Milli Ekonomi Modeli'nin şart olduğunun altını çizen Prof. Dr. Haydar Baş, "Ezilen ve hakları elinden alınan kesim Türk Milletidir." diyerek bu modelin zaruretini şu sözlerle anlattı... "Ülkemiz, iç ve dış borçları 400 milyar dolara baliğ olmuş, ekonomi yönetimi IMF'ye teslim edilmiş, üretimini nerdeyse sıfırlamış, tarım ve hayvancılığı bitmiş, yer altı kaynakları yabancılara satılmış vaziyeti ile gerçekten Kurtuluş savaşından daha ağır şartlar altındadır. Bu tabloda gerçekten ezilen ve hakları elinden alınan kesim Türk Milletidir. Hiç hak etmediği halde mağdur olan Türk halkıdır. Kapitalist anlayışta çarkların dönmesi için, yani belli çevrelerin para kazanabilmesi için ülkelerin ve halkların bu hale getirilmesi sistemin bir gereğidir. Siz eğer bu manzara ile karşılaşmak istemiyorsanız, başka bir sistemi hayatınıza geçirmek zorundasınız. Ekonomik bağımsızlığın sağlanması ve ulus-devlet anlayışının muhafazası, bağımsız bir devlet olmak için bir zorunluluktur. Ancak böyle bir ülkede millet yararından ve refahından bahsedilebilir. O halde Türk Milletinin ve aslında kapitalist anlayışın altında ezilen tüm halkların hakkını vermek için kendi modelimizi oluşturmaya ve hayata geçirmeye ihtiyacımız vardır. Ağır tavizler altında ezilen ve hakları gasp edilmiş Yüce Milletimize bu haklarını verecek, küresel güçlere değil, milletine hizmeti gaye edinmiş, ona özlediği refahı, bolluğu, zenginliği sağlayacak 'bizim olan, bizden olan bir model'in hayata geçirilmesi zaruridir. İşte Milli Ekonomi Modeli bu zaruretten doğmuştur." Yegâne çözüm yolu"Bunların yanında dünya ekonomileri için çok önemli olan şu 3 mesele de İktisat tarihi boyunca halledilememiştir: 1- Adil bir gelir dağılımı, 2- Sürekli büyümenin yakalanması, 3- İstihdamın sağlanması, yani işsizlik konusunun halledilmesi... İşte Milli Ekonomi Modeli, halledilemeyen bu 3 mesele temel alınarak doğmuştur. Ve esasında bunlara çözüm getirmektedir. Bu nedenle bir anti-tez değil, problemlerin çözümü ve halkların refahı için yegâne tezdir.""İktisat literatürüne sunmuş olduğumuz bu tez, bir Rus dostumun 'Sosyalizmden biz çektik, kapitalizmden ise dünya çekiyor, bizi ve dünyayı kurtaracak; gelir dağılımını düzeltecek; sürekli büyümeyi ve tam istihdamı sağlayacak ekonomi modeli nedir?' şeklindeki sorusunun cevabıdır. Bu soru, insanlık tarihi kadar eski ekonominin geçmişinde sorulmuş; ancak bugüne kadar cevabı verilememiştir. Her ekonomi modeli, bir kültürün ve bakış açısının eseridir. Kapitalizm, Batı insanının ekonomiye yaklaşımının neticesidir. Milli Ekonomi Modeli ise, bize ait değerlerin, Müslüman Türk kimliğinin sahip olduğu ölçünün ışığında vücuda getirilmiştir. Bu bağlamda Milli Ekonomi Modeli, diğer denenmiş iktisat sistemleri karşısında bir anti tez değil; tamamen özgün kuralları ile ekonomiye yepyeni bir bakış açısıdır. Bu yönüyle tezimiz sadece ülkemizi değil, dünya halklarını da refaha ve gerçek mutluluğa kavuşturacak yegâne çözümdür."