. Bu bir!
c- İkincisi de Türkiye'nin AB içinde ABD'nin 2. bir "Truva Atı" olacağını da düşünmektedir. (Birincisi İngilteredir!)
Not: Onun için Türkiye AB kapısını zorladıkça, işler yokuşa sürülmektedir! 2004 sonunda bakalım ne olacaktır.
Güney Kıbrıs'ta "hayır"
konusu değişir miydi?
1- AKEL ertelensin dedi. BM, AB ve ABD'yi bu karar şaşırttı.
2- Papadopulos da hayır dediğine göre sandıkta güneyde hayır çıkacaktı.
3- Rum halkı Annan planının kendilerine büyük haksızlık yaptığı kanısındaydılar. Gelecekte riskler taşımaktadır diyorlar.
4- Ama bugünkü "Yeşil Hattın" kalıcı olacağını da düşünenler vardı. Gerçi Rum tarafında tekrar bir 2. referandum yapılabilir kanısındaydılar. Ama Türk tarafı için onun şu andaki, ertelemeden farksız olmazdı. Çünkü Türkler için AB kapıları 1 Mayıs'tan sonra kapatılmaktaydı.
5-Rumlar hayır derse, ambargo kalkar KKTC tanınır mıydı? Bu konular hemen olmaz. Çok beklemek gerekecektir. Bu ambargoda en etkilisi "Güney Kıbrıs'ın ambargosu" oldu.
A- KKTC'yi tanımadı - Tedbirler uyguladı - KKTC'ye direk uçak seferleri yapılamadı - Magosa Limanı'na giden gemiler Rumların kara listesine alındı. AB ülkeler KKTC'nin ürünlerine Güney'den sertifikalı olması şart koştu.
B- Diyelim ki Rumları hayır demesiyle düşünceler Türk tarafının lehine düzeldi.
1- Güney ile ticaret başlayabilir mi - hayır!
2 - Ya AB ülkeleri ile? - İşte bu konuda ABD ve AB'nin tanımaya giden tavırları önemli olacaktı.
3 - Bunun yanında KKTC mallarının da ekonomik olarak rekabet edebilecek duruma gelmesi gerekmektedir.
Kısacası: Bu durumdan kurtulması oldukça uzun ve zor olacaktır! Sami Kohen
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006