logo
19 NİSAN 2024

Küreselleşme, Vahşi Kapitalizmin Yeni Maskesi mi?

24.10.2001 00:00:00
ABD, dünyadaki iletişimin yüzde doksanını izliyor

ORWELL'IN KÂBUS ÜTOPYASI GERÇEK Mİ OLUYOR?

G. Orwell'ın 1949'da yayınladığı "1984" adlı kabus ütopyasının bugün için ayrı bir anlamı olduğu muhakkak. Önce romanı şöyle bir hatırlayalım:

G. Orwell, 1949'da yayımlanan 1984 adlı romanında, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın iki bloka bölünmüş olmasından, özellikle de Sosyalist ülkelerdeki parti diktatörlüğünden yola çıkarak, 35 yıl sonrasının totaliter devletini tasarlar.

1984'te dünya üç bloka bölünmüştür: Amerika ile Batı Avrupa, Okyanusya'yı; Doğu Avrupa ile Rusya, Avrasya'yı; Çin ile Japonya da Doğu Asya'yı oluşturur.

Romanda olaylar Okyanusya'da geçer. Okyanusya, tam bir parti devletidir. Partinin başında "ağabey" vardır. İnsanlar sürekli baskı altında, korku içindedir. Sokaklarda "ağabey"in resimleri asılıdır ve altında da şu yazı vardır: "Ağabey seni gözetliyor." Düşünce polisi, insanları evlerinde bile kameralarla gözetlemektedir. Devlet, günlük yaşamı, toplumsal belleği ve dili denetim altında tutmaktadır.

Devlet, toplumsal belleği, geçmişi şimdiye uydurarak denetler. Şimdinin koşullarına göre geçmiş durmadan yenilenir. Dilin denetimi de sözcüklerin anlamlarıyla oynayarak yapılır: Örneğin partinin temel sloganları şunlardır: "Savaş barıştır. Özgürlük esarettir. Bilgisizlik kuvvettir." (...)

ORWELL'IN ÜTOPYASINI SOSYALİSTLER DE?İL DE ABD GERÇEKLEŞTİRİYOR

Ama ilginç olan Orwell'in tasarımı sosyalist ülkelerden çok teknolojinin zirvede olduğu kapitalist ülkelerde gerçekleşmiş olmasıdır.

Orwell'in kabus ütopyası ne yazık ki ABD sayesinde giderek bir dünya gerçeğine dönüşmektedir. ABD, Orwell'ın romanındaki "Ağa-Beyliğe" soyunmuş durumdadır.

Peki ama nasıl?

ABD'NİN DİL VE İLETİŞİM ÜZERİNDEKİ TAHAKKÜMÜ

ABD, ağa-beyliğini büyük ölçüde teknolojiye dayalı olarak deyim yerindeyse "çaktırmadan" gerçekleştirmektedir. Bunu anlamak için Amerika'daki egemen çevrelerin, akademik ve medyatik sistem aracılığı ile "dil" üzerine kurdukları tahakkümü deşifre etmek gerekmektedir. Bu bir. İkincisi ise ABD'nin dünyadaki elektronik iletişim üzerinde kurduğu kontrol sistemini bilmek gerekmektedir.

Bugün ikincisinden başlayarak ABD'nin dil ve iletişim üzerine kurduğu tahakkümü ele alacağız.

NSA ve ECHELON UYDUSU

ABD, başta NSA (National Security Agency - ABD Gizli Güvenlik Örgütü) ve Echelon Uydusu olmak üzere geliştirdiği çeşitli teknolojilerle yeryüzündeki elektronik iletişimin yüzde doksanını izlemektedir.

Uluslararası kamuoyu uzun zaman ABD'nin böyle bir dinleme servisinin olduğundan haberdar olmadı. NSA'da çalışan bir ajanın örgütten ayrılması ve örgütün faaliyetlerini dünya kamuoyuna anlatması ile bu bilgisizlik sona erdi.

