logo
10 TEMMUZ 2025

Milli Ekonomi Modeli’nin metafizik boyutu!

19.03.2012 00:00:00
Meseleyi akılda kalıcı şekilde anlatabilmek için Mevlana’nın Papağan hikâyesini nakletmek çok faydalı olacaktır.
Zengin bir tüccarın bir papağanı vardı. Kafeslere mahkûm edilmiş güzel bir kuştu. Bir gün tüccar Hindistan’a gitmek için yol hazırlığına başladı. Konağındaki herkesin, hatta kölelerinin, cariyelerinin her birine ayrı ayrı:
“–Sana Hindistan’dan ne getireyim, ne istersin?” diye sordu.
Her biri ayrı bir şey istedi. Tüccar papağanına da sordu:
“– Ey güzel kuşum, sana ne getireyim, sen Hindistan’dan ne istersin?” dedi.
Papağan:
“–Oradaki papağanları görünce benim hâlimi anlat ve de ki: Falan papağanı ben kafeste besliyorum. Size selâm söyledi. Ben gurbet ellerde kafeslerde sizin hasretinizle çile doldurayım, siz serbestçe ağaçlıklarda kayalıklarda dolaşın, bu revâ mıdır? Hiç değilse bir seher vakti ben garibi de hatırlayın ki, ben de birazcık mutlu olayım, dedi, de benim için; başka bir şey de istemem” dedi.
Tüccar Hindistan’a vardı. Alışverişini yaptı, kimin ne isteği varsa yerine getirdi. Sonra aklına papağının isteği geldi. Gezinirken, bir kaç papağan gördü. Kayalıklara konmuş, bekliyorlardı. Atını durdurup seslendi:
“–Ben falan memlekette falan kişiyim, ticaret yapmak için buralara geldim. Benim bir papağanım var, size selâm söyledi ve böyle böyle dememi istedi” dedi.
Tüccar sözlerini bitirir bitirmez o papağanlardan biri titredi, nefesi kesildi, düşüp öldü.
Tüccar sözlerinden dolayı bin pişman oldu: “Ben ne yaptım, bu zavallı kuşun ölümüne sebep oldum. Galiba bu benim zavallı kuşumun bir yakını, candan seveni olsa gerek” diye düşündü. Kendi papağının durumuna üzüldüğü için öldüğü kanaatine vardı.
Aradan zaman geçti, tüccar alış verişini bitirip memleketine döndü. Herkesin istediğini bir bir verdi.
Papağanı kafesinde bu olanları seyrediyordu. Sonunda dayanamayıp tüccara sordu:
“–Benim istediğim nerde? Oralarda hemcinslerimi, papağan topluluklarını gördün mü? Ne söyledin, ne gördünse bana anlat, beni de mutlu et” dedi.
Tüccar:
“– Sevgili kuşum, kusura bakma, söylemesem daha iyi olacak sanırım. Çünkü halâ o saçma sapan haberi götürerek yaptığım cahilliğe yanmaktayım, olup bitenleri anlatmasam daha iyi olur” dedi.
Papağan ısrar etti, bunun üzerine istemeye istemeye olanları anlattı:
“–Tarif ettiğin yere varıp dostların olan papağanları görünce senin sözlerini ve selâmını söyledim; içlerinden biri buna dayanamadı, üzüldü, titredi ve hareketsiz kaldı, sonunda öldü. Bundan dolayı çok pişman oldum, fakat nafile, bir kere söylemiş bulundum” dedi.
Tüccarın bu sözlerini dinleyen papağan kafesin içinde titredi, hareketsiz kaldı o da düşüp öldü.
Bunu gören adamın aklı başından gitti, ağlayıp sızlamaya başladı.
“– Ey güzel sesli kuşum sana ne oldu, neden bu hâle geldin, ben ne yaptım, başıma ne işler açtım!.”
Diye dövündü, ağıtlar yaktı. Sonunda ölü papağanı uygun yere gömmek için kafesten çıkarıp pencerenin kenarına getirdi. Oraya bırakır bırakmaz, papağan hemen canlanıp uçtu, bahçedeki bir ağacın yüksek dalına kondu. Tüccar buna şaşıp kaldı:
“–Ey güzel kuş bu ne haldir, anlat bana; bu hileyi nasıl öğrendin, beni kandırdın?” demekten kendini alamadı.
Papağan konduğu yerden seslendi:
“–Sevgili efendim,  Hindistan’da gördüğün o papağan benim selâmımı alınca, düşüp ölmüş gibi yaparak bana bu haberi gönderdi. ‘Eğer kurtulmak istiyorsan, ölü numarası yap’ dedi. Ben de gördüğün gibi, onun dediğini yaparak hapisten kurtuldum. Kısaca, öldüm ve kafeslerde tutulmaktan kurtulmuş oldum” dedi.
