logo
23 NİSAN 2024

Meleklerin cinsiyeti meselesi ve Osmanlıca

14.12.2014 00:00:00
Anlatılan ibret verici hikâyelerden birine göre Osmanlı Devleti Kostantinapolis'in yani İstanbul'un surlarını şahi toplarla dövdüğü günlerde Rum Ortodoks Patriği ve tebası Ayasofya'da meleklerin cinsiyetini tartışıyormuş. Hâşâ, bir kısmı melekler erkektir derken karşıt görüşe sahip olanlar hayır efendim melekler kesinlikle dişidir iddiasını hararetle sürdürmekteymiş. Düşman şehirlerini kuşatmış olduğu halde meşgul oldukları bu "mühim" konuya kendilerini kaptırmışlardı. Neticede Türkleri Ayasofya'da görünce tartışmanın da doğal olarak bittiği sanılıyor. (Şunu hemen vurgulayalım İslam itikadına göre meleklerin cinsiyeti yoktur. Onlar evlenmezler)Genellikle ülke gündeminin tamamen dışında saçma sapan konuların, faydasız ve alakasız meselelerin tartışıldığı gündemlere yukarıdaki örnek cuk oturuyor. Ülkemizin hayati meseleleri dururken ortaya atılan saçmalıklara bir bakın Allah aşkına. Yenilir yutulur tarafı olmadığı gibi kuyuya atılan taşı 80 milyon kişi çıkaramıyor. Hoş çıkarsa ne yazar. Şu anda çoluğuyla çocuğuyla bütün Türkiye nüfusu Osmanlıca öğrense ne faydası var?  Osmanlıca okuyup yazan biri olarak söylüyorum sadece kendinizi tatmin etmiş olursunuz. Eğer arşivlerde iş bulabilirseniz kendinizi şanslı sayabilirsiniz o kadar. Aslında Osmanlıca diye başlı başına Osmanlıların konuştuğu bir dil yoktur. Nasıl olsun ki? Osmanlı, bir hanedan adıdır. Bir millet adı değildir. Türkçenin Arap harfleriyle yazılması eskilerin deyimiyle "meşhur-i galat" yani meşhur bir yanlış olarak Osmanlıca ifade edilmiştir. Bu mantığa göre bu dile Selçukluca da demek mümkündür. Zira Selçuklular da Türkçeyi Arap harfleriyle yazarlardı. Aslına bakarsanız Türklerin ilk özgün alfabesi Uygur Alfabesidir. Şimdi internette dolaşan geyiklerden birisi de bu gerçeği ifade ediyor. "Orhun anıtlarını okuyamıyoruz o halde Göktürkçeyi öğretelim", "Herkes istese de istemese de Göktürkçeyi öğrenecek" veya "Uygur Alfabesini öğrenmek zorunlu ders olarak okutulacak" gibi düşünceler ne kadar gerçekçi ve gerekli ise Osmanlıca öğrenmek de o kadar gereklidir. Bırakınız bir lise talebesini eski harflerle yazılmış bir Türkçe metni okuyabilecek kaç akademisyen var? Bu tamamen bir uzmanlık alanıdır. Gündemi saptırma ve 'faidesiz' işlerle uğraşma konusunda Sayın Cumhurbaşkanından geride kalmak istemeyen Bülent Arınç da kafayı şehir isimlerine takmış durumda. Manisa'nın Saruhan, Diyarbakır'ın Diyarbekir, Hakkâri'nin Çölemerik hatta Siirt'in milattan önce adı olan Tiğrakert'i alması durumunda Türkiye'nin bütün meselelerinin çözüleceğine kendini inandırmış. Aydınlar, Tillo oldu da ne oldu? Başımız arşa değdi. Arınç'a göre şehir isimleri, eski isimlerini aldıkça iç ve dış borçlarımız süratle sıfıra doğru inecek hatta alacaklı duruma geçeceğiz gibi bir halet-i ruhiye içinde? Mademki ülke meseleleri böyle çözülüyor o zaman şehir isimlerini Hititçe koyalım iş olsun bitsin. İç ve dış borçları ayyuka çıktığı, güvenliğimizin ve ülke bütünlüğünün tehlikede olduğu bir ortamda bu köşede sayılamayacak kadar fazla olan ciddi problemlerin olduğu bir ülkede eğer devletin başındaki kişi eski Türkçeyi gündem ediyorsa, bunun anlamı ipe un sermektir, topu taca atmaktır ve vatandaşla dalga geçmektir. Kimse kusura bakmasın ama bu kadar ciddiyetsizlik muz ve ananas cumhuriyetlerinde dahi görülmez. 
 
Cihat Tekin / diğer yazıları
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.