logo
19 NİSAN 2024

Deryalar içinde susuz gezmek

22.02.2020 00:00:00

30-31 Mart 2007 Almanya-Heidelberg'de yapılan 3. Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi'ne katılan Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Dr. Yuri Gavriletz, Milli Ekonomi Modeli'nin matematiğini şu sözlerle izah etmişti: "Matematiğin bilimsel yönlendirmesi dengeye dayanır. İdeolojilerin bilimsel dile çevrilmesinde en yakın model matematiktir. Batılıların yaptığı çalışmalarda pazar mekanizmasında bir denge yakalanamamıştır. Toplumsal ahlaki değerler ve ekonominin aldığı yol dengeye oturmak zorundadır. Biz Prof. Dr. Haydar Baş'ın ekonomi bilimi ile ilgili düşüncelerini matematiksel olarak dökümledik. Ampirik yöntemi kullanarak elde ettiğimiz bilgileri bilgisayara da yükledik. Milli Ekonomi Modelinde insanların görüşlerinin sürekli değişebileceği savunulmaktadır. Konular birbirine bağlı ve çok uyumlu. Tezin matematiği denge içinde." 

30 yıl sancısını çekerek 2005 yılında doğumunu gerçekleştirdiği Milli Ekonomi Modeli eseriyle dünyanın gidişatını değiştiren ve milletçe kadrini-kıymetini bilemediğimiz O Haydar Hoca, Rusya dâhil 50 ülkeden 500'e yakın ilim adamını ikna etti, adamlar ayakta alkışladı, Nobel'e aday gösterdi, milyarlarca insan bu modelle sömürüden kurtuldu; biz ise fakirliği kader zannettik, yanlış! Dört milyar insanın anladığını biz anlamamakta niçin inat ediyoruz? Bizdeki nasıl bir matematik, varın siz söyleyin? Bu inat bize ne kazandırdı, neler kaybettirdi?

Geçenlerde metrobüste şahit olduğum bir olay. Yurtdışında yaşadığını söyleyen bir emekli bayan öğretmen yanındaki hanımefendiye, "Geldim geleli gördüğüm şu, insanlar telaş içinde koşuyor, kimse yanında kim var, onu bile görmüyor!" dedi. Bu sözleri dinleyen diğer bayan çok kısa cevap verdi: "Otobüsün içine bir bak, herkes birbirine yabancı, gülen bir yüz görüyor musun, herkes gergin!"

Ehl-i Beyt Külliyatının yazarı Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali (a.s) adlı eserinde Velâyetin Şâhı'dan şu sözü aktarır: "Hırs seni kul etmesin, Allah seni hür yarattı. Kalk fırsatı ganimet say, onu değerlendir; aksi takdirde geçmişin hasreti ve geleceğin arzusunun hiç faydası olmayacaktır. Zira geçmişler geçmiştir, gelecek de gelmemiştir; bu iki vaktin arasındaki fırsatı, mutluluğa erişebilmek için ganimet bilip vazifeyi yapmalısın."

Hayata böyle bakabilmeyi öğreneceğimiz yer, Ehl-i Beyt'ti. Ceddimiz de, İslâm'ı onlardan öğrenmişti, Onlar gibi yaşayarak büyük bir medeniyet kurmuştu. Ama biz bu anlayışı kaybettik. İhtiraslarımızı doyuracağımızı zannettik. Hâlbuki ihtiyaçlarımız belliydi. İbrahim Suresi'nin 34.âyetindeki ölçüyü okumadınız mı? "O, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür." 

Sayamayacağımız bunca nimeti hakça paylaştıracak, işsizliğe, aşsızlığa çare olacak, bizi değerlerimizle buluşturacak, huzur içinde bir eli yağda, bir eli balda yaşatacak bir insan çıkmış aramızdan görmezden, bilmezden, duymazdan gelmek ne acı! Bütün bir insanlık yalana teslim!