İlginç olan bu bilgisizliğin ortadan kalkması sonuçları pek de değiştirmedi. Çünkü elektronik iletişimi kullanmadan neredeyse hiçbir şey yapmak mümkün değil. Buna terör eylemleri de dahil. Şifreli iletişimin de çok işe yaradığını söylemek zor. Çünkü şifreleme yöntemlerinin büyük bir çoğunluğu zaten NSA tarafından bilinmekte.

Eski bir ABD'li istihbarat görevlisi, "Siyasi olarak aktif herhangi bir kişi, dünyanın neresinde olursa olsun, NSA'nın radarına yakalanır" diyor. Bir Kanadalı eski istihbarat görevlisi de, "Echelon, gökyüzünde adeta bir elektrik süpürgesi gibi çalışır. Torbasına çektiği şeyler arasından değerli mallar bir bir ayıklanır" diyor. (28 Şubat 2000 tarihli Milliyet.)

ECHELON ADLI İLETİŞİM DİNLEME A?I

Echelon adlı bu iletişim dinleme ağı, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülkede kurulan üsleri vasıtasıyla tüm telefon, telgraf, teleks, faks ve internet trafiğini hâlâ tek tek dinliyor ve kendi ilgi alanları doğrultusunda bilgi topluyor.

Ağın üssünün bulunduğu ülkeler arasında ABD, İtalya, Britanya, Türkiye, Yeni Zelanda, Kanada ve Avustralya bulunuyor. Dünyanın coğrafi olarak hemen her bölgesinde yer alan bu ağın yönetimiyse başta ABD olmak üzere Britanya, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gizli servislerinden oluşuyor. Ancak hemen herkes ana kontrolün ABD tarafından gerçekleştirildiği konusunda hemfikir.

DÜNYADAKİ İLETİŞİMİN YÜZDE 90'I ECHELON TARAFINDAN İZLENİYOR

Basına sızan bilgiler, yıllardır dünyaya kulak kabartan bu ağın teknik kapasitesinin korkutucu boyutlarda olduğunu gösteriyor. Buna göre Echelon ağı günde 3 milyar iletişimi takip ediyor. Telefon görüşmelerinden e-postalara kadar aklınıza gelen her türlü iletişim aracı tek tek inceleniyor. Uydu erişimleri ve internetten çekilen dosyalar bile takip altında.

Elbette bütün bunlar insan gücüyle yapılmıyor. Echelon, sızdığı bölgelerden gelip geçen bilgileri ana sistemlerdeki bilgisayarlardan geçirip filtre ediyor. Kendisiyle ilgili bir bilgiye rastladığı anda yetkilileri uyararak incelenmesini ve takip edilmesini sağlıyor.

Uzmanların görüşlerine göre dünyadaki iletişimin yüzde 90'ı hâlâ Echelon tarafından takip ediliyor. Devasa üslerdeki sistemler kara ve hava iletişim dalgalarını, kıtalararası iletişim kablolarına takılan 'böcekler' ise uluslararası görüşmeleri takip edebiliyor. Şu an için tek bilinmeyen nokta, fiberoptik hatların dinlenip dinlenemediği. " (10/06/2001 tarihli Radikal gazetesi.)
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki deprem Sivas'ta da hissedildi.
19.04.2024 01:27:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Tokat'taki deprem Sivas'ta da hissedildi
Akşam saat 18.11'de Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6'lık deprem sonrası vatandaşlar soluğu dışarıda aldı.

Depreme evinde ve iş yerinde yakalanan vatandaşlar yeni bir deprem korkusuyla kendilerini dışarıya attı.

Bazı vatandaşlar evlerinin önünde ateş yakarak soğuktan korunurken bazı vatandaşlar ise evlerinin önünde toplanarak çay içerek yemeklerini yedi.

Evlerinin önünde ailecek vakit geçiren vatandaşlar çocukların etkilenmemesi için piknik ortamı oluşturdu.

Depreme evinde yakalanan 70 yaşındaki Osman Erten, korku dolu anları anlattı.

Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat'ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor
19.04.2024 00:24:00
İHA
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Yozgat'ta 200'ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı.

Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler.

Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu.

Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi.

Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, 'Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.