Türkiye kuş gribiyle yatıp kuş gribiyle kalkmaya devam ediyor.Konu hakkındaki bilgisizlik, medyanın olayı abartarak sürekli gündemde tutması, tavuk itlaflarının gereğinden fazla yapılması kuş gribinin normal etkisini kat kat arttırıyor.Şu ana kadar toplam 21 vaka olmasına rağmen vakanın görüldüğü illerden çok daha fazla yerde itlaf yapıldı. 1 milyona yakın itlafın gerçekleştirildiği ifade ediliyor.Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın açıklamaları ise gerekli araştırmalar yapılmadan "canlı canlı" yapılan itlafın korkutucu boyutlarda devam edeceğini gösteriyor.Bakan Akdağ, "Şu anda köylünün elinde 10 milyon kümes hayvanı var. Bunlar mutlaka itlaf edilmelidir. Halkın sağlığı ve dünyanın sağlığı için bunu yapmak durumundayız'' diye konuştu.Olayı ekonomik açıdan değerlendirirsek, köylü itlaf edilen tavuğu karşılığı 5 YTL alıyor olabilir, ama geleceği tamamen kararıyor. Nasıl mı?Son yıllarda uygulanan AB ve IMF talimatlı tarım politikaları neticesinde köylü bitme noktasına gelmiştir. Yüzde 33'e varan maliyet artışına rağmen yetiştirdiği ürünleri geçtiğimiz yıllardan daha düşük fiyata, hatta maliyetinin çok altında satma durumunda kalmıştır. Buğdayda kg başına 0.404 YTL maliyet vardır, köylü buğdayını ancak 0.25 YTL civarında satabilmiştir. Tarım köylüsünün çoğunluğunu ilgilendiren buğdaydaki bu durum, diğer temel ürünlerimiz için de aşağı yukarı geçerlidir.Bütün bu olumsuz şartlara rağmen köylünün bir dayanağı vardır. O da bahçesindeki patlıcanı, domatesi, patatesi, kümesindeki tavuk ve yumurtası, sütünden istifade ettiği danası, keçisidir.Şimdi kuş gribi bahanesiyle en önemli dayanaklarından olan çoğunluğu hasta olmayan tavukları itlaf edildi, ediliyor ve Bakan'ın açıklamasına göre edilecek.Bu noktada, "Kuş gribi, Türkiye üzerinde oynanan oyunlardan birisi" şeklinde açıklama yapan Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (TESOB) Başkanı Halil İbrahim Kalfaoğlu'nun ifadeleri oldukça önemli.Bakın Kalfaoğlu neler söylüyor:"Bu konuda asıl konuşması gereken bilim adamlarıdır. Çıkıp onlar konuşsun. Grip hastalığının pek çok çeşidi vardır. Eskiden bu tür hastalıklar yok muydu? Eski dönemlerde tavuk vebası denen bir vaka vardı, ne kadar insan öldü, bu bir incelensin. Kırsaldaki insanları ekonomik sıkıntıya düşürüp kentlere göçü zorunlu hale getirmek sonra da köyleri kendi haline bırakma düşüncesinden kaynaklanıyor bunlar. Türkiye'nin dışında Suriye'de, Ermenistan'da, Gürcistan'da yok da Türkiye'de mi var?" Köylerdeki tavukların itlaf edilmesinin bir katliam olduğunu savunan Başkan Kalfaoğlu, "Mademki tavuklar hasta, tedavi yoluna bakılmalıdır. Tavuk başına 5 milyon verip de bu katliama sebep olmak büyük yanlıştır" diye konuştu.Ne ilginçtir ki, iktidar partisinin içinden de benzer yorumlar çıkıyor. Hatta daha ilerisini de söylüyorlar.AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, Türkiye'de görülen kuş gribinin ''biyolojik silah'' olduğunu iddia etti.Yarbay, ''Bu mikrop ne akıllı bir mikroptur ki sınır bölgelerde Iğdır, Ağrı'da başlıyor; Ermenistan ve İran'a girmiyor. Batıya doğru gidiyor. Acaba biyolojik bir silah mıdır? İşin askeri boyutu mutlaka araştırılmalı'' görüşünü savundu.Doğru olabilir. Bence araştırılmaya değer bir konu.Olayın birkaç boyutu olabilir. TESOB Başkanı Kalfaoğlu'nun ifade ettiği gibi köylünün toprağında gözü olanların parmağı olabilir, ya da Sayın Yarbay'ın ifade ettiği gibi biyolojik bir tehdit olup, bir takım tavizler koparılmak için ortaya çıkmış olabilir. Ya da her ikisi de?Yakın gündemde İran meselesi var. ABD ve İsrail tek başlarına bu ulus devlete müdahale edemeyeceklerini bildiklerinden dolayı baş aktör olarak lanse edebilecekleri figüran ya da figüranlar arıyorlar.Bu noktada tek düşündükleri -her ne kadar farklı seçenekleri varmış gibi gözükseler de- Türkiye. Bu sebeple Türkiye'ye 2004 yılının son aylarında ABD, NATO ve İsrail merkezli ziyaretler gerçekleştirildi.Bu görüşmelerin hemen ardından da kuş gribi salgını yaşandı. 11 Eylül sonrası ABD'nin Afganistan işgali sırasında Çin'de yaşanan SARS virüsü gibi. Benzerlikler ilginç.Bunlar komplo teorisi olarak gözükse de, ABD ve İsrail'in özellikle son yıllarda biyolojik silah ve gen teknolojisinde yaptıkları çalışmalar bu ihtimallerin masada tutulması gerektiğini ve de buna göre önlemler alınmasını göstermektedir.Ayrıca son yıllarda yaşananlar, komplo teorisi olarak ifade edilenlerin, gerçek diye lanse edilenlerden daha gerçek olduğunu ispatlamıştır.Şunu da unutmamak lazım, hiçbir ülke tedbirini almadan bu tür tehlikeli bir silah üretmez, yani çözümü mevcuttur. Bu yönde istihbarat çalışmaları mutlaka yapılmalıdır.Kuş gribinin daha birçok etkileri olabilir. İthalata ihtiyacı olmayan ve 3 milyar dolarlık bir sektör olan tavukçuluk, ithal ürünlerin istilasına maruz kalabilir. Bir bu kadar da itlaf çalışmalarına masraf yapılacağı göz önünde bulundurulursa, bu durum daha fazla borç, daha fazla cari açık ve daha fazla vergi sonucunu doğuracaktır. Başta turizm olmak üzere reel sektöre yapacağı zarar ise durumun vahametini ortaya koyacaktır. Toplumumuzda oluşan panik ve güvensizlik, kaybedilen imaj ise cabası.Bir taş atılmış ve 40 zarar ortaya çıkmıştır. Taş kendisi düştüyse denilebilecek bir şey yok, ama atılmışsa sonuçları oldukça hesap edilmiş.O kadar ülkeyi geçip de virüsü Türkiye'ye bırakan göçmen kuşların "bu kadar hesaplı olamayacağı" bilimsel gerçeğinden hareketle, yetkililerin ihtimal de olsa yapılan uyarıları dikkate alması yerinde olacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024