Dün manşetten verdiğimiz Meltem Kolejleri'ne yönelik komplonun kimler tarafından kurulduğunu çörap söküğü gibi gün yüzüne çıkartmaya devam edeceğiz. Zira iftira dolu sahte evraklarla temellendirilen ve okulun kapatılmasına kadar götürülen çığır, Türk hukuk tarihinde eşine rastlanmamış bir organizasyon işi. Son derece cüretkar bir organize. Zira düzenlenen sahte evraklar bir yana, bu düzmecelerin dönem dönem yargı mercilerinin elindeki dosyalara sokuşturulup hakim ve savcıların yanıltılması için kullanılması cüreti işin ayrı bir yönü. Bir de hukukdışı "olur"lar alarak kişilerin banka hesaplarına dadanacak kadar, para hareketlerinden hukukdışı yollarla haberdar olmaya çalışacak kadar hukuk düzenini ve yargı kararlarını hiçe sayanlar var ki, asıl onların maskeleri düşecek.
İgili herkes konuşmalı. Öncelikle Bahçelievler Kaymakamı Abdullah Durukan bey, açıklama yapmalı. Zira, 8 öğretmenin adlarının karşısına sahte imzalar atılmış iftira dolu dilekçeyi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden habersizce bir üst makama havale eden sayın Durukan. Durukan kesinlikle konuşmalı. Kendisine bu düzmece dilekçe, nereden, kimler tarafından geldi? İçeriği dudakları uçuklatacak türden iftiralarla dolu dilekçe sayın Durukan'a sunulunca, Durukan dilekçe sahipleriyle konuştu mu, kimlerle konuştu? İçerik hakkında kimlerle müzakere etti? Durukan, 18 Nisan 2001tarihinde müfettişlerce soruşturulmasını öngörecek kadar ehemmiyet verdiği dilekçenin sahipleriyle birebir görüştü mü?
İlçe Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Morgül beyle görüştüm. Böyle bir dilekçe bizden geçmedi, dedi. Madem, bize bağlı okulla ilgili bir dilekçe; en azından biz haberdar edilmeliydik, diyor. Kaymakam Abdullah Durukan niçin kendi Milli Eğitim Müdürünü dahi haberdar etmeme zorunluluğunda kaldı? Cevap bekliyoruz sayın Durukan.
Bu konuda konuşması gereken bir diğer kamu görevlisi İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey. Geçen hafta Pazar günü Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği 118-Y Lions Kulüpleri Yönetim Çevresi tarafından kendisine "Melvin Jones Fellow Ödülü verilen İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, bu sahte dilekçeler konusunda söyleyecekleri şeyler çok önemli.
Asıl konuşması gerekenler ise Mülkiye Başmüfettişi sayın Hamit Yüksel başkanlığındaki Baki Kestek, İsmail Yaldız, Mehmet Özkan, Ünsal Oran ve Veli Aydemir'den müteşekkil müfettiş kadrosudur. Sayın heyet, sahte dilekçelerde adı geçen öğretmenlerle bizzat yapılan teftiş ve tahkikat neticesinde iftira edilen konuların hepsinin düzmece olduğu ortaya çıktığı halde, Bahçelievler Kaymakamlığı'nın 05. 09. 2001 tarihli malum düzmece dilekçeyi 07. 02. 2001 tarihli ve 107-5/7132-32 sayılı görev emirli teftiş raporlarına nasıl konu ve dayanak edindi? Sayın heyet bu konuda açıklama yapmalı?
Bir diğer nokta daha var. Yargı dosyalarında bir biçimde sümenaltı edilen malum düzmece dilekçe, Meltem Koleji'nin başvurusu üzerine 4. İdare Mankemesi'nde yürütmeyi durdurma kararından sonra, evet nasıl sadece düzmece dilekçe, yani iddiaların doğru olmadığını bildiren soruşturma sonuçları ve teftiş raporları ayıklanarak, sadece iftira dolu dilekçe bir üst İdare Mahkeme dosyasına girdi? Yargıyı etkilemek için mi? Sayın Yüksel, Kestek, Özkan, Yaldız, Oran ve Aydemir'den oluşan Mülkiye Müfettişleri heyeti açıklama yapmalı ve sahte dilekçenin sahip veya sahipleri ortaya çıkartılmalıdır.
Hukukun siyasallaşma ıstırabını her düzeydeki yargı mensubu konuşuyor. Ama sahte dilekçelerle hukukun bu derece komploya dönüşmesi her halde ilk defa vaki oluyor. Bu konuya da ilgili evraklarda imza ve olurları bulunan işbaşında veya müstafi sayın bakanlar, müsteşarlar ve başbakan açıklık getirmeli. Bekliyoruz.
İgili herkes konuşmalı. Öncelikle Bahçelievler Kaymakamı Abdullah Durukan bey, açıklama yapmalı. Zira, 8 öğretmenin adlarının karşısına sahte imzalar atılmış iftira dolu dilekçeyi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden habersizce bir üst makama havale eden sayın Durukan. Durukan kesinlikle konuşmalı. Kendisine bu düzmece dilekçe, nereden, kimler tarafından geldi? İçeriği dudakları uçuklatacak türden iftiralarla dolu dilekçe sayın Durukan'a sunulunca, Durukan dilekçe sahipleriyle konuştu mu, kimlerle konuştu? İçerik hakkında kimlerle müzakere etti? Durukan, 18 Nisan 2001tarihinde müfettişlerce soruşturulmasını öngörecek kadar ehemmiyet verdiği dilekçenin sahipleriyle birebir görüştü mü?
İlçe Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Morgül beyle görüştüm. Böyle bir dilekçe bizden geçmedi, dedi. Madem, bize bağlı okulla ilgili bir dilekçe; en azından biz haberdar edilmeliydik, diyor. Kaymakam Abdullah Durukan niçin kendi Milli Eğitim Müdürünü dahi haberdar etmeme zorunluluğunda kaldı? Cevap bekliyoruz sayın Durukan.
Bu konuda konuşması gereken bir diğer kamu görevlisi İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey. Geçen hafta Pazar günü Uluslararası Lions Kulüpleri Birliği 118-Y Lions Kulüpleri Yönetim Çevresi tarafından kendisine "Melvin Jones Fellow Ödülü verilen İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, bu sahte dilekçeler konusunda söyleyecekleri şeyler çok önemli.
Asıl konuşması gerekenler ise Mülkiye Başmüfettişi sayın Hamit Yüksel başkanlığındaki Baki Kestek, İsmail Yaldız, Mehmet Özkan, Ünsal Oran ve Veli Aydemir'den müteşekkil müfettiş kadrosudur. Sayın heyet, sahte dilekçelerde adı geçen öğretmenlerle bizzat yapılan teftiş ve tahkikat neticesinde iftira edilen konuların hepsinin düzmece olduğu ortaya çıktığı halde, Bahçelievler Kaymakamlığı'nın 05. 09. 2001 tarihli malum düzmece dilekçeyi 07. 02. 2001 tarihli ve 107-5/7132-32 sayılı görev emirli teftiş raporlarına nasıl konu ve dayanak edindi? Sayın heyet bu konuda açıklama yapmalı?
Bir diğer nokta daha var. Yargı dosyalarında bir biçimde sümenaltı edilen malum düzmece dilekçe, Meltem Koleji'nin başvurusu üzerine 4. İdare Mankemesi'nde yürütmeyi durdurma kararından sonra, evet nasıl sadece düzmece dilekçe, yani iddiaların doğru olmadığını bildiren soruşturma sonuçları ve teftiş raporları ayıklanarak, sadece iftira dolu dilekçe bir üst İdare Mahkeme dosyasına girdi? Yargıyı etkilemek için mi? Sayın Yüksel, Kestek, Özkan, Yaldız, Oran ve Aydemir'den oluşan Mülkiye Müfettişleri heyeti açıklama yapmalı ve sahte dilekçenin sahip veya sahipleri ortaya çıkartılmalıdır.
Hukukun siyasallaşma ıstırabını her düzeydeki yargı mensubu konuşuyor. Ama sahte dilekçelerle hukukun bu derece komploya dönüşmesi her halde ilk defa vaki oluyor. Bu konuya da ilgili evraklarda imza ve olurları bulunan işbaşında veya müstafi sayın bakanlar, müsteşarlar ve başbakan açıklık getirmeli. Bekliyoruz.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019