Londra'yı kim patlattı?

Londra'da; 7 temmuz 2005 tarihinde, şehrin değişik yerlerinde, metro ve toplu taşıma yapan  otobüslerde, art arda bir dizi patlama meydana geldi. Bu patlamalar sonucu onlarca insan hayatını kaybetti, bir kaç mislisi de yaralandı. Yaralıların bir bölümü ağır. Ölü ve yaralı konusunda İngiliz resmi makamlarının uyguladığı sansürden dolayı, sağlıklı bir bilgi yok. Ölü sayısı duyurulanın fevkinde. Peki Londra'yı kim veya kimler patlattı? Açık yüreklilik ve katiyetle söyleyeceğim tek söz, "KENDİLERİ YAPTILAR" olacaktır. Peki neden kendileri yapsınlar ki? Bir değil bir çok nedenden ötürü?-Birinci neden, Hıristiyan batı alemi dağılmakta olan ve kendileri için hayati önem arz eden Avrupa Birliği'ni bir arada tutmak istiyor. -İkinci neden  birliğin  ortak bir düşmanı olmalı ki, ona  karşı yek vücut hareket etme psikozuna ulaşılabilmeli. Bu da daha güçlü Avrupa demektir.-G-8 ve Hıristiyan batıya karşı, giderek yükselen hoşnutsuzluğun doğuracağı muhtemel anafordan, masum ve terör mağduru rolü oynayarak kurtulmak.-Masum milletlerin, Hıristiyan emperyalizmine ve yayılmacılığına karşı oluşabilecek tepkileri yok ederek sömürü düzeninin devamını sağlamak.-Teknolojik üstünlükleri ve  ulaştıkları refah düzeyinin devam edebilmesi için yeni, yeni bahaneler üretebilmek.-AB kapısına bağladıkları kendi gücünün farkında olmayan bir devin uyanmasına mani olabilmek.-Bu olayı bahane ederek geçmişte olduğu gibi, İran, Suriye, veya her hangi başka bir Müslüman halka savaş açmak.-BOP ile büyük merhale katettikleri, "MÜSLÜMAN ve TÜRK DÜNYASININ İTLAF EDİLMESİ" yönündeki kazanımların korunabilmesi.-Terör yalanı ile kendi halklarının vicdani ve insani tercihlerinin kurdukları bu canavarca düzeni sarsmaması.İkiz kuleler bahanesi ile Afganistan, Irak derken, BOP ve şimdi de TÜRKİYEYİ temelinden sarsacak, ılımlı İslam projeleri kimler tarafından planlanarak uygulamaya sokulmuşsa, biliniz ki; bu işin faili de  onlardır. Bizim asıl kaygımız, bu patlamaların  yeni, yeni, felaketlerin habercisi olduğudur ki;  bunun ucu bize dokunacaktır,  bilesiniz.Türk Milleti, her gün teröre aslanlarını kurban verirken,  sesini çıkarmayanlar, Londra'daki patlamalar üzerine baş sağlığı mesajları yayınlamaya başlamışlardır. Terör Türk askerini, veya Müslümanları  vururken susanların hali, ne kadar da manidar değil mi? Felluce'ye;  napalmlar, azaltılmış uranyum bombaları, mermiler uçaklar, kan ve ölüm olarak yağarken, Dağlık Karabağ'da Ermeni mezalimi sürerken, Filistin kan gölüne dönerken, Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri,  inim inim inlerken, Soros'un atraksiyonları her gün, Türk coğrafyasının bir başka yerinde sahne alırken, susan sözde Hoca efendiler, Londra olayları ile bir anda bel kıvırıp gerdan kırarak,   arz-ı endam ediverdiler. Patlamanın akşamı malum ekranlar ve malum sunucular ve de o malum ses tonu ile" Muhterem Hoca Efendi Londra olayları üzerine bir mesaj yayınladı  az  sonra", teranesi ile karşımızda beliriverdiler. Malum Hoca Efendi neye ve kime hizmet ediyorlar  acaba? Yargı sizlerin sevgili okuyucularım.Kimse yanlış bir kanıya kapılmasın. Terörün her türlüsü tarafımızdan lanetlenmiştir. Bizim itirazımız terörün insanlığın ortak belası olmasına rağmen, sadece Hıristiyan Batı dünyası'na  karşı kullanıldığında tepki görmesinedir. Müslüman'ın bini, Hıristiyan ve Yahudi'nin biri bile değil. Bu nasıl bir adalet anlayışı? Türkiye'yi kan gölüne çeviren teröristleri, besleyen bu leş kargalarına söyleyeceğimiz tek söz, "siz kim, insanlık kim".Leyla Zana'yı Nobel barış ödülüne aday gösterenlerle bizim işimiz olmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin, ne karo papazıyla, ne kupa kızıyla, ne göstermelik sekizliyle ve ne de Şanghay beşlisi ile bir işi olamaz. Öyleyse Türkün  işi yine BÜYÜK TÜRK MİLLETİ ile olacaktır. Bu da ancak¸  ortak tarih, ortak dil, ortak inanç, ortak amaç doğrultusunda oluşacak "BÜYÜK TÜRK DÜNYASI"  fikrinin yeniden hayata geçirilmesi ile mümkündür.