Sen bizi kiminle sanırsınYavuz Sultan Selim, hayatının son demlerinde yanından ayırmadığı doktoru Hasan Can'a hasta yatağında bulunduğu bir sırada: - Hasan, beni nasıl görüyorsun, dedi. Hasan Can: - Sultanım Allah'a kavuşmak zamanıdır. Artık Ona yönelin! dedi. Yavuz: - Ya Hasan bunca zamandır sen bizi kiminle sanırsın? dedi. Hasan Can: Sultanım hiç bir zaman sizin için öyle düşünmedim ve düşünmem. Yalnız şu var ki her zamanki hâlinizle şimdiki hâliniz mukayese edilemez... Ben bu bakımdan size hatırlatmak istedim, demişti ki Padişahın ağzından artık son defa La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah dediği duyuldu. Yavuz Sultan Selim Han şehadet getirerek ruhunu teslim etti. Sen hani zengindinİbrahim Edhem hazretlerine adamın biri bir miktar para hediye vermek ister. - Ben zenginin verdiğini alırım. Fakirsen verdiğini almam. - Zenginim efendim.- Kaç altının var? - İki bin altınım var. - Bu paranın dört bin olmasını ister misin? - İsterim. - Altı bin olmasını ister misin? - Elbette isterim. - Yani ne kadar çok olursa daha fazlasını istersin öyle mi?- Elbette efendim.- Sen hani zengindin? Bayağı fakir biriymişsin. Zengin olsan daha fazlasına ihtiyacın olmazdı. Git bunları da o paralarının üzerine koy da biraz artsın. Senin hâlin n'olacakBir hac ibadeti sırasında Harun Reşid ve Behlül yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve bu arada ağlayıp gözyaşı döken insan selini seyrediyorlardı. Behlül Dânâ halifeye dedi ki:- Ey müslümanların halifesi, bütün bu ağlayıp sızlayan insanlar kendi nefislerinin günahlarının hesabını verip veremeyeceklerini bilmedikleri için ağlaşıyorlar. Halbuki sen kendi nefsinin hesabı yanında bütün bu insanların da hesabını vereceksin. Senin hâlin n'olacak?Şimdi sana azab-ı ilahi gelirAdamın biri tek başına yolculuk yaparken, şeytan insan kılığında yanına gelip, arkadaş oldu. Adam öğle namazını, ikindi namazını, akşam namazını ve yatsı namazını kılmadı. Şeytan hayretler içinde kalıyordu. Her seferinde belki vaktin sonunda kılar, belki unuttu kaza eder diye bekledi. Ama olmadı.