Küresel güçlere figüran olmak

22 Temmuz 07 seçimlerinin ardından zil takıp oynayanlar, AKP'nin tekrar tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde etmesini zafer sarhoşluğu içerisinde kutlayanlar küresel güçlere figüranlık yaptıklarının ne yazık ki farkında değiller.Salyalı ağızları ile pür dikkat bekleyen, AKP'nin birinci iktidar döneminde heybesini tam dolduramamış olan küresel sermayenin temsilcileri kendilerine yeni bir fırsat daha doğduğu için seviniyorlar, bu ülkenin sahipleri olan Ahmetler ve Ayşeler de onların sevincine alkış tutuyorlar. Yani bir kez daha, altımızı oyan, coğrafyamızı talan eden, hazinelerimize leş kargaları gibi üşüşen yaman düşmanları alkışlayan bir millet görüntüsü veriyoruz.Haçlı-siyonist dünyasının ekonomik ayaklarını oluşturan şebekeler, Türk milletine tavuk dağıtıyor ve fakat koyunu sığırı, hatta deveyi hamutuyla götürüyor. Eline bir elma şeker tutuşturulup avucundaki altınları alınan çocuklara ne kadar da benziyoruz.Dağıtılan çeklerle, bir-iki aylık erzakla, üç-beş torba kömürle tekrar iktidara taşıdıkları AKP'den, dolayısıyla vatanımızdan hangi parçaları koparıp alacaklarını görmek için, geride kalan beş yıla bakmak yeterli iken, hile ve tuzakları anlamak pek ala mümkün iken ve alınan sonuca kahrolmak gerekirken davul-zurna ile oynuyoruz.AKP'nin, kullanılan oyların yarısını alıp tekrar iktidara gelmiş olması, bu kadronun aymazlığı yüzünden toprağa düşen yüzlerce Mehmetçiğimizi geri getirecek mi? Cesaretlendirilerek ve lojistik destek sağlanarak başlatılan Irak işgalindeki cinayetlerin acısını dindirebilecek mi? Ecnebilere satılmış olan onca vatan toprağını, onca memleket kurumunu geri alabilecek mi? Yabancı sermayenin çöreklendiği bunca maden yatağımızı timsahların elinden kurtaracak mı? Stratejik satışlar duracak mı yoksa kaldığı yerden aynı hızla devam edecek mi? Çene seviyesine çıkarılan borçlar yeni dönemde inecek mi çıkacak mı?Coğrafyamızı ahtapot gibi saran küresel sermaye, yeni bankalar, yeni kurumlar, yeni topraklar, yeni kasabalar alcağız, AKP'nin yeniden kazanması ile yeni fırsatlar doğdu diye seviniyorlar, zil takıp oynuyorlar, vatanı bütün zenginlikleri ile ayağının altından çekilmekte olan Türk milleti de onlara figüranlık yapıyorlar.Bir torba makarna verilmiş aşı elinden alınmış, yonca parası verilmiş işi elinden alınmış, üretimi köstekleme parası verilmiş tarımı, tarlası,tohumu elinden alınmış, kotalarla eli-kolu bağlanmış babasının tarlasından-tumbundan el çektirilmiş bir millet, bütün bu cinayetlerin sebebi olan bir partiye tekrar oy veriyor ve ardında da davul-zurna çalıp oynuyor. Bu durumda, bize de, Avlarlı Efe diye bilinen Erzurumlu Muhammed Lütfi Efendi'nin, "Humeka-i zaman (zamanın ahmakları) nanay oynarlar" adlı şiirini armağan etmek düşüyor. Okuyana, dinleyene ve anlayana selamlar ederek tabii:"El elden üzülmüş, yar elden gitmiş.Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Kurb-ı kıyamettir, tarih de bitmiş.Humekayı zaman nanay oynarlar.Taraf taraf bela istila eyler,Kahrullah gazaba istinad eyler,Kanlar akar yerde incimad eyler,Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Ar ile namus da kalmadı gitti.Yüzler siyah oldi, hayâ da bitti.Dünyada yaşamak kemale yetti.Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Avretler erine itaat etmez,Erlerin avrete sözü kar etmez,Evlad baba ile iftihar etmez,Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Erkek dişi birbirine karışdı,Herkes arzusunu buldu görüşdi,Alamet-i Kübra heman kavuşdı, Humeka-yı zaman nanay oynarlar.Lütfiyi affede Hazret-i Allah,Merhamet buyura vallahi billah,Korkarım tecelli ede adlullah,Humeka-yı zaman nanay oynarlar."Bu şiiri okuduktan sonra, seçimin ardından şehirleri vaveylaya veren, zafer sarhoşluğu sergileyen malum partililere sormak lazım, sizler neyi kutluyorsunuz, niçin seviniyorsunuz?Bu şiirin ışığında bir kez daha, bin kez daha düşünün lütfen!