Türk milletine karşı
psikolojik savaşlar (devam)
7 - Şimdi ortaya yeni bir yaşam felsefesi ortaya atılmaktadır: Ün kazanmak için yakalanmadan namussuzluk yapmak, evlilik dışı münasebet kurmak, boşanmak ve skandal oluşturmak adeta "Şöhret kapılarını açan" anahtar olarak telakki edilmektedir. Kadınların evlilik dışı yaşamları, cinsel münasebetleri serbestçe yapmaları, kendi hayatlarını yaşamaları, çocuk yapmamaları (Vücutlarının bozulacağı iddia edilerek), çocukların serbest hayatlarına engel olacağını, doğum kontrol mekanizmalarını harekete geçirerek, "Bakabileceğin kadar çocuk doğur" felsefesini ortaya koyarak, adeta bütün entel kitleleri, bir nevi nüfus planlamasına tâbi tutmuş bulunmaktadır. Ayrıca bazı zenginlerimiz bu kampanyalara çeşitli imkanlar sağlayarak, Türk nüfusunu bilerek veya bilmeyerek azaltmak istemektedirler. Çünkü Batı devletlerinin kendi nüfusları azalmakta ve o devletler bir nevi erimektedir.
8 - Her Allah'ın günü İslam'a ve Müslümanlara saldırmak adeta bir gelenek haline gelmiştir. Öte taraftan misyonerliğin kapıları ardına kadar açılmakta ve Hıristiyanlığın gelişmesi için bütün imkanlar sağlanmaktadır. Kimse Hıristiyanlığa laf söylememektedir. Onların yaptıkları hoşgörü ile karşılanmaktadır.
9 - Müslümanlar ne devlet okullarında, ne de onun dışındaki özel okullarda dinlerini tam olarak öğrenme imkanı bulunmamaktan yakınmaktadırlar. Önlerine adeta engeller konulduğu izlenimi mevcuttur. Kuran öğrenmek ve hele öğretmek adeta bir öcü gibi karşılanmaktadır. Kuran kursları adeta uyuşturucu şebekelerini takip eder gibi izlenmektedir ve gözaltında tutulmak istenmektedir.
10 - Ülkemiz ABD, AB ve onların uzantıları tarafından adeta abluka altına alınmış gibidir.
11 - Türkiye boğazına kadar borç içinde yüzmekte ve habire borçlandırılmaktadır. Şu anda bu dış ve iç borç 250 milyar dolar civarındadır. Maalesef azalacağı yerde gittikçe artmaktadır.
12 - Türkiye emparyalizmin globalizasyon hikayeleri adına, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak çökertilmekte, Kıbrısi Egel sorunları, Ermeni soykırımı, Fır Hattı, Kıbrıs'taki tazminat davaları, Annan Planı, Kuzey Irak'taki Kürt devletinin kurulması, PKK - KADEK saldırıları ve daha nice bilinen ve bilinmeyen kompleks sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır.
13 - Ekonomide ikide bir krizler yaşanmaktadır. Avrupa'ya girme sevdaları batı devletleri tarafından devamlı istismar edilerek Türkiye'den taviz üstüne taviz koparılmaktadır.
14 - Son olarak Kıbrıs da neredeyse elden gitmiş bir duruma gelmiştir. Önümüzdeki aylarda Ege ve Akdeniz'deki bütün adaları kaybettiğimiz gibi Kıbrıs'ı da kaybetmemiz, ihtimal dahilindedir.
15 - Üstelik şu anda bizim elimizden tutacak veya önümüze geçecek ne bir Atatürkümüz ve arkadaşları, ne de bir Mehmet Akif Ersoyumuz mevcuttur.
Gerçi bağımsızlık yolunu gösteren liderlerimiz de mevcuttur ama, maalesef şu andaki kaos durumundaki ortalıkta bu ses yeterince duyulmamaktadır. Korkarım iş işten geçtikten sonra, bağımsızlık taraftarı olmanın, faydası çok zor olacaktır. Çünkü fırsatları değerlendirmemekte ısrar edilmektedir. Araba devrildikten sonra bu gafletten uyanmak için biraz geç olacaktır.
