Milletin ibresi BTP'yi gösteriyor

Teröre verdiği tavizlere ve ülkenin sorunlarını kangren hale getirmesine rağmen AKP'nin oy oranının artığını iddia edenler milletimizi ahmak yerine koyarak en büyük hakareti yapmaktadırlar. Objektif kriterlere göre yapılan anketler AKP'nin eridiği gerçeğini gözler önüne serdiği gibi Bağımsız Türkiye Partisi'nin oylarında da büyük artışlar olduğunu göstermektedir. 43 ilde yaklaşık 10 bin denek üzerinde yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre oyunu AKP'ye vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 32'de kaldı. Söz konusu araştırmaya göre CHP'nin oy oranı yüzde 18 olurken oyunu MHP'ye vereceğini söyleyen vatandaşların oranı sadece yüzde 6. Bu sonuçlar eminim kimseyi şaşırtmamıştır. Çünkü hükümet millete rağmen ortaya koyduğu icraatlarla bu büyük erimeyi kendisi davet etmiştir. CHP ana muhalefet makamının hakkını verememenin bedelini öderken MHP ise milli duygularla kalpleri çarpan tabanını tatmin edememiştir. Bunun sonucunda AKP, CHP ve MHP büyük oy kaybına uğramıştır. Bizi şaşırtmayan, beklediğimiz bir sonuç da Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) oy oranında büyük artışlar yaşanmasıdır. Söz konusu ankette her yüz kişiden 18'i oyunu BTP'ye vereceğini ifade etmiştir. BTP'nin oy oranının yüzde 18'e tırmanmasının sebepleri üzerinde durmak istiyorum. Bağımsız Türkiye Partisi'nin oylarındaki bu artışın önemli sebeplerinden biri Prof. Dr. Haydar Baş'ın Rusya Parlamentosu'ndaki konuşmasıdır. Bugüne kadar hiçbir Türk siyasetçisi Rusya'dan böyle bir davet almamıştır. Bu durum milletimizin gözünden kaçmamıştır. Türkiye'de siyasiler Türk milliyetçiliğini ayakları altına aldığını söylediği günlerde BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüştüğü Rus milliyetçisi Jirinovski, "Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadelerini kullanmıştı. Rusya Parlamentosu'nda yaşananlar da milletin gözünden kaçmadı ve BTP'nin oylarında artış yaşanmasına sebep oldu. BTP'nin oylarını artıran bir başka amil ise hükümetin yaptıklarıdır. Akil insanlar süreci hükümetten seçmenin adeta tiksinmesi sonucunu doğurmuştur. Hükümet millete rağmen terörle müzakere masasına oturup, teröre tavizler verdiği bir süreci millete hazmettirmek için tiyatroculardan, artistlerden oluşan bir gurup kurarak bir dayatmaya hamle yapmıştır. Bu süreçte milletin önünde hükümet tek seçenek bırakmıştır o da süreci kabul etmektir. Birkaç gün önce Sayın Başbakan Sosyal restorasyon döneminin başladığını söylemişti. Sosyal restorasyon ne demektir? Milleti AKP'nin istediği şekle büründürmektir. İşte bu hedefe AKP'yi akil insanlar ulaştıracaktır. 10 bin kişi üzerinde yapılan bu anket çalışmasında Bağımsız Türkiye Partisi'nin oy oranının adeta patlama yapmasının sebebi vatandaşların hükümetin son icraatlarına olan tepkiden dolayıdır. Hükümetin icraatlarını beğenmeyip kendine başka adres arayan tüm seçmenler için ilk adres Bağımsız Türkiye Partisi'dir. AKP'den kopan seçmen asla CHP'ye gitmez. Çünkü CHP diye bir muhalefet ihmal edilecek seviyelere düşmüştür. Salı günkü grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "CHP'nin konuşmadığını söylüyorlar. Bir konuşuyoruz" diyerek partisini savundu. Biz ise CHP'nin konuşmadığını iddia edenlerden değiliz. Biz CHP'nin sadece konuştuğunu söylüyoruz. Ve konuştuğu zaman da hükümete her konuda kredi açmaktadır. Ana muhalefet partisinin en etkili muhalefeti konuşmak mıdır? Daha iyisini yapamaz mı? AKP'ye icraatlarında dolayı tepkili olan vatandaşlar CHP'ye de adam gibi muhalefet yapmadığı için tepkili. MHP'ye gelince, zaten bu taviz süreci Meclis'te MHP temsil edildiği halde gerçekleşmiştir. Bölücü başıyla müzakereler, Öcalan'ın mektubunun oradan oraya gönderilmesi Türkiye'nin Öcalan'ın ağzından çıkacak kelimelere kilitlenmiş durumda olduğunu gösteriyor. Böyle bir noktadayken MHP'nin sesini duyabilen var mı? Milletin başka çaresi olmadığı için Bağımsız Türkiye Partisi'ne yönelmektedir. Bu anketin gösterdiği şey budur. Millete söz vererek girdikleri TBMM çatısı altında ne iktidar millet için icraat ortaya koyuyor, ne de muhalefet iktidarın yanlışlarına dur diyebiliyor ve çözüm ortaya koyabiliyor. Bu yüzden vatandaşlar hem iktidara tepkili hem de muhalefete. BTP'nin oylarındaki artışın sebebi budur. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bütün çalışmalarıyla yıllardır milletimizin gözü önünde olan bir liderdir. Konuşmaları, makaleleri, katıldığı sempozyumlar ve konferanslarıyla milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ı artık çok iyi tanıyor. 30 yıl önce söylediğiyle bugün söylediği arasında zerre kadar sapma olmadığını milletimiz görüyor. BTP'nin oylarındaki artışın bir diğer sebebi de dün söylediğini bugün inkâr eden siyasilerden bıkmış olan milletimizin önünde yegâne seçenek olarak Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş kalmış olmasıdır.