Bizi biz yapan gönül değerlerimizi yitirmişiz. Eh cep de boş olunca yaşam zor!  Milletçe mutlu değiliz. Mutlulukta dünya sıralamasında 156 ülke içinde 79. sıradayız. Yolunuz düşerse çarşıya, pazara, markete bu mutsuzluğu rahatlıkla görebilirsiniz! Kaygı, güvensizlik, korku, huzursuzluk, umutsuzluk ve yaşam şartlarından şikâyet. Hastalandığınızda sırf şikâyet etmek sizi şifaya kavuşturur mu? Hayır! Şifa için doğru bir teşhis, doğru bir tedavi ve öncelikle doğru bir doktor şart! Tutumlar, davranışlar değişmeli ki, sonuçlar değişsin!  

Avrupa İstatistik Ofisi'nin resmi verilerine göre, ülke olarak 2020 asgari ücretiyle, 22 AB ülkesinin bulunduğu sıralamada 20. sıradayız. Geçim derdi vatandaşın birincil meselesi. Ama çareyi yanlış yerde arıyor. Mevlana bu konuyu şu sözle anlatır: "Bir şeyi bulunmadığı bir yerde aramak aslında aramamaktır."  

Mutlu insan, Allah'ın biz kullarına bahşettiği; can emniyeti, mal emniyeti, namus emniyeti, din ve vicdan emniyeti, akıl emniyetini doyasıya yaşayan kişidir. 

Son 15 yıl içinde antidepresan kullanan sayısı 14 milyondan 55 milyona çıkmış. Yani Türkiye'de her 10 kişiden biri antidepresan kullanıyor. 2019'da Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye'de son beş yılda antidepresan kullanımının yüzde 56 oranında arttığını ve 12 milyon 158 bin kutuya çıktığını belirtiyor. Anlayacağınız depresyondayız. Huzuru(!) antideprasanda arayan bir toplumuz. Beden sağlığımız da ruh sağlığımız da iyi değil. Neredeyse her gün haberlere konu olan şiddet, cinnet, cinayet, intihar vakaları yazık ki bu toplumda yaşanıyor. 

Vahşi kapitalizm ağına düşürdüğü toplumları mahvetmiştir. Aklını, emeğini, canını, topraklarını, tüm değerlerini elinden almıştır. Ona bazen yoksulluk bazen fakirlik, bazen uşaklık, bazen de deli gömleğini giydirmiştir. Yoksula kaynak yok çünkü kaynaklar kıt! İhtiyaçlar ise sınırsız! Şu dünyada yıllarca bu yalanla nice yığınlar güdüldü. Düşünmez hâle geldi. Zaten Kapitalizm bereket getirmez!

Şu coğrafyada yaşayacaksak akl-ı selim, kalb-i selim insanlar olmak zorundayız. Ve bugün yaşananları kimin aklıyla, kimin gözüyle değerlendirdiğinize dikkat etmeliyiz! Değişim önce gönüllerde olmalı. Atalarımız ne güzel söylemiş: "Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile." Devlet adamı odur ki, olacakları önceden haber verir, ferasetle bakar, gerekli tedbirleri alır, çözümleri de bıkmadan, usanmadan anlatır.

Psikolog Pof. Dr. Doğan Cüceloğlu der ki: "Akvaryumdaki balıklar tek tek tedavi edilmez, akvaryumun suyunu değiştireceksiniz." Bugün hayatımızı mahveden, bizi faiz girdabında boğan, borca batıran, emeğimizi sömüren etkisinden kurtulmak için Kapitalizmin zehirli suyunu değiştirmeliyiz. Yerine Ehlibeyt nefesli Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin hayat suyunu koymalıyız. İşte o zaman cebimiz helal kazançla, yüreğimiz Ehlibeyt ahlakiyle, düşüncemiz Atatürk aklıyla bizi kâinatın zirvesine taşır! 

Yunus Emre ne demişti: "Deryalar içinde susuz gezerim!"

Daha ne kadar susuz gezeceksin be kardeşim? Bir kaşığa razıydın, Haydar Hoca deryaları önüne getirdi. Hakikatle savaşılmaz ki! Mızrak çuvala girmez ki! Sosyo-ekonomik anlamda mutluğun kitabı nedir dersen bana, ben sana dört miyar insanı mutlu eden Milli Ekonomi Modeli adlı eseri tavsiye ederim.

Görüşmek üzere.

 
Yavuz Ekim / diğer yazıları
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.