Dünya nüfusunun 3'te 1'i verem mikrobunu taşıyor ve dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişi ölüyor. Bununla birlikte uzmanlar, kötü beslenmenin verem hastalığını davet ettiğini belirtti
Verem hastalığı, en çok ekonomik durumu kötü, yetersiz beslenen, 13-50 yaş arasındaki kişilerde görülüyor.
Uzmanlar, ivedilikle bu nüfus gruplarının sosyo-ekonomik durumunu iyileştirici politikaların hayata geçirilmesi gerektiği belirtiyor.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. A. Öner Balbay ve Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Vedat Işıkhan'ın koordinatörlüğünde, "Ülkemizde Tüberküloz Hastalarının Genel Özellikleri" araştırması yapıldı. Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Dairesi Başkanlığı'nın katkılarıyla yapılan araştırmaya, Sağlık Bakanlığı'na bağlı 23 hastanede verem tedavisi gören 733 hasta katıldı.
Araştırmaya katılanların yüzde 70'ini erkekler, yüzde 30'unu kadınlar oluşturdu. Hastaların yüzde 47'sinin Yeşil Kart sahibi olduğu, yüzde 23'ünün SSK, yüzde 15'inin ise Emekli Sandığı'na mensup olduğu saptandı. En küçüğü 13, en büyüğü 84 yaşında olan hastaların, yüzde 80'ini, 13-50 yaş arasındakiler oluşturdu. Araştırmaya katılanların yüzde 35'inin 30 yaş altında, yüzde 24'ünün 31-40 yaş, yüzde 21'inin 41-50 yaş, yüzde 20'sinin ise 51 yaş ve üzerinde olduğu belirlendi.
Bu sonucun, Dünya Sağlık Örgütü'nün "verem hastalarının yüzde 70'inin 15-54 yaş arasında olduğu" sonucuyla paralel olduğu belirtildi.
Yarıya yakını ilkokul mezunu
Hastaların eğitim durumu incelendiğinde, yüzde 45'inin ilkokul, yüzde 16'sının lise mezunu olduğu görüldü. Araştırmaya katılanların yüzde 35'i, hastalıklarının en önemli edenini, "düşük gelire bağlı olumsuz yaşam ve beslenme koşulları" olduğunu söylerken, yüzde 21'i hastalığın çevrede bulunan birisinden bulaştığını ifade etti.
Hastalık oluşumunda etkili faktörlerin neler olduğu sorusuna hastalar, "kötü hayat koşulları, geçmişte kendine iyi bakamama, sıkıntı ve stres, uzun süre hasta olan eşe bakarken bu hastalığa yakalandığı, çiftçilik gibi ağır bir işle çalışıldığı, kendine gerekli bakımı yapamadığı, uzun süre hastanede yatma ve orada bu mikrobu kaptığı, çok çalışmak, üzüntü, sigara ve alkol, psikolojik etkenler, bunalımlar" yanıtlarını verdi.
Risk grupları
Araştırmada, "yoksulların, işsizlerin, kötü çevre koşullarında, gecekondularda yaşayanların, evsizlerin, kalabalık aile ortamında yaşayanların, yeterli ve dengeli beslenemeyen nüfus gruplarının verem hastalığına her an yakalanma riski bulunduğu" vurgulanarak, ivedilikle bu nüfus gruplarının sosyo-ekonomik durumunu iyileştirici politikaların hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Sosyoekonomik düzey, beslenme durumu, hastalığın algılanış şekli, sağlık olanaklarına ulaşabilme, davranış şekilleri gibi faktörlerin hastalığın sıklığını etkilediği belirtildi. Araştırmaya katılanların yüzde 52'sinin ortalama gelirinin 0-210 dolar olduğu, bunu yüzde 24 ile ortalama geliri 211-427 dolar arasında olanların izlediği saptandı.
Yani hastaların yüzde 76'sının 0-600 milyon lira gelire sahip olduğu belirlendi. Katılanların yüzde 30'u, rahatsızlıklarından dolayı iş bulmada güçlük çektiğini, yüzde 52'si ise bu konuda bir sorun yaşamadığını dile getirdi.
Sevk zorluğu
Çoğunluğu bir sosyal güvenceye sahip olan hastaların yüzde 55'i, tedavi konusunda ekonomik açıdan zorluk çekmediğini belirtti. Ancak araştırmaya katılanlar, "sevkler" ve "psikolojik sorunlar" konusunda çok zorlandıklarını söyledi. Hastalar, ayrıca "ilaçları içmek, yatalak veya yardıma muhtaç olmak, hastanede uzun süre yatmak, stres, doktorların ilgisizliği, sigara içememek, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek, tedavinin uzun sürmesi" nedeniyle bazı zorluklar yaşadıklarını belirttiler.
Araştırmaya katılanların büyük bir kısmı ruh hallerini, "kötü" ve "çok kötü" olarak nitelendirdi. Hastaların, hastanedeyken ruhsal açıdan sıkıntıya düştükleri, bu sıkıntıları en çok eşleriyle paylaştıkları, aileyle ve yakın çevreyle ilişkilerde sorunlar yaşanmadığı, televizyon izleyerek boş zamanların değerlendirildiği ve akraba ziyaretlerinde bulunulduğu saptandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.