Konteynırdaki ekmek

İzmir'de yazdan kalma günler yaşıyoruz. Bizim ikamet ettiğimiz semt bundan otuz- otuz beş yıl önce Bornova'nın yani "burun-ova"nın tarlaları imiş. Şimdilerde o tarlaların pek azı kaldı, bu topraklarda halen maydanoz, tere, roka? yetiştiriliyor. Her taraf sitelerle, siteler insanlarla doldu. İzmir göç alan büyük kentlerimizden biri, bu nedenle durmaksızın genişliyor.Hurdacılar, çöpten pet şişe ve kağıt-karton toplayanlar bütün büyük şehirlerde olduğu gibi sokakların manzarasının tamamlayan "unsurlar" haline geldi. Doğrusunu söylemek gerekirse insan gerçekten üzülüyor, tıp fakültesinde dirsek çürütmüş bir vatandaş olarak çöpten pet şişe toplamanın "halk sağlığı" açısından hiç de doğru ve uygun olmadığını düşünüyorum. Bu vatandaşlarımızın tetanoz aşısı var mı, yok mu Allah bilir. Ellerini korumak için her ne kadar eldiven kullansalar da bizler kırık camları halen çöpe atıyoruz. Eldivenler sıhhi mi, değil mi bilemiyoruz.Bu olgunun daha vahim olan tarafı ise artık kadınların ve kız çocuklarının da bu manzaradaki unsurlar haline gelmeleri? Bu insanlar dertlerini çok güzel anlatıyorlar ancak umursayan yok maalesef, "İçler acısı" deyimi çöpten ekmek çıkaran bu insancıklara öyle yakışıyor ki? Ekmeğini çöpten çıkaranlar kanıtlıyor ki, ekmek hakikaten "arslanın ağzında"? Doğrusunu isterseniz ortada arslan marslan kalmadı ekmek çöp konteynırlarında.Sizleri üzdüm mü üzmedim mi yoksa düşündürdüm mü bilmiyorum. Ülkemizde farklı şekillerde ezilen belki horlanan insanların acil olarak "Vatandaşlık maaşı" ve" Ev hanımları maaşına" ihtiyaç duydukları su götürmez bir gerçektir.Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in projeleri, getireceği faizsiz sistem, vatandaşın cebine para konulması ve piyasanın hareketlenmesi hepimizin arzulaması gereken hayati önem taşıyan tedbirler ve gerekenlerdir. Gönül isterdi ki:" Ben bu işi biliyorum, ben bu işi başarırım" diyen insana bir fırsat vermek hepimizin ümidi ve inancı olsun. Sanırım çöpten ekmek çıkarmak meselesi yetkililerden ziyade ilgilileri bekliyor.