Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, "Bugün sevinebiliriz kur istediğimiz yere geldi diye, ama yarın istemediğimiz bir yere giderse üzülmeyelim, tedbirleri bugünden alalım" dedi. Serdengeçti, uygulanan istikrar programı sonucunda gelinen süreçte en şüpheci yaklaşanların bile bazı neticeler gördüğünü ifade ederek, şu anda bulunulan seviyenin, 32 yılın en düşük rakamı olduğunu vurguladı. Serdengeçti, enflasyon hedefinin giderek daha güçlü bir nominal çapa haline geldiğini, gelecek görünümünün olumlu olduğunu belirterek,tüketici kredilerindeki artışın henüz bir baskı göstermediğini, bu konuya dikkat çektiklerini söyledi. Tarım ve enerji fiyatlarının her zaman bir risk olduğuna işaret eden Serdengeçti, "Bu iki konuda ne Hükümet, ne de Merkez Bankası'nın yapacağı bir şey var. Rehavete kapılmamalı, bekleyişleri bozacak gelişmelere izin verilmemelidir" dedi. Programın IMF ve Dünya Bankası'nın desteğiyle yapıldığını hatırlatan Serdengeçti, "(IMF gitsin, biz kendi bildiğimiz gibi yapalım) demenin anlamı yoktur. IMF ile devam etmek önemlidir. Çünkü hala yüksek iç ve dış borç stokumuz var. Bunların kırılganlığı artırması, bekleyişleri olumsuz etkilemesi mümkün. Güvenilirliğin daha da artması için bunları hallederken iç ve dış piyasaların kabul ettiği güçlü bir desteğe hala ihtiyacımız vardır. IMF'nin de zaten oynadığı rol budur. AB'den tarih alınmaz ise IMF ile zaten devam etmek zorundayız diye düşünüyoruz. Güvenilirlik açısından öbür türlü risk primini ülkemizle ilgili olarak önemli ölçüde etkileyebilir. İstikrar programının gidişatına dair olumsuz tesir edebilir. Daha(başardık) demek için hiçbir neden görmüyoruz" dedi.
Döviz kurunu niye hareketlendi?
TL'nin değer kaybetmesinde dış gelişmeler, iç ve dış siyasi konjonktürün etkili olduğunu vurgulayan Serdengeçti, "Bu gelişmeler döviz kurunda bir hareketlenmeye yol açmıştır. Gayet doğaldır. Geçmişle kıyaslanmayacak kadar düşük olmakla beraber bazı bankalarımızın bu dönemde nedense biraz döviz pozisyonunu açma eğiliminde olmaları maalesef geri tepmiştir. Nisan ayında onlar da kurlar bu şekilde değişince süratle döviz alma gereğini hissetmişlerdir. Oysa daha önce defalarca uyarılmışlardı. Döviz kuru bir risk unsurudur. Risk piyasadadır. Burada açık ya da fazla pozisyonu olan ister banka olsun, ister şirket olsun, mutlaka bu riske maruzdur. Bugün yükselir, kimimizin hoşuna gider, kiminin gitmez. Yarın düşer, kimimizin hoşuna gider, kiminin gitmez. Herkes kendini ona göre ayarlasın" açıklamasında bulundu.
Döviz kurunu niye hareketlendi?
TL'nin değer kaybetmesinde dış gelişmeler, iç ve dış siyasi konjonktürün etkili olduğunu vurgulayan Serdengeçti, "Bu gelişmeler döviz kurunda bir hareketlenmeye yol açmıştır. Gayet doğaldır. Geçmişle kıyaslanmayacak kadar düşük olmakla beraber bazı bankalarımızın bu dönemde nedense biraz döviz pozisyonunu açma eğiliminde olmaları maalesef geri tepmiştir. Nisan ayında onlar da kurlar bu şekilde değişince süratle döviz alma gereğini hissetmişlerdir. Oysa daha önce defalarca uyarılmışlardı. Döviz kuru bir risk unsurudur. Risk piyasadadır. Burada açık ya da fazla pozisyonu olan ister banka olsun, ister şirket olsun, mutlaka bu riske maruzdur. Bugün yükselir, kimimizin hoşuna gider, kiminin gitmez. Yarın düşer, kimimizin hoşuna gider, kiminin gitmez. Herkes kendini ona göre ayarlasın" açıklamasında bulundu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.