Kur savaşları Milli Para ile kazanılır

Kur savaşlarında hedef o ülkenin para birimidir. Bir ekonomide emtia piyasalarında, menkul kıymetler veya emlak piyasasında meydana gelen krizler paranın hedef alındığı krizler kadar yıpratıcı olmaz. Çünkü ülkenin para birimi üzerinde oluşturulan kara tablolar; fiyatlama, tasarruf, mübadele ve dış ticaret üzerinde bütün ekonomiyi kilitleyecek kadar bir belirsizlik oluşmasına sebep olur. 

2. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet bloğu ile ABD arasında uzun yıllar yaşanan soğuk savaşı Sovyet Rusya kaybetti. 90'lı yılların başında Doğu Almanya, Baltık Ülkeleri, Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri NATO'nun tarafına geçti. Sovyetlerin ABD'ye yenilmesinin gerekçesi olarak Sovyetlerin uzay savaşları projesinde ABD'ye ayak uyduramadığından dolayı yüksek savunma bütçe açıkları vermesi gösterildi. Yani Sovyet bloğu uzay rekabetinde yenildiği için çökmüş gibi gösterildi. Hâlbuki Sovyet imparatorluğu soğuk savaş yıllarında ABD'den doğal kaynaklar, askeri yatırımlar, coğrafya avantajı, nüfus,  tarım ve birçok sanayi üretimi açısından çok üstündü. 

O halde Sovyetler Birliği soğuk savaşı neden kaybetti? Gorbaçov bu süreci neden yönetemedi? sorularının cevaplarını alabilmek için Milli Ekonomi Modeli'nin Prof. Dr. Haydar Baş tarafından dünyaya ilan edildiği 2005 yılına kadar beklemek zorunda kaldık. 

Sovyetler Birliği birçok açıdan üstün olduğu ABD'ye para oyunları ile yenildi. ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomide ipleri ele almakla Sovyetlere fark attı.  ABD, Marshall planıyla beraber savaş sonrası yıkılan Avrupa'yı finanse ederek aslında dolarla tanıştırdı. 

ABD, ileride kurgulayacağı dolar hâkimiyetinin en önemli adımını Marshall planıyla atmış oldu. ABD, Marshall planı çerçevesinde Avrupa'ya 13 milyar dolar enjekte etti. 13 milyar gram altına denk olan bu rakamın günümüz şartlarındaki kıymeti 600 milyar dolara tekabül etmektedir. 

ABD, muazzam miktarlarda parayı Avrupa'ya göndererek Komünizme karşı yaslanacağı müttefikler oluştururken diğer taraftan ABD mallarına ve parasına geniş bir coğrafyada pazar buldu. Sovyetler Birliği ise bu hamlelere Kızılordu'yu güçlendirmek, yanına yeni uydu devletler eklemek, Kızıl Meydan'da Ekim devrimi yıldönümlerinde şaşaalı törenler düzenlemek veya olimpiyat oyunlarında karşılık vermekle yıllarca uğraştı durdu. Kısaca ekonomik savaşın en güçlü silahı olan ABD dolarını bütün dünya kullanırken Rus rublesinin varlığı bile bilinmiyordu.  Sovyetler, ekonomik savaşta mücadele edecek Milli Para kavramından habersiz bir şekilde tabir caizse şuursuz ataklar yaptı. 

Prof. Dr. Haydar Baş, 2005 yılından sonra Putin'in danışman kadrosuyla yapılan toplantılar serilerinde danışmanlar aynı noktadan hareketle ABD ile beraber kapitalizmin sonunun geldiğini ısrarla savundular. Onların bakış açılarına göre ABD, birçok savaşı kaybetmiş, başta otomotiv olmak üzere birçok sanayi dallarında geriye düşmüş, Mortgage kriziyle finansal piyasaları sarsılmış olduğu için sisteminin sona erdiği görüşü hâkimdi. Bu bakış açısı Sovyetler'i batıran bir bakış açısının izdüşümüydü. 

Prof. Dr. Haydar Baş ise ABD'nin asıl gücünü para biriminden aldığını ve doların halen en güçlü para birimi olduğu için trilyon dolarları bulan dış ticaret açıklarına rağmen ABD ekonomisinin ayakta durduğunu 2005 yılındaki toplantılarda ifade etti. "Kur savaşını kazanmanın tek yolu Milli Paralarla Ticaret yapmaktan geçer" diyen Sayın Baş'ın bu tespitleri günümüzde dünyanın ABD hegemonyasından kurtulmasının anahtarı oldu. Bu görüşler çerçevesinde BRICS kuruldu. İlk etapta Çin ve Hindistan Milli Para sistemine geçerek doların kullanım alanını iyice daralttılar. Milli Para, ABD tehditlerinden bıkan ve bunalan 4 milyar insanın sığınağı oldu. Bu halkaya her geçen gün yeni ülkeler ekleniyor. Darısı Türkiye'nin başına…

Rusya, başta Marx ve Lenin'le, işin sonunda ise Gorbaçov ile kaybettiği ABD ile ticari rekabet ve kur savaşını Milli Ekonomi Modeli'ndeki Milli Para kavramıyla kazandı. Rusya, 27 Şubat 2013 yılında Prof. Dr. Haydar Baş'ı Rusya DUMA meclisinde 6 saat dinledi. Bu 6 saat sadece Rusya'nın değil bütün dünyanın kaderini sonsuza kadar değiştirdi.