Mescid-i Aksa'da iftar şöleni

Müslümanların ilk kiblegâhı Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs şehri, 1967 yılından bu yana İsrail işgali altında bulunuyor. Mescid-i Aksa'ya ulaşabilmek için birçok engeli aşmak gerekiyor. Eğer Türkiye gibi bir ülkeden gidiyorsanız öncelikle İsrail vizesi almanız gerekiyor. Eğer İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli iseniz, İsrail'den izin almanız gerekiyor. İsrail, sadece Cuma günleri 4.5 milyon Filistinlinin zor şartlarda altında yaşadığı Batı Şeria'daki Filistinlilere Kudüs'e gelip izni veriyor. İzin de 45 yaşın üstündeki Müslümanlar için geçerli... Gazze Şeridi'ndeki 2 milyon Filistinlinin ise Mescid-i Aksa'ya gitmek bir yana bulundukları bölgeden çıkmalarına müsaade edilmiyor. İsrail son dönemde Gazze'den sadece Cuma günleri yaklaşık 300 yaşlı Müslümanı özel otobüslerle alıp Mescid-i Aksa'ya götürüyor. Onlara sağlanan imkân bu kadar... 
Eğer Kudüs'te yaşayan 300 bin Müslümandan biri iseniz Mescid-i Aksa'ya ulaşmak için kapılarda görevli tepeden tırnağa silahlı Yahudi askerlerinin kontrolünü geçebilmeniz gerekiyor. Çok sayıda Müslüman her gün bu engelelre takılıp gerisin geri gönderiliyor. İşte bu engelleri aşabilen Müslüanlar Mescid-i Aksa'da Cuma namazı, vakit namazı, teravih namazı kılabiliyor; Peygamber Efendimizin Mirac yolculuğunda peygamberlere namaz kıldırdığı bu kutlu mekânda ibadet edebiliyor. Dahası bütün bu engelleri aşabilenler Mescid-i Aksa'nın bahçesinde iftar yapmanın zevkine erişebiliyor.
Engeller engelleyemiyor
Ramazanda Özellikle Cuma akşamları Mescid-i Aksa'nın bahçesi iftar saatinde Müslümanlar dolup taşıyor. Dünyanın dört bir köşesinden yardım kuruluşları da burada 'yemek paketleri' dağıtarak, zor zar şartlar altındaki Müslümanlara şölen hazzı yaşatıyorlar. Mirasımız Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma ve Yaşatma Derneği de gelenek haline getirdiği Mescid-i Aksa'da iftar programını sürdürüyor. Derneğin Türkiye'de topladığı yardım ve bağışlarla her akşam 500, Cuma akşamları 750'ye yakın Filistinli Türkiye'den gelen misafirlerle aynı sofrada iftar yapıyor. Derneğin geçtiğimiz Cuma akşamı düzenlediği iftara Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Mustafa Sarnıç da katıldı. Sarnıç, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının Filistin'de sürekli farkı organizasyonlarla bulunması gerektiğini belirterek, "Hakikaten sivil toplum kuruluşlarımız Ramazan boyunca bizlere gerçekten bu coşkuyu yaşatıyor. Bizim açımızdan bunun en önemli noktası Filistinli kardeşlerimiz bizi kendilerinin yanında hissediyorlar ve onlar açısından da moral oluyor" dedi.
Türkler Mescid-i Aksa'yı boş bırakmasın
Filistin halkının işgal altında zorluk çektiğini ifade eden Sarnıç, Türk ve Filistinli Müslümanların birçok alanda dayanışma örneği sergilediğini, iftarın da bunun sadece bir örneği olduğunu ifade etti. Kudüs'te hizmet veren sivil toplum kuruluşlarına şükranlarını ileten Sarnıç, işgalin yol açtığı mağduriyetlerin olduğuna dikkati çekti.
Sarnıç, başkonsolosluk olarak her zaman Filistinli Müslümanların yanında olacaklarını belirterek, "Filistinli kardeşlerimiz buranın bir gün bölüneceği korkusunu yaşıyorlar. Biz Mescid-i Aksa'yı boş bırakmıyoruz. Müslümanlar olarak İslam'ın en önemli kutsal mabetlerinden olan Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak durumundayız. Bundan dolayı çok değişik programlar düzenleniyor. Biz de başkonsolosluk olarak her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün de bir örneğini sergiledik. Mescidi-i Aksa ile Kubbet-üs Sahra'nın arasında tam orta noktada unutulmaz bir iftar gecesini hep birlikte idrak ediyoruz" diye konuştu. RECEP BAHAR/KUDÜS