Arayış ve kutsal hasret gerçeği zaman ve mekan boyutunun ötesindedir. Bu nedenle zaman ve mekan boyutu ile sınırlı olan aklın, kavramakta zorlanacağı bir gerçektir. Akıl bu oluşa iştirak etmiş değildir. Ruhlar madde kalıbına girmeden evvel yaratılmışlardır.Elest Meclisinde bütün insanların ruhları bir araya gelmişler ve şu ilahi hitaba muhatap olmuşlardır: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (A'raf, 172). Bu hitapla birlikte ruhlar Allah-ü Teala'nın cemalini müşahade etmiş, sesini işitmiş, kokusunu duymuş ve O'na aşık olmuşlar, deyim yerindeyse kara sevdaya düşmüşlerdir. Firavun'un, Nemrut'un ve Ebu Cehil'inki de dahil olmak üzere bütün ruhlar o güzele "Evet Sen bizim Rabbimizsin" diyerek, O'nun yüceliğini tasdik ve kendi acziyetlerini kabul etmişlerdir.Allah-ü Teala muradı gereği bir imtihan sırrı olarak, insanı denemek üzere dünyaya göndermiştir. İnsan ile Rabbi arasına çok muazzam bir perde çekilmiştir. Ruhlar Meclisi'ndeki O "Güzellik", O "Koku", O "Nida" bir çok perdelerle perdelenmiş, kendini gizlemiştir. Fakat insanın ruhu, o güzelliği yaşadığı, tattığı için dünyada O'nun hasretini çekmektedir. İşte bu nedenle köklü bir sevdaya dönüşen 'arayış' içindedir.Allah-ü Teala, insanlar dünyada şaşmasın, yanılmasın, doru yola, sırat-ı müstakime erişebilsinler diye onlara peygamberlerini ve evliyasını göndermiştir. Kısacası Peygamberler, özellikle de Resul-i Ekrem (sav), insandaki köklü arayış duygusunu, hak olan yöne kanalize etmek için gönderilmiştir.Nefsin istekleri, şeytanın kışkırtmaları ve dünya, insanı Allah yolundan alıkoyan perdeler hükmündedir. İnsan, Allah'a, nefsini terbiye ederek yaklaşır. İnsandaki hayvani özellikler, maddi aleme dönük zulmet perdeleri fıtrata uygun tarzda, mücahade ile terbiye edilip aralanınca, insan asli vatana, Allah'a rücu eder, döner. İşte bu mücahade ve terbiye ile varılacak olan hedef güzel ahlaktır. "Din güzel ahlaktır".Rasulüllah Efendimiz buyuruyor ki: "Müminlerin imanca en olgunu, ahlakça en güzel olanıdır." İnsan Allah'a yönelirken güzel ahlak zulmet perdelerini aşmasına yardımcı olan en önemli etkendir. İnsanın kutsal arayışında güzel ahlak hem bir vasıtadır, hem de asli vatana dönüşte elde edilen bir meyvedir. Güzel ahlak Rasulüllah Efendimizin (sav) ahlakıdır.(Bu yazı hazırlanırken, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in "Arayış ve Kutsal Hasret" adlı makalesinden yararlanılmıştır.)
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022