Meclis'te bayramın yaşanması için

23 Nisan'da TBMM'nin 88. açılış yıldönümü kutlamaları vesilesiyle Meclis'teydim. Resmî kabul, Genel Kurul konuşmaları ve akşam resepsiyonunda gözlemlediklerim ve basına yansıyan manzaralar Türkiye açısından hiç de iç açıcı değil...TBMM'de hükümet kanadı oldukça stresli, muhalefet tarafı ise gergindi.Meclis Genel Kurulu'nda "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" havası yoktu.Ölüsünü toprağa vereli 2-3 gün olmuş bir ailenin taziye yorgunlu ile alttan alttan başlayan miras gerginliği karışımı bir atmosfer vardı. CHP rutin ahvali üzere AKP'ye karşı agresifti.Ahmet Türk başkanlığındaki DTP ekibi ise hem sağlam adımlara yürümenin rahatlığı içindeydi, hem de teröre karşı yapılan operasyonlara ilişkin değişmez agresif tavırını sürdürdü. Türk, terör operasyonu bağlamında ABD'ye karşı mesaj göndermeyi ihmal etmedi.MHP, ne şiş yansın ne kebap vaziyetini bozmadı. Devlet Bahçeli, ilkokul kitaplarında rastlanan 23 Nisan'a dair okuma parçalarından derlenmiş bilgilerden bir Meclis konuşması sergiledi.  ÖDP'li Ufuk Uras, kendi çizgisi ekseninde somut isteklerini sıraladı.AKP Meclis'teki varlığını ve sayısal ağırlığını, Erdoğan kadar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a borçlu.Baykal vuruyor, AKP büyüyor. Kapatma davasına muhatap AKP, Baykal sayesinde büyüyor demeyeyim ama şişiyor, şişiniyor.Çünkü gerçekte Baykal, AKP'ye vurmuyor; AKP'nin bugüne kadar seslendirdiği halde "değişim ve dönüşüm"ü adına kendini uzak tuttuğu ve fakat yeri gelince istismar etmekten geri durmadığı "dini değerler"i hedef alıyor. Bu klasik CHP vaziyetini seyreden halk, vay canına bunlar yine dine saldırıyorlar, deyip AKP'ye sürükleniyor. Böylece CHP, patlak AKP balonuna yama oluyor; AKP tekrar şişmeye başlıyor.Bu süreçte AKP rahat durmuyor elbette. Hatta AKP'nin yeşerdiği eski Milli Görüş bahçesinin kurmay takımları da derhal devre yapıyor, halkın arasına sokularak AKP namına pirim devşiriyorlar. Bunun en canlı örneği bir ay kadar önce Orhangazi'de yaşandı.Gazeteci İrfan Aydın'ın Orhangazi SP İlçe kongresinde bizzat şahit olduğu ve manşete çektiği duruş şu? Partisinin Orhangazi İlçe kongresinde konuşan Saadet Partisi Yalova İl Başkanı ve divan üyesi Mustafa Balta, "AKP'ye açılan dava, Ak Partinin kapatma davası değil, İslam'ın yok edilme davasıdır. İslam'ın kapatma davasıdır" diye konuşuyor.Halk arasında bu eksende kaynatılıyor siyaset.Meclis'teki stresi, halk arasında böyle pirime çevirmeye kalkışıyorlar.Baykal, din eksenli karşı çıkış söylemleriyle kime hizmet etmiş oluyor böylece?! AKP'ye?Bu sebeple AKP, CHP'ye çok şeyler borçlu.Bayram şenliği ve bütünlüğü yerine, yüksek gerilimli atmosfer basıncı altındaki Meclis'te, Cumhurbaşkanı'na ve Türkiye'nin üst düzey bürokratlarına ayrılan sağ bölümde tek tük devlet erkanı vardı. Karşı taraftaki yabancı misyon şeflerine ait bölüm ise tıklım tıklım. Amerikan Büyükelçisi R. Wilson, elinde kalem, habire not alıyor; öteki misyon şefleri ise rahat, dinlemekle yetindiler.Her türlü hizmet için yeterli çoğunluğu bulunan AKP hükümeti, Meclis'i bu hale sürükledi. Meclis adeta milletimiz adına tıkandı. Fakat AKP hükümetinin koordinasyonundaki TBMM, AB, ABD ve IMF'nin talepleri namına tıkır tıkır çalışıyor. Türkiye'nin tıkandığı nokta burasıdır.Hiçbir parti de bu tıkanıklığı aşamaz. Çünkü hiçbirinin millet ve devlet adına çözümleri yok? Meclis'te erken genel seçimden söz açılıyor; lakin bu vaziyette bin tane de seçim olsa, bu kördüğüm çözülemez. Ta nereye kadar?!Çözümü olanlar TBMM'ye, iktidara gelinceye kadar.Devlet ve milletimiz adına çözümü olan var mı?Var? Dünya bunu konuşuyor.BTP'nin çözümü var. Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli var, Sosyal Devlet-Milli Devlet projesi var. Dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamları bunları haykırıyor.O halde Türkiye'de ve bağımsızlığın kalbi ve sembolü olan TBMM'de gerçekten bayram havası ne zaman esecek biliyor musunuz? BTP iktidarında? Türkiye, Türk milleti ve Meclis'imizin gerçekten bayram yapması için, çözüm ve proje sahibi BTP iktidarı şart.Aksi halde, ülkemiz de, Meclis'imiz de ölü evi gibi olmaya devam eder.