***
Yani?
Yani efendim bir kulun özgür olabilmesi için kendini kafesleyen dünya metaından, dünya sevgisinden sıyrılması şart. Papağanın yaptığını başarabilen kul için dünya ve dünyaya ait her şeye kulluk bitmiş, yalnız Allah (c.c.) kulluk kalmıştır. Allah’ın ilmi sonsuz, mülkü hudutsuzdur. Ne kadar kanat çırpsan kafesteki tel gibi bir engele asla toslamazsın…
Haydar Baş Hocamızın Milli Ekonomi Modeli’ndeki PARA için de, “Dolara bağımlılık”, “cüzdan” ve “yastık altı” bir kafestir. Ekonomi için vücudun kan damarları mesabesinde olan para kafesten kurtulduğunda piyasayı dolaşır, bazen bir yiyecek satın almak için markete girer gıda olarak tecelli eder. Bir giyecek satın almak için mağazaya girer, sıcacık bir kazak olarak tecelli eder. Bir otomobil almak için galeriye uğrar otomobil olarak, bir ev satın almak için emlak satan yere girer sıcak bir yuva olarak,  manava, kasaba velhasıl hemen her yere gider ve gittiği her yerde farklı tecellilere bürünür, bir katma değer üreterek, bir yüz güldürerek, bir ihtiyaç gidererek hem işleyen demir olduğu için pas tutmaz, hem işe yaradığı, insanları mutlu ettiği için, aslî görevini yerine getirmiş olur…
Kapitalizm ve diğer dünya sistemlerinin bu gerçeği anlamaları mümkün değildir. Velhasıl, “PARAYA” yüklediği fonksiyon yönüyle de Milli Ekonomi Modeli bir devrimdir.
Kaynağını İslâm’dan alan bir devrimdir. Hz. Muhammed (O’na Allah (c.c)’ın mülkünün hudutlarınca ve ilminin adedince selâm olsun) ve sahabe de paraya aynı fonksiyonu yüklemişlerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hasan Demir / diğer yazıları
CHP avukatları istedi
Kurultayın iptali davası ertelendi
Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere de görevinden uzaklaştırıldı
Ev hapsi ve adli kontrol kararı verilmişti
Beştepe'de açılım buluşması
Erdoğan Bahçeli'yi kabul etti
12 askerimiz nasıl şehit oldu?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
Bu vahşete kim dur diyecek?
Gazze'ye son 24 saatte 180 hava saldırısı
Vadedilmiş topraklar yalanı tescillendi
BOP'un dayanağı yapmışlardı
Yoğun bakımdaydı
Murat Çalık anjiyoya alındı
Şile Belediyesine operasyon
Belediye Başkanı gözaltına alındı
'Sandıktan korkuyorlar'
Özel Sancaktepe'de konuştu
Suriye'de kirli ittifak
Şara, Abdi ve ABD'nin Suriye Temsilcisi Barrack ile bir araya geldi
'PKK/YPG değerli bir ortak'
'Soğanın kabuklarını soyar gibi yavaş yavaş..'
Fahrettin Altun'un yerine Burhanettin Duran atandı
İletişim Başkanlığı'nda değişim
Erdoğan'dan erken seçim açıklaması
Özgür Özel'e cevap verdi
Trump çıldırdı
Moskova ve Pekin'i bombalama tehdidi
Dünyada 18. sıradayız
İşte Türkiye'nin nüfus gerçekleri
CHP avukatları istedi
Kurultayın iptali davası ertelendi
Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere de görevinden uzaklaştırıldı
Ev hapsi ve adli kontrol kararı verilmişti
Beştepe'de açılım buluşması
Erdoğan Bahçeli'yi kabul etti
12 askerimiz nasıl şehit oldu?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
Bu vahşete kim dur diyecek?
Gazze'ye son 24 saatte 180 hava saldırısı
Vadedilmiş topraklar yalanı tescillendi
BOP'un dayanağı yapmışlardı
Yoğun bakımdaydı
Murat Çalık anjiyoya alındı
Şile Belediyesine operasyon
Belediye Başkanı gözaltına alındı
'Sandıktan korkuyorlar'
Özel Sancaktepe'de konuştu
Suriye'de kirli ittifak
Şara, Abdi ve ABD'nin Suriye Temsilcisi Barrack ile bir araya geldi
'PKK/YPG değerli bir ortak'
'Soğanın kabuklarını soyar gibi yavaş yavaş..'
Fahrettin Altun'un yerine Burhanettin Duran atandı
İletişim Başkanlığı'nda değişim
Erdoğan'dan erken seçim açıklaması
Özgür Özel'e cevap verdi
Trump çıldırdı
Moskova ve Pekin'i bombalama tehdidi
Dünyada 18. sıradayız
İşte Türkiye'nin nüfus gerçekleri
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.