Allah yardımcımız olsun. Allah hepimize ve özellikle siyasilerimiz ile diğer silahlı ve silahsız, bütün etkili elemanlara akıl ve fikir niyaz etsin. Çünkü dolu dizgin uçuruma doğru itilmekteyiz. Eğer utanıp da bizi kurtarmak isteyenlerle beraber olmazsak, onlara imkan vermezsek, sonumuz hüsranla bitecektir. Ama herşeye rağmen Türk milletinin sağduyu refleksine inanmamız gerekmektedir. Bu büyük milletin insanları, elbette her zaman bir çaresini bulmuş olan bu büyük Türk milleti, bu badireleri de elbette atlatacaktır ve her konuda tam bağımsızlığını devam ettirmek için bütün imkanları kendi gücüyle sağlayacaktır. (Son)
psikolojik savaşlar (devam)
7 - Şimdi ortaya yeni bir yaşam felsefesi ortaya atılmaktadır: Ün kazanmak için yakalanmadan namussuzluk yapmak, evlilik dışı münasebet kurmak, boşanmak ve skandal oluşturmak adeta "Şöhret kapılarını açan" anahtar olarak telakki edilmektedir. Kadınların evlilik dışı yaşamları, cinsel münasebetleri serbestçe yapmaları, kendi hayatlarını yaşamaları, çocuk yapmamaları (Vücutlarının bozulacağı iddia edilerek), çocukların serbest hayatlarına engel olacağını, doğum kontrol mekanizmalarını harekete geçirerek, "Bakabileceğin kadar çocuk doğur" felsefesini ortaya koyarak, adeta bütün entel kitleleri, bir nevi nüfus planlamasına tâbi tutmuş bulunmaktadır. Ayrıca bazı zenginlerimiz bu kampanyalara çeşitli imkanlar sağlayarak, Türk nüfusunu bilerek veya bilmeyerek azaltmak istemektedirler. Çünkü Batı devletlerinin kendi nüfusları azalmakta ve o devletler bir nevi erimektedir.
8 - Her Allah'ın günü İslam'a ve Müslümanlara saldırmak adeta bir gelenek haline gelmiştir. Öte taraftan misyonerliğin kapıları ardına kadar açılmakta ve Hıristiyanlığın gelişmesi için bütün imkanlar sağlanmaktadır. Kimse Hıristiyanlığa laf söylememektedir. Onların yaptıkları hoşgörü ile karşılanmaktadır.
9 - Müslümanlar ne devlet okullarında, ne de onun dışındaki özel okullarda dinlerini tam olarak öğrenme imkanı bulunmamaktan yakınmaktadırlar. Önlerine adeta engeller konulduğu izlenimi mevcuttur. Kuran öğrenmek ve hele öğretmek adeta bir öcü gibi karşılanmaktadır. Kuran kursları adeta uyuşturucu şebekelerini takip eder gibi izlenmektedir ve gözaltında tutulmak istenmektedir.
10 - Ülkemiz ABD, AB ve onların uzantıları tarafından adeta abluka altına alınmış gibidir.
11 - Türkiye boğazına kadar borç içinde yüzmekte ve habire borçlandırılmaktadır. Şu anda bu dış ve iç borç 250 milyar dolar civarındadır. Maalesef azalacağı yerde gittikçe artmaktadır.
12 - Türkiye emparyalizmin globalizasyon hikayeleri adına, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak çökertilmekte, Kıbrısi Egel sorunları, Ermeni soykırımı, Fır Hattı, Kıbrıs'taki tazminat davaları, Annan Planı, Kuzey Irak'taki Kürt devletinin kurulması, PKK - KADEK saldırıları ve daha nice bilinen ve bilinmeyen kompleks sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır.
13 - Ekonomide ikide bir krizler yaşanmaktadır. Avrupa'ya girme sevdaları batı devletleri tarafından devamlı istismar edilerek Türkiye'den taviz üstüne taviz koparılmaktadır.
14 - Son olarak Kıbrıs da neredeyse elden gitmiş bir duruma gelmiştir. Önümüzdeki aylarda Ege ve Akdeniz'deki bütün adaları kaybettiğimiz gibi Kıbrıs'ı da kaybetmemiz, ihtimal dahilindedir.
15 - Üstelik şu anda bizim elimizden tutacak veya önümüze geçecek ne bir Atatürkümüz ve arkadaşları, ne de bir Mehmet Akif Ersoyumuz mevcuttur.
Gerçi bağımsızlık yolunu gösteren liderlerimiz de mevcuttur ama, maalesef şu andaki kaos durumundaki ortalıkta bu ses yeterince duyulmamaktadır. Korkarım iş işten geçtikten sonra, bağımsızlık taraftarı olmanın, faydası çok zor olacaktır. Çünkü fırsatları değerlendirmemekte ısrar edilmektedir. Araba devrildikten sonra bu gafletten uyanmak için biraz geç olacaktır.
Allah yardımcımız olsun. Allah hepimize ve özellikle siyasilerimiz ile diğer silahlı ve silahsız, bütün etkili elemanlara akıl ve fikir niyaz etsin. Çünkü dolu dizgin uçuruma doğru itilmekteyiz. Eğer utanıp da bizi kurtarmak isteyenlerle beraber olmazsak, onlara imkan vermezsek, sonumuz hüsranla bitecektir. Ama herşeye rağmen Türk milletinin sağduyu refleksine inanmamız gerekmektedir. Bu büyük milletin insanları, elbette her zaman bir çaresini bulmuş olan bu büyük Türk milleti, bu badireleri de elbette atlatacaktır ve her konuda tam bağımsızlığını devam ettirmek için bütün imkanları kendi gücüyle sağlayacaktır. (Son)
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006