14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanmasına karar verilen "Kutlu Doğum Haftası" etkinlikleri devam etmektedir. Samimi gayret ortaya koyan, Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) Efendimize saygı duyan, Ona salat ve selam okuyan, Onun sünnetlerini ihya için gayret sergileyen, herkese teşekkür etmek gerekir. Gerek resmi, gerek sivil kurumlar tarafından, bazı toplantılar ve programlar tertip edilmekte ancak, iş tiyatrodan öteye gitmemektedir.Nübüvvet nurunu boğmaya çalışan ve kalplerdeki Âlemlere rahmet Hz. Muhammed Mustafa'ya imanı yok etmeye yönelik zihniyetten ne kadar samimiyet beklenebilir ki..!Bakınız, diyalog sarhoşları hâlâ daha zırvalamaya devam etmektedirler:"Herkes Kelime-i Tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta Kelime-i Tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allahın Resulüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk bölümünü ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışı ile bakılmalıdır" (!) diyen misyon erlerinin fikirlerinin, resmi ideoloji haline geldiği, Hz. Muhammed'in (sav) devre dışı bırakılmaya çalışıldığı bir ortamda, hiçbir şey olmamış gibi kutlama yapmak, tiyatro değil de nedir?Değerli dostlar;Maide suresi 51. ayette kesin ve net olarak uyarılmasına rağmen;"Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez."Âlemlere rahmet Hz. Muhammed'in yoluna, istikametine ters düşenlerle, hayat düsturlarını hiçe sayanlarla bir olup, gönül ve fikir birliği kuranlar, bir değil binlerce defa kutlu doğum haftaları etkinlikleri yapsalar, Onu hoşnut etmiş olmazlar. Hatta yalancılık ve ikiyüzlülük yüzünden, Onu incitmiş olurlar. Allah (cc) Muhammed'ini (sav) incitenleri, kendini incitmekle eş görmüş, horlayıcı bir azapla tehdit etmiştir. "Muhakkak ki Allah'ı ve Resulünü incitenlere Allah; dünya ve ahirette la'net etmiştir. Ve onlar için, horlayıcı bir azap hazırlamıştır." (Ahzap 033/057) Kutlu doğum haftası faaliyetlerini hayra çevirmenin yolu; tiyatroyu bırakıp, önce herkesin kendini sorgulama gereğini duyması lazımdır.Kur'an, Peygamber ve Ehl-i Beyt mantığına göre biz neredeyiz? Gerçek terazide ağırlığımız ve hesap gününde halimiz ne olacak? Bunu her Müslüman kendi vicdanında sorgulamadan, yerini ve safını belli etmeden; yapılan çabalar; beyhude yada boşa kürek çekmektir.Din haramilerinin, diyalog meftunlarının, din istismarcılarının, tuzaklarından kurtulmanın çarelerini aramak, bulmak ve gerçeğe tabi olmak en zaruri iştir... Beyler, hanımlar, tiyatroyu bırakın! İşin ruhuna vakıf olmaya bakın! Durum çok ciddidir! İmanlar tehlikededir, haberiniz var mı?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır / 05.04.2024