Kriz derinleşiyor! Her yerden iflas haberi geliyor
Hacıgüzeller, konkordato uygulamasının 7101 Sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında 15 Mart 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini anımsatarak, uygulamanın, kanun düzenlemesiyle, şirketlerin devamlılığının sağlanmasının, şirketin borcunu alacaklılarla anlaşarak onlara bir takvim sürecinde ödemesinin amaçlandığını söyledi.
Konkordatonun iyi niyetli dürüst borçlular için ihdas edilmiş bir uygulama olduğunu dile getiren Hacıgüzeller, ekonomik sıkıntı içerisinde olan veya olacağını düşünen şirketlerin başvurduğu ve alacaklı ile borçluyu uzlaştıran bir mekanizma olduğunu aktardı.
Hacıgüzeller, şu ifadeleri kullandı: "Konkordato uygulaması 8 ayını henüz doldurdu. Son dönemde de şirketler zora girdiğinde ilk fırsatta, 'hemen gidelim konkordato talep edelim' diyorlar. Konkordatonun iflas ertelemeye göre en önemli avantajlarından bir tanesi alacaklı ile borçluyu bir araya getirerek belirlenen bir takvim üzerinde borçların ödenmesini sağlıyor. Konkordatoda işçi veya çalışanların alacakları, tazminatları, tebligatları ve icraları kesintiye uğramıyor."
Bunun yüzde 20'sinin kâr olduğunu varsayarsak 45 milyar dolar ediyor. Yani inşaat sektöründe son 5 yılda 45 milyar dolarlık birikmiş bir kâr var. Ortada böyle bir rakam varken şirketlerin son yaptıkları projeyle ilgili konkordato ilan etmesi doğrusu düşündürücü. Belki burada sermaye yönetiminde problemler vardır."
Şirketler büyüme, yatırım, satış planlamasını iyi yapmalı. İleriye dönük 5 veya 10 yıllık perspektifte iş geliştirme ve bilanço yönetimi öngörülerini her ay güncellemeli. Yatırım kararlarında fizibilite çalışmalarının layıkıyla yapılmadığını görüyoruz. Planlamayı iyi yapan, kriz yönetimine hazır olan şirketler bu tür süreçleri en az zararla atlatır."