Muahede

"Bezm-i Elest'te muahede ile kulluk sözü veren ve Rabbini zikri, yaratılışının temel hikmet ve sebebi olarak bilmesi gereken ruh, takdir-i İlahi sonucu vakti gelip bedenle birleşince Rabbi ile arasına perdeler girmeye başlar. Buna bağlı olarak imtihan sırrı gereği ruh-nefis çatışması ortaya çıkar. Çatışma ve perdelenme olayı Bezm-i Elest'teki ezeli muahedeye zarar vermeye başlar. Kulluk sözü zaafa uğrar, zikrin yerine gaflet hakim olur. Böylece ruh başlangıçtaki safiyetini kaybeder. Karanlığa, esarete sürüklenir. Rabbinden ayrı kalmanın uzak kalmanın hasretini, gafletin girdabına yuvarlanmanın elemini duymaya başlar. İşte insanda buhran ve bunalımın anlamı budur." (İslam'da Zikir, 23, Prof. Dr. Haydar Baş)İşte Tasavvuf ilmi Elest Meclisindeki ezeli ahidleşmenin korunmasını sağlayan bir ilimdir. İmtihan sırrı gereği ortaya çıkan ruh-nefis çatışması bu ilmi öğrenmeye talip olan kişinin ana meselelerinden biridir. Bu çatışmayı bütün sıcaklığı ile yaşayan ve çatışmayı ruh yönünde kazanmaya çalışan salik kendini çok önemli bir mücadelenin içinde bulur.İnsanın bu mücadeleyi kazanabilmesi için önce böyle bir çatışmanın varlığını tanıması gerekir. Ancak bu çatışmanın fark edilmesinden ve ruhun neyi aradığının bilinmesinden sonradır ki salik mücadelesinin kime karşı ve neden olduğunu anlar. Diyebiliriz ki görmeye ve işitmeye başlar. Bunlar hep zikrullah sayesinde olur. Namaz, oruç, Kur'an tilaveti, günlük virdler (dersler) ve zikrullahın her çeşidi gönül gözünü açan ve ruhun eski safiyetine yeniden kavuşmasını sağlayan önemli unsurlardır.Salik zikrettikçe eski hali ile yeni hali arasındaki farka vakıf olur. Bu farkediş onun zikre olan iştiyakının artmasına ve zikirden daha çok zevk almasına neden olur.Böylece ruh-nefs çatışmasında yeni bir merhaleye gelinmiş olur ki ruh-i Sultan'ın davranışlara