Kültürel yozlaşmanın göstergesi

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, kültürel yozlaşmanın en önemli göstergelerinden birinin işyeri isimleri olduğunu söyledi  Türk Tarih Kurumu'nun yürüttüğü "Türkiye'nin Sosyal ve Kültürel Tarihi (TÜSOKTAR) Projesi" kapsamında düzenlenen "Orta Karadeniz Kültürü" konulu sempozyum Ordu'da yapıldı.  Prof. Dr. Halaçoğlu, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada,  Türkiye'de 1940'lı yıllarda başlayan sanayileşmeyle birlikte kültürel değerlerin gözardı edilme sürecine girdiğini öne sürdü.  Geleneklerden uzaklaşmanın dilde yozlaşmayı da beraberinde getirdiğini savunan Halaçoğlu, şunları kaydetti:  "Kültürel yozlaşmanın en önemli göstergelerinden biri işyeri isimleridir. 1940'lı yıllarda sanayileşme ile birlikte kültürel değerlerimiz büyük çapta gözardı edilip sadece para kazanma hırsı ortaya çıkınca örf, gelenek ve dil yozlaştı. Bugün ülkenin içine düştüğü sıkıntıyı da böyle değerlendirebiliriz."  1934'te çıkarılan Soyadı Kanunu'nun ardından aynı ailenin mensuplarına farklı soyadları verildiğini, bu durumun ilişkilerin zayıflamasına yol açtığını savunan Halaçoğlu, "Yanlış anlaşılmasın, ben kanunu eleştirmiyorum, ama kişilere aynı aileden gelmesine karşın farklı soyadları verilmiştir. Cahil birtakım memurlara bırakılınca sonuç böyle oluyor. Şahsen benim 3 amcamın soyadları farklıydı. Bu, ailelerin birbirinden kopması ve dayanışmadan yoksun bırakılması demektir" diye konuştu.  Sempozyum Düzenleme Komitesi Başkanı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahattin Yediyıldız da Türk Tarih Kurumu ve 25 kişilik bir ekiple ülkenin çeşitli bölgelerindeki kültürel değerleri incelemeye çalıştıklarını anlattı.  "Bilgi toplumu haline gelmek istiyorsak kendi kültürümüzü bileceğiz" diyen Yediyıldız, "Onun dinamiklerinden yararlanarak ama geçmişi de taklit etmeyerek yeni işler yapmalıyız. Bunun ilk ayağı bugün Ordu'da düzenleniyor" dedi.