Molla Zübeyde'nin Sarı Paşa'sı-1

Abrar adlı yurtdışından komşum bilmediği için bugün ne bayramı diye sordu bana. Ben de O'na; "19 Mayıs Atatürk'ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Ülkemizi batılılar işgal edince içimizden bir kahraman çıktı, düşmanlarımızdan milletimizi kurtardı, bağımsızlığımızı kazandık. O Atatürk idi. Bugün o mücadele için Samsun'a arkadaşlarıyla çıktığı tarihtir, milli bayramımızdır" dedim. Onların da kendi ülkelerinin bayramları olduğunu söyledi.
19 Mayıs günü Cuma namazı için bulunduğum ilçedeki büyük bir camiye gittim. Özellikle hutbe dikkatimi çekti. Cami imamı okuduğu metinde "kula kulluk etmeyelim" diye söze başladı. Sonra diyanetin yurtdışında inşaatı devam eden Kıbrıs Hala Sultan Camii, Kırgızistan Bişkek Camii, Arnavutluk Tiran Merkez Camii, Cibuti Sultan II. Abdülhamit Han Camii ve Külliyesi için ülke genelindeki camilerde yardıma müracaat edileceği duyurdu. Hutbe bitti. Abrar aklıma geldi. O dışardan geldi, bayramı bilmemesi normaldi. Ya diyanetin hutbesinde neden bir kelime bile 19 Mayıstan, Milli Mücadeleden, Mustafa Kemal'den bahsedilmemişti. Kula kul olmayı ortadan kaldıran, millet olma bilincini 'Ne Mutlu Türküm Diyene" diyerek Hacı Bektaş Veli'nin medeniyet anlayışıyla hayata bakan, bu ülkenin yiğit evladı Gazi Mustafa Kemal Paşa değil miydi? Bu Cuma hutbelerinde devletimizin bânisi Atatürk ve silah arkadaşlarının adı geçmedi, bu fedakâr insanlara rahmet okunmadı. Diyaneti kuran kişi Atatürk değil miydi? İlk reis, Börekçizâde Mehmet Rıfat Efendi değil miydi? 19 Mayıs Atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı nasıl anılmamıştı? Hâlbuki Atatürk 7 Şubat 1923'te Balıkesir Zağanos Paşa Cami'nde verdiği hutbede şunları söylemişti: " Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri,  Cenâb-ı Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimüşşan'daki açık ve kesin hükümlerdir." Ve diyanetin hutbesinde 19 Mayıs günü bu Atatürk yoktu!
İnanın üzüldüm. Diyanet İşleri Başkanlığının bir açıklaması olur herhalde.
Yıllardır Mustafa Kemal ve kıymetli ailesi hakkında söylenmedik iftira, yalan kalmadı. Güneş leke tutmaz ki. Yalanlar, gübre olur. Milli Mücadele bir iman ve küfür savaşıdır. Atatürk bu iman savaşının tarafıdır, haçlıya karşıdır ve kurtuluşun ilk meşalesini 19 Mayıs'ta Samsun'da yakan kahramandır. Ya karşısına geçenler kimin tarafıdır? 
Gazi Mustafa Kemal Paşa bunun için der ki: "Bizi aşağılanmaya mahkûm bir toplum olarak tanımakla yetinmemiş olan Batı, çöküntümüzü kolaylaştırmak için elinden geleni yapmıştır." 
Günümüzde Mustafa Kemal Paşa'yı doğru ve hakkını teslim ederek anlatan tek adam, tek lider var. O, ısrarla diyor ki: "Atatürk'ün birleştirdiği milleti bunlar bölmeye çalışıyor!" Ve hepimiz, Mustafa Kemal'in anne ve baba tarafından Ehlibeyt soyundan geldiğini, hafız-ı kelam, gerçek bir dindar, cihat Müslümanı, ailesinin Nakipzâdeler'den olduğunu, Balkanları İslamlaştıran ve Türkleştiren maneviyat büyüklerinden oluştuğunu ve bu ülkeyi ancak bu kumaşta bir liderin kurtarabileceğini O'ndan öğrendik. Muhterem Üstâdım, Prof. Dr. Haydar Baş Hocam, Atatürk ve ailesine yapılan çirkin saldırılara karşı kale gibi durdu. Hep haykırdı: "Atatürk vatandır! Atatürk devlettir! Atatürk millettir! Atatürk bu milletin inancıdır!" Yılmadı, anlattı, anlatmaya da devam ediyor. Atatürk'e iftira atanların Yunan ve İngiliz istihbaratının maşası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Mustafa Kemal'e saldıranların bazıları da var ki onlar paralı ajanlar. Bunlara bizzat İngiliz istihbaratından para servis ediliyor" dedi.  
Hatırlatayım; son şehzade Osman Ertuğrul 23 Eylül 2006'da Güneri Civaoğlu'na şunları söylemişti: "Ben dâhil bütün Türkler Atatürk'e borçluyuz. Vatanı O kurtardı. Cumhuriyeti kurmakla iyi etti. O olmasaydı Allah bilir ne olurdu. Gençler laikliğe ve vatanın bütünlüğüne sahip çıksınlar. Padişahlık, monarşi, hilafet geride kalmıştır, artık olmaz. Ailemiz için çok kötü oldu ama Türkiye kazandı. Ben Türk olarak doğdum, Türk olarak öleceğim. Atatürk, Türk halkı için çok iyi bir liderdi. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, İstanbul olmazdı."
Bugün birileri zanlarını gerçekmişçesine anlatıp zihinleri karıştırıyor. Necm Suresinde şöyle buyrulur: "Hâlbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez." 
 Mustafa Kemal Paşa tarih yazmış, sen yazdığını okuyamıyorsan tarih aynasında kendine bak! Atatürk kendini bu vatana adadı da ya sen O'na düşman olarak kendini kime adamış oluyorsun? Gazipaşa'm, senin vatanına, dinine, milletine, bayrağına sahip çıktı, sen ise O'na sahip çıkmak bir yana bir de hakaret ediyorsun! O'nu değersizleştirmeye çalışan, kendi itibarını kaybeder!
O'na, "Ordu yok" dediler; "kurulur" dedi! "Para yok" dediler; "bulunur" dedi! "Düşman çok" dediler; "yenilir" dedi! Dediklerini de yaptı!
Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Büyük Taarruz Öncesi yaptığı duaya hangimiz 'amin' demez: "Yarabbi! Sen Türk Ordusunu muzaffer et? Türklüğün ve Müslümanlığın düşman ayakları altında, esaret zincirinde kalmasına müsaade etme Rabbim, Yunanlıların kazandığını gösterme bana! Onlar kazanacaksa, şu gök kubbe benim başıma yıkılsın daha iyi!" 
10 Ağustos'ta Anafartalar Cephesi Komutanı olarak elinde kılıcıyla cephenin başına geçip "Arkadaşlar beni bekleyin ön saflara doğru gideceğim, kılıcımı indirdiğim anda harekete geçeceksiniz." diyerek süngü hücumunu başlatan ve savaşın seyrini değiştiren adamın adıdır Mustafa Kemal Atatürk!
Mustafa Kemal Paşa, bilgisiyle, kumaşıyla, insanlığıyla, erdemleriyle, imanıyla, görgüsü, kabiliyetleriyle, dehasıyla, çözümleriyle, vatan ve millet aşkıyla, aidiyet şuuruyla, dostlarıyla, ferasetiyle, zekâsıyla, eğitimiyle, fedakârlığıyla, cesaretiyle, kuşatıcılığıyla, liderliğiyle bu ülkenin makus talihini değiştirdi. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kurdu. Siyasiler de, O'nun izinden gitmeli, Milli Ekonomi Modeli ve Ehlibeyt Külliyatının sahibi Prof.Dr.Haydar Baş gibi. Çünkü O, Hoca Atatürk'tür! Basiretiyle bakmış ve dedikleri hep çıkmıştır! Ne demişti atalarımız: "Göz odur ki, dağın arkasını göre, akıl odur ki, başa geleceği bile!" 
Özel Başarılı Koleji öğrencilerini dünyaya anlatan vefakâr Nobel ödüllü kimyacı Prof.Dr.Aziz Sancar demişti ki: "Bu madalya Atatürk'ün ve Cumhuriyetin. Atatürk'e ve O'nun kurduğu Cumhuriyet'e minnet borcum var. Onun sayesinde Nobel'i aldım.' Ömrüne bereket Aziz Hoca!
Atatürk, bir güneş gibi bu ülke üzerinde doğmuş bir kahraman, bu mübarek toprakların sesi, Kuvayı Milliye'nin nefesi olmuş, kumaşı Ehlibeytten, himmeti Pir Cemalettin Çelebi'den, mayası Türk Milletinden bir Allah Adamıdır. 
Mustafa Kemal Paşa, düşmanları için şunu söylemiştir: "Ben onları affederim, çünkü kalbim vardır; onlar beni affetmezler, çünkü kalpsizdirler."