Körfez geçişinde ilk kazma STFA'dan

Körfez Geçişi'ni inşa edecek Japon IHI firmasıyla anlaşan Türk inşaat firması STFA, altyapı ve derin denizde temel inşaatını yüklendi. STFA, köprü ve viyadük temellerini 36 ayda bitirecek İstanbul ile İzmir'i birbirine bağlayacak otoyol projesi içinde yer alan İzmit Körfezi'nin denizden bir köprü ile geçilmesi projesinin inşasına, Türk inşaat firması STFA da katıldı. İstanbul ile İzmir arasındaki yolculuk mesafe ve süresini kısaltacak Körfez Geçişi projesi ilk olarak 24 yıl önce Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde gündeme geldi. STFA İcra Başkanı (CEO) Mehmet Ali Neyzi, 256 milyon dolar tutarındaki projenin ilk ve en önemli kısmının şirketlerine ait olduğunu söyledi.İzmit Körfez Geçişi Projesi'nin hikâyesinin STFA ile başladığını belirten Neyzi, "STFA camiası bu projenin yapılması için uzun yıllar çaba harcadı. 1987 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal'ı bu konuda ilk bilgilendiren kurucumuz Sezai Türkeş oldu. O dönemde Özal'ın büyük desteğini alan proje, bugüne kadar çeşitli sebeplerle başlatılamadı" dedi. 2009 yılında Japon inşaat firmasının aldığı ihaleyle başlatılan projeye 11 Kasım'daki anlaşma ile STFA da dahil oldu. Projenin STFA'ya ait kısmının 36 ayda tamamlanması planlanıyor. Uzun yıllardır beklenen projede, köprünün derin denizde bulunan 2 adet kule temelleri, karada bulunan 2 adet ankraj yapıları, yaklaşım viyadüklerinin ayakları ve ankraj kenar ayaklarının yapımı STFA'ya ait.STFA'nın yakın zamanda imza attığı bir diğer anlaşma ise Umman ulaştırma bakanı ile imzaladığı 305 milyon dolar tutarındaki Bidbid-Sur Yolu projesi. STFA olarak inşaat ve enerji sektöründeki yatırımların devam edeceğini ifade eden Neyzi, "Son yıllarda Körfez ülkelerine yoğunlaşan STFA yeniden 1 milyar dolar konsolide ciro çıtasını aştı" dedi. Firmanın toplam cirosunda inşaat grubunun payı 700 milyon dolar. Türk inşaat sektörüne 73 yıl önce giren STFA, Ortadoğu pazarına giren ilk Türk inşaat firması. Arap ülkelerindeki yatırımlarıyla bilinen firmanın Yönetim Kurulu Başkanı İlker Keremoğlu, bölgedeki belirsizliğin ne zaman sona ereceğini kimsenin tahmin edemediğini söyledi. Libya'daki durumu Türkiye'nin tek başına çözemeyeceği yorumunu yapan Keremoğlu, şöyle konuştu: "1972'den beri oradayız. Makinelerimiz Libya'da kaldı ve onlardan geriye ne kaldı bilmiyoruz. ürmekte olan işler var. Bazı projeler için avans alınmış, bazısında içeride paramız kaldı."