Hürriyet, bir fotoğrafla Huntington'un tezini çürüttü!Haber dünkü Hürriyet'in manşetinde yer aldı...
Önce Huntington'dan başlayalım.
Bir Amerikan Yahudisi olan ABD'li ünlü siyaset bilimci ve Harvard Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Samuel Huntington'un 1996'da yayımlanan 'Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması' adlı kitabında ortaya attığı tezler, 11 Eylül'de New York ve Washington'da düzenlenen terör eylemlerinden sonra yeniden popülerlik kazanmıştı. Huntington'a göre, 20. Yüzyıl ulus-devletlerin birbiriyle yaptığı savaşlara ve ideolojik çatışmalara sahne olmuştu. 21. yüzyılda bunların yerini medeniyetler savaşları alacaktı ve en büyük mücadele de Hıristiyan Batı medeniyeti ile İslám medeniyeti arasında yaşanacaktı.
Şimdi Hürriyet gazetesi CIA adına hazırlanmış ve arkasında ABD'nin bulunduğu bu tezi, bir fotoğrafla çürüttü!..
Neymiş efendim? Türk dostu olan ve 17 yıldır Alanya'da yaşayan Alman Marianne Kusch'un cenazesinde medeniyetler kaynaşması yaşanmış. Tüm Alanyalılar tarafından çok sevilen Marianne'nin cenazesi Türk ve Alman bayraklarına sarılmış. Hıristiyan geleneklerine göre defnedilen Kusch'un mezarı başında, Alanya Müftüsü Muhammet Gevher ile Antalya Katolik Kilisesi Papazı Reiner Korten yan yana dua etmiş. Mütfü ve papazın dualarının ardından iki dinin geleneklerine uygun olarak ekmek ve helva dağıtılmış. Adamlar kendi dinlerine uygun bir tören yapmış, biz Türkler de maalesef buna "diyalog" adına maydanoz olmuşuz...
Hürriyet'in mesajı
Öte yandan Hürriyet bir mesaj veriyor ama kime? Almanlara mı, Avrupalılara mı, yoksa biz Türklere mi? Tabii ki Müslüman Türk halkına... Demek istiyor ki, Ey Türk halkı Irak'ta onbinlerce Müslümanı öldüren, genç kızların namusunu kirleten, Fransa'da başörtüsünü yasaklayan, Avrupa'da dinini yaşamak isteyen Müslümanlara her türlü zorluğu çıkaran, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan, Çeçenistan'da Müslümanları öldüren, Azerbaycan'ı işgal eden, İslam dünyasının dört bir köşesini sömüren Hıristiyanlara karşı kesinlikle olumsuz bir düşünce içinde olmayın! Ben soruyorum: Hürriyet'in batı dünyasındaki karşılığı olabilecek bir Times, bir Daily Telegraph, bir Suddeutche Zeitung, bir Le Figaro, Bir Corriera Sera, bir New York Times böyle bir manşet atar mı? Acaba Medeniyetler Çatışması tezini bir devlet politikasına dönüştüren ABD, Hürriyet'in manşetinden etkilenmiş midir? Kimi kandırıyorsunuz, beyler?
Fransa ve Almanya'nın tehdit olarak gördüğü ülkeAvrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı İspanyol Alejo Roca, Cumhuriyet'ten Nilgün cerrahoğlu'na konuşmuş. Roca diyor ki: "Fransa ve Almanya Türkiye'yi tehdit olarak algılıyor. Türkiye büyük, genç ve büyüme potansiyeli çok yüksek bir ülke. Almanya ve Fransa ise AB Konseyi'ndeki kararların 'ülke nüfuslarının ağırlığı' ile belirlenmesini kararlaştırdılar. Böyle bir sistem, kontrolün kendi ellerinde kalmasını sağlıyor. Türkiye gibi neredeyse Almanya nüfusuna eşit büyüklükteki bir bir ülkenin AB'ye girmesi, Alman-Fransız ekseninin işine gelmiyor. Alman ve Fransız ekonomileri üstelik esnek değil ve yorgun. Türkiye gibi maliyetlerin Avrupa'ya nazaran düşük olduğu, muazzam dinamik ve esnek bir ekonominin birliğe girmesi, iki ülkede kaygı yaratıyor. Türkiye'yi bu yüzden avantaj değil, tehdit olarak algılıyorlar."Gerçekçi bir analiz...
Genelkurmay adına kim konuşur?Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök adına Genelkurmay Genel Sekreterliği tarafından AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu'ya cevaben yapılan açıklamadan "biz de nasibimizi" aldık. Çünkü dünkü Medya Kazanı'nda Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın Kutlu'ya cevap vermesi biraz garibimize gitmişti. Böyle bir açıklamayı Genelkurmay'ın yapmasının daha yerinde olacağını belirtmiştik. Gerçi Genelkurmay da bir açıklama yaparak, durumu netleştirdi. Açıklamada, Orgeneral Aytaç Yalman'ın gazetelerde yer alan sözlerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşü olarak, Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde kamuoyuna yansıtıldığına dikkat çekildi. Yalman'ın 14 Eylül'de YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz ile yaptığı görüşme de bizzat Genelkurmay tarafından sahiplenilmişti.
Hürriyet'ten Fatih Altaylı da, Genelkurmay adına kimin konuşma yapmaya yetkili olduğu sorusunu soruyor ve şunları kaydediyor: "Ağustos askeri şûrasından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök bir açıklama yapmış ve Genelkurmay adına kimlerin konuşmaya yetkili olduğunu belirtmişti. Buna göre Genelkurmay Başkanlığı adına konuşabilecekler Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay 2. Başkanı ve Genelkurmay Genel Sekreteri olarak sınırlanmıştı.
O günden bu güne geçen 4 ay boyunca bu kurala uyuldu.
Ancak 2003 yılının son gününe girerken kural çiğnendi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman gece saatlerinde gazeteleri arayarak AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu'ya yönelik zehir zemberek bir açıklama yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı ise bu açıklamanın "arkasından'' giderek "Yapılan açıklama Genelkurmay'ın görüşüdür'' dedi.
Açıkçası izlenen yol beni şaşırttı.
Açıklama Genelkurmay'ın görüşü ise niye Genelkurmay adına konuşmaya yetkili kişiler tarafından yapılmadı.
Doğrusu merak ettim."
Sonuç: Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman da Genelkurmay adına konuşma yapmaya yetkilidir.
Önce Huntington'dan başlayalım.
Bir Amerikan Yahudisi olan ABD'li ünlü siyaset bilimci ve Harvard Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Samuel Huntington'un 1996'da yayımlanan 'Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması' adlı kitabında ortaya attığı tezler, 11 Eylül'de New York ve Washington'da düzenlenen terör eylemlerinden sonra yeniden popülerlik kazanmıştı. Huntington'a göre, 20. Yüzyıl ulus-devletlerin birbiriyle yaptığı savaşlara ve ideolojik çatışmalara sahne olmuştu. 21. yüzyılda bunların yerini medeniyetler savaşları alacaktı ve en büyük mücadele de Hıristiyan Batı medeniyeti ile İslám medeniyeti arasında yaşanacaktı.
Şimdi Hürriyet gazetesi CIA adına hazırlanmış ve arkasında ABD'nin bulunduğu bu tezi, bir fotoğrafla çürüttü!..
Neymiş efendim? Türk dostu olan ve 17 yıldır Alanya'da yaşayan Alman Marianne Kusch'un cenazesinde medeniyetler kaynaşması yaşanmış. Tüm Alanyalılar tarafından çok sevilen Marianne'nin cenazesi Türk ve Alman bayraklarına sarılmış. Hıristiyan geleneklerine göre defnedilen Kusch'un mezarı başında, Alanya Müftüsü Muhammet Gevher ile Antalya Katolik Kilisesi Papazı Reiner Korten yan yana dua etmiş. Mütfü ve papazın dualarının ardından iki dinin geleneklerine uygun olarak ekmek ve helva dağıtılmış. Adamlar kendi dinlerine uygun bir tören yapmış, biz Türkler de maalesef buna "diyalog" adına maydanoz olmuşuz...
Hürriyet'in mesajı
Öte yandan Hürriyet bir mesaj veriyor ama kime? Almanlara mı, Avrupalılara mı, yoksa biz Türklere mi? Tabii ki Müslüman Türk halkına... Demek istiyor ki, Ey Türk halkı Irak'ta onbinlerce Müslümanı öldüren, genç kızların namusunu kirleten, Fransa'da başörtüsünü yasaklayan, Avrupa'da dinini yaşamak isteyen Müslümanlara her türlü zorluğu çıkaran, onlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan, Çeçenistan'da Müslümanları öldüren, Azerbaycan'ı işgal eden, İslam dünyasının dört bir köşesini sömüren Hıristiyanlara karşı kesinlikle olumsuz bir düşünce içinde olmayın! Ben soruyorum: Hürriyet'in batı dünyasındaki karşılığı olabilecek bir Times, bir Daily Telegraph, bir Suddeutche Zeitung, bir Le Figaro, Bir Corriera Sera, bir New York Times böyle bir manşet atar mı? Acaba Medeniyetler Çatışması tezini bir devlet politikasına dönüştüren ABD, Hürriyet'in manşetinden etkilenmiş midir? Kimi kandırıyorsunuz, beyler?
Fransa ve Almanya'nın tehdit olarak gördüğü ülkeAvrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı İspanyol Alejo Roca, Cumhuriyet'ten Nilgün cerrahoğlu'na konuşmuş. Roca diyor ki: "Fransa ve Almanya Türkiye'yi tehdit olarak algılıyor. Türkiye büyük, genç ve büyüme potansiyeli çok yüksek bir ülke. Almanya ve Fransa ise AB Konseyi'ndeki kararların 'ülke nüfuslarının ağırlığı' ile belirlenmesini kararlaştırdılar. Böyle bir sistem, kontrolün kendi ellerinde kalmasını sağlıyor. Türkiye gibi neredeyse Almanya nüfusuna eşit büyüklükteki bir bir ülkenin AB'ye girmesi, Alman-Fransız ekseninin işine gelmiyor. Alman ve Fransız ekonomileri üstelik esnek değil ve yorgun. Türkiye gibi maliyetlerin Avrupa'ya nazaran düşük olduğu, muazzam dinamik ve esnek bir ekonominin birliğe girmesi, iki ülkede kaygı yaratıyor. Türkiye'yi bu yüzden avantaj değil, tehdit olarak algılıyorlar."Gerçekçi bir analiz...
Genelkurmay adına kim konuşur?Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök adına Genelkurmay Genel Sekreterliği tarafından AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu'ya cevaben yapılan açıklamadan "biz de nasibimizi" aldık. Çünkü dünkü Medya Kazanı'nda Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın Kutlu'ya cevap vermesi biraz garibimize gitmişti. Böyle bir açıklamayı Genelkurmay'ın yapmasının daha yerinde olacağını belirtmiştik. Gerçi Genelkurmay da bir açıklama yaparak, durumu netleştirdi. Açıklamada, Orgeneral Aytaç Yalman'ın gazetelerde yer alan sözlerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşü olarak, Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde kamuoyuna yansıtıldığına dikkat çekildi. Yalman'ın 14 Eylül'de YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz ile yaptığı görüşme de bizzat Genelkurmay tarafından sahiplenilmişti.
Hürriyet'ten Fatih Altaylı da, Genelkurmay adına kimin konuşma yapmaya yetkili olduğu sorusunu soruyor ve şunları kaydediyor: "Ağustos askeri şûrasından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök bir açıklama yapmış ve Genelkurmay adına kimlerin konuşmaya yetkili olduğunu belirtmişti. Buna göre Genelkurmay Başkanlığı adına konuşabilecekler Genelkurmay Başkanı, Genelkurmay 2. Başkanı ve Genelkurmay Genel Sekreteri olarak sınırlanmıştı.
O günden bu güne geçen 4 ay boyunca bu kurala uyuldu.
Ancak 2003 yılının son gününe girerken kural çiğnendi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman gece saatlerinde gazeteleri arayarak AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu'ya yönelik zehir zemberek bir açıklama yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı ise bu açıklamanın "arkasından'' giderek "Yapılan açıklama Genelkurmay'ın görüşüdür'' dedi.
Açıkçası izlenen yol beni şaşırttı.
Açıklama Genelkurmay'ın görüşü ise niye Genelkurmay adına konuşmaya yetkili kişiler tarafından yapılmadı.
Doğrusu merak ettim."
Sonuç: Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman da Genelkurmay adına konuşma yapmaya yetkilidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.