Köprülülü Hamdi Bey: Vatanseverliğin sessiz kahramanı
Köprülülü Hamdi Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde iz bırakan, ancak tarih kitaplarında adı sık geçmeyen bir kahramandır
14.10.2025 11:53:00 / Güncelleme: 14.10.2025 12:10:02
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





1888 yılında Makedonya'nın Köprülü kasabasında dünyaya gelen Hamdi Bey, çocuk yaşta yetim kalmış ve dayısı Celalettin Bey tarafından yetiştirilmiştir.
Eğitim ve ilk görevler
Hamdi Bey'in eğitim hayatı, dönemin siyasi atmosferinden etkilenmiştir. Üsküp İdadisi'nde aldığı ortaöğretim, onu genç yaşta fikirsel olarak olgunlaştırdı.
Ardından İstanbul'a giderek Mülkiye Mektebi'ni (bugünkü Siyasal Bilgiler Fakültesi) bitirdi. Bu okulda okurken II. Meşrutiyet'in ilanına tanıklık etti; bu olay onun siyasi bilincini daha da pekiştirdi.

Memuriyet hayatına Kosova'da Maiyyet Memuru olarak başlayan Hamdi Bey, kısa sürede çeşitli ilçelerde kaymakamlık görevlerinde bulundu. Bu görevler sırasında hem bürokratik hem de askeri tecrübe kazandı.

Kuvayı Milliye ve direniş
Hamdi Bey'in asıl kahramanlık dönemi, İzmir'in işgalinden sonra başladı. Burhaniye'de Kuvayı Milliye Komutanlığı'na getirildi ve bölgedeki direnişi örgütledi.
Özellikle Ahmet Anzavur'un çıkardığı isyanların bastırılmasında önemli rol oynadı. 26 Ocak 1920 gecesi, Gelibolu Yarımadası'ndaki Akbaş Cephaneliği'ne düzenlenen baskında büyük bir cesaret örneği sergiledi. Bu operasyon sırasında Anzavur'un adamlarıyla girdiği çatışmada ağır yaralandı ve 18 Şubat 1920'de Biga'da şehit düştü.

Mirası ve hatırası
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Hamdi Bey'den "büyük şehit" olarak bahsetmiştir. Onun adı bugün Biga'daki Hamdibey Mahallesi'nde yaşatılmaktadır. Hamdi Bey, yalnızca bir kaymakam değil; halkını korumak için canını veren bir vatansever, bir direniş lideri ve bir halk kahramanıdır.
Eğitim ve ilk görevler
Hamdi Bey'in eğitim hayatı, dönemin siyasi atmosferinden etkilenmiştir. Üsküp İdadisi'nde aldığı ortaöğretim, onu genç yaşta fikirsel olarak olgunlaştırdı.
Ardından İstanbul'a giderek Mülkiye Mektebi'ni (bugünkü Siyasal Bilgiler Fakültesi) bitirdi. Bu okulda okurken II. Meşrutiyet'in ilanına tanıklık etti; bu olay onun siyasi bilincini daha da pekiştirdi.

Memuriyet hayatına Kosova'da Maiyyet Memuru olarak başlayan Hamdi Bey, kısa sürede çeşitli ilçelerde kaymakamlık görevlerinde bulundu. Bu görevler sırasında hem bürokratik hem de askeri tecrübe kazandı.

Kuvayı Milliye ve direniş
Hamdi Bey'in asıl kahramanlık dönemi, İzmir'in işgalinden sonra başladı. Burhaniye'de Kuvayı Milliye Komutanlığı'na getirildi ve bölgedeki direnişi örgütledi.
Özellikle Ahmet Anzavur'un çıkardığı isyanların bastırılmasında önemli rol oynadı. 26 Ocak 1920 gecesi, Gelibolu Yarımadası'ndaki Akbaş Cephaneliği'ne düzenlenen baskında büyük bir cesaret örneği sergiledi. Bu operasyon sırasında Anzavur'un adamlarıyla girdiği çatışmada ağır yaralandı ve 18 Şubat 1920'de Biga'da şehit düştü.

Mirası ve hatırası
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta Hamdi Bey'den "büyük şehit" olarak bahsetmiştir. Onun adı bugün Biga'daki Hamdibey Mahallesi'nde yaşatılmaktadır. Hamdi Bey, yalnızca bir kaymakam değil; halkını korumak için canını veren bir vatansever, bir direniş lideri ve bir halk kahramanıdır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.