Kur’ân-ı Kerim tilâveti
İnsan, Cenâb-ı Hakk’ı esmasıyla/isimleriyle zikredince, bir feyiz ile, bir muhabbet ile uyanışı başlar. O zaman Rabbi ile sohbet etmek ister
16.12.2024 18:18:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





İnsan, Cenâb-ı Hakk'ı esmasıyla/isimleriyle zikredince, bir feyiz ile, bir muhabbet ile uyanışı başlar. O zaman Rabbi ile sohbet etmek ister.
Zâten zikirde Allah ile sohbet hâlidir. Ama bir başka veçhesi ile de Allah ile sohbet etmek isteyen, O'nun Kur'ân'ına sarılmalıdır. Peygamber Efendimiz Kur'ân okumanın faziletini birçok hadis-i şerifinde beyan etmiştir:
Ebû Ümâme (r.a.) rivâyet etmiştir: "Kur'ân okuyunuz; çünkü Kur'ân, Kıyâmet Günü'nde, okuyanlara şefaatçi olarak gelir."
Ebû Mûsâ el-Eş'ârî (r.a.) rivâyet etmiştir: "Kur'ân okuyan mü'min ağaç kavununa benzer. Onun kokusu da, yenmesi de hoştur. Kur'ân okumayan mü'min hurmaya benzer. Onun kokusu yok, ancak tadı hoştur. Kur'ân okuyan münâfık reyhan gibidir. Onun kokusu hoş tadı ise acıdır. Kur'ân okumayan münâfık, Ebû Cehil karpuzunu andırır. Onun kokusu da, tadı da acıdır."
Nâsın en ziyade âbidi, Kur'ân-ı Kerim'i en çok kıraat edenidir, ibâdetin en faziletlisi de duadır. Cenâb-ı Hakka niyaz ve münacatta bulunmaktır.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kur'ân'ı okuyup gereğince amel edene (âhirette) şöyle denir: Oku ve (Cennet derecelerine) yüksel! Dünyada nasıl ağır ağır okuyor idiysen, burada da öyle oku! Çünkü asıl makamın okuyacağın en son âyetin yanındadır."
Peygamberimiz buyuruyor ki: "Bir insanın Kur'ân'dan bir harf okuması bir hasenedir. Bir hasene için on kat sevap vardır. Ben size, 'Elif, Lâm, Mîm' bir harften ibârettir, demem. Çünkü 'Elîf' tek başına bir harftir. 'Lâm' da harftir, 'Mîm' de harftir."
İbn-i Ömer rivâyet etmiştir: "Ancak iki türlü insan imrenilmeğe layıktır. Birincisi, Allah'ın kendisine vermiş olduğu Kur'ân-ı Kerîm'i gece gündüz okuyan kimsedir. İkincisi de, Allah'ın kendisine vermiş olduğu malı gece gündüz infak eden kimsedir."
Peygamberimiz buyuruyor ki: "Kalbinde (Kur'ân-ı Kerîm'den) hiçbir âyet bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir."
Kur'ân'ı okumasını bilmeyenler İhlâs Sûresi'ni okusunlar. Tevhid gerçeği en öz ve sarih bir şekilde İhlâs Sûresi'nde vurgulanır. Peygamberlerin ve kitapların gönderiliş maksadı, tevhid hakikatini insanlara bildirmek içindir.
Bütün ibâdetler, Allah'ın birliğini, noksan sıfatlardan münezzeh kemâl sıfatlarla muttasıf olduğunu vurgulamaya yöneliktir. Zikirdeki hâkim unsur da Allah'ı tevhiddir.
Peygambere Efendimiz hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Bir adam, başka birinin sürekli İhlâs Sûresi'ni okuduğunu duydu. Sabah olunca Peygamber'e (sallallahu aleyhi ve âlihi) gelip haber verdi.
Adam sanki bu davranışını küçümsüyordu. Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurdu: Nefsim kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, bu (sûre) Kur'ân'ın üçte birine eşittir."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Toplanın, bir araya gelin, size Kur'ân'ın üçte birini okuyacağım.' Toplanan toplandı. Sonra Hz. Peygamber çıkıp, 'İhlâs Sûresi'ni okudu.
Sonra yine içeriye gitti. Birbirimize dedik ki: 'Galiba kendisine bir vahiy geldi de içeriye girdi.' Sonra tekrar çıktı ve 'Size Kur'ân'ın üçte birini okuyacağımı söylemiştim. Dikkat edin o, (İhlâs) Kur'ân'ın üçte birine denktir' buyurdu."
Humeyd b. Abdirrahmân dedi ki: "Kul Huvallahu Ehad, Kur'ân'ın üçte biridir. Tebârekellezî biyedihi'l-mülk ise okuyanını kabrinde savunur."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim günde ikiyüz kere Kul Huvellahu Ehad'ı okursa, (kul hakkı olan) borçları müstesna elli senelik günahı silinir. Kim uyurken yatağında sağ tarafına yatıp da yüz kere Kul Huvallahu Ehad (sûresini) okursa, Kıyâmet Günü Rab Teâlâ ona şöyle der: Haydi sağ tarafından Cennet'e gir!"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kim Kul Huvallahu Ehad'i on kere okursa, Cennet'te ona bir köşk yapılır. Kim yirmi kere okursa iki köşk yapılır. Kim otuz kere okursa üç köşk yapılır.'
Ömer dedi ki: 'Ya Resûlallah, şu hâlde Cennet'te köşklerimiz çoğalacaktır.'
'Allah'ın bundan daha fazlasını vermeye gücü vardır'buyurdu."
Ebû Hureyre'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile birlikte geldim. Bir adamın Kul Huvallahu Ehad'i okuduğunu duydu; şöyle buyurdu: 'Vâcip oldu.'
'Ne vâcip oldu, ey Allah Resûlü?' diye sordum.
'Cennet (vâcip oldu)' buyurdu."
Hz. Âişe şöyle demiştir: "Bir gün Allah'ın Resûlü askerî bir bölüğün başına bir adam göndermişti. O zât bölüğe imam olduğunda namazı İhlâs Sûresi ile bitiriyordu. Bölük döndüğü zaman Allah'ın Resûlüne bunu haber verdiler.
Allah'ın Resûlü, 'Namazı İhlâs Sûresi ile bitirmekten maksadının ne olduğunu kendisine sorun' buyurdu.
Bunun sebebi sorulduğunda o zât şöyle cevap verdi: 'İhlâs Sûresi Allah'ın sıfatını ihtiva ettiği için onu okumayı seviyorum.'
Bu söz üzerine Resûl-i Ekrem, 'Siz de o zâta haber verin ki, Allah da onu seviyor' buyurdu." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Zâten zikirde Allah ile sohbet hâlidir. Ama bir başka veçhesi ile de Allah ile sohbet etmek isteyen, O'nun Kur'ân'ına sarılmalıdır. Peygamber Efendimiz Kur'ân okumanın faziletini birçok hadis-i şerifinde beyan etmiştir:
Ebû Ümâme (r.a.) rivâyet etmiştir: "Kur'ân okuyunuz; çünkü Kur'ân, Kıyâmet Günü'nde, okuyanlara şefaatçi olarak gelir."
Ebû Mûsâ el-Eş'ârî (r.a.) rivâyet etmiştir: "Kur'ân okuyan mü'min ağaç kavununa benzer. Onun kokusu da, yenmesi de hoştur. Kur'ân okumayan mü'min hurmaya benzer. Onun kokusu yok, ancak tadı hoştur. Kur'ân okuyan münâfık reyhan gibidir. Onun kokusu hoş tadı ise acıdır. Kur'ân okumayan münâfık, Ebû Cehil karpuzunu andırır. Onun kokusu da, tadı da acıdır."
Nâsın en ziyade âbidi, Kur'ân-ı Kerim'i en çok kıraat edenidir, ibâdetin en faziletlisi de duadır. Cenâb-ı Hakka niyaz ve münacatta bulunmaktır.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kur'ân'ı okuyup gereğince amel edene (âhirette) şöyle denir: Oku ve (Cennet derecelerine) yüksel! Dünyada nasıl ağır ağır okuyor idiysen, burada da öyle oku! Çünkü asıl makamın okuyacağın en son âyetin yanındadır."
Peygamberimiz buyuruyor ki: "Bir insanın Kur'ân'dan bir harf okuması bir hasenedir. Bir hasene için on kat sevap vardır. Ben size, 'Elif, Lâm, Mîm' bir harften ibârettir, demem. Çünkü 'Elîf' tek başına bir harftir. 'Lâm' da harftir, 'Mîm' de harftir."
İbn-i Ömer rivâyet etmiştir: "Ancak iki türlü insan imrenilmeğe layıktır. Birincisi, Allah'ın kendisine vermiş olduğu Kur'ân-ı Kerîm'i gece gündüz okuyan kimsedir. İkincisi de, Allah'ın kendisine vermiş olduğu malı gece gündüz infak eden kimsedir."
Peygamberimiz buyuruyor ki: "Kalbinde (Kur'ân-ı Kerîm'den) hiçbir âyet bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir."
Kur'ân'ı okumasını bilmeyenler İhlâs Sûresi'ni okusunlar. Tevhid gerçeği en öz ve sarih bir şekilde İhlâs Sûresi'nde vurgulanır. Peygamberlerin ve kitapların gönderiliş maksadı, tevhid hakikatini insanlara bildirmek içindir.
Bütün ibâdetler, Allah'ın birliğini, noksan sıfatlardan münezzeh kemâl sıfatlarla muttasıf olduğunu vurgulamaya yöneliktir. Zikirdeki hâkim unsur da Allah'ı tevhiddir.
Peygambere Efendimiz hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Bir adam, başka birinin sürekli İhlâs Sûresi'ni okuduğunu duydu. Sabah olunca Peygamber'e (sallallahu aleyhi ve âlihi) gelip haber verdi.
Adam sanki bu davranışını küçümsüyordu. Bunun üzerine Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle buyurdu: Nefsim kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, bu (sûre) Kur'ân'ın üçte birine eşittir."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Toplanın, bir araya gelin, size Kur'ân'ın üçte birini okuyacağım.' Toplanan toplandı. Sonra Hz. Peygamber çıkıp, 'İhlâs Sûresi'ni okudu.
Sonra yine içeriye gitti. Birbirimize dedik ki: 'Galiba kendisine bir vahiy geldi de içeriye girdi.' Sonra tekrar çıktı ve 'Size Kur'ân'ın üçte birini okuyacağımı söylemiştim. Dikkat edin o, (İhlâs) Kur'ân'ın üçte birine denktir' buyurdu."
Humeyd b. Abdirrahmân dedi ki: "Kul Huvallahu Ehad, Kur'ân'ın üçte biridir. Tebârekellezî biyedihi'l-mülk ise okuyanını kabrinde savunur."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim günde ikiyüz kere Kul Huvellahu Ehad'ı okursa, (kul hakkı olan) borçları müstesna elli senelik günahı silinir. Kim uyurken yatağında sağ tarafına yatıp da yüz kere Kul Huvallahu Ehad (sûresini) okursa, Kıyâmet Günü Rab Teâlâ ona şöyle der: Haydi sağ tarafından Cennet'e gir!"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kim Kul Huvallahu Ehad'i on kere okursa, Cennet'te ona bir köşk yapılır. Kim yirmi kere okursa iki köşk yapılır. Kim otuz kere okursa üç köşk yapılır.'
Ömer dedi ki: 'Ya Resûlallah, şu hâlde Cennet'te köşklerimiz çoğalacaktır.'
'Allah'ın bundan daha fazlasını vermeye gücü vardır'buyurdu."
Ebû Hureyre'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile birlikte geldim. Bir adamın Kul Huvallahu Ehad'i okuduğunu duydu; şöyle buyurdu: 'Vâcip oldu.'
'Ne vâcip oldu, ey Allah Resûlü?' diye sordum.
'Cennet (vâcip oldu)' buyurdu."
Hz. Âişe şöyle demiştir: "Bir gün Allah'ın Resûlü askerî bir bölüğün başına bir adam göndermişti. O zât bölüğe imam olduğunda namazı İhlâs Sûresi ile bitiriyordu. Bölük döndüğü zaman Allah'ın Resûlüne bunu haber verdiler.
Allah'ın Resûlü, 'Namazı İhlâs Sûresi ile bitirmekten maksadının ne olduğunu kendisine sorun' buyurdu.
Bunun sebebi sorulduğunda o zât şöyle cevap verdi: 'İhlâs Sûresi Allah'ın sıfatını ihtiva ettiği için onu okumayı seviyorum.'
Bu söz üzerine Resûl-i Ekrem, 'Siz de o zâta haber verin ki, Allah da onu seviyor' buyurdu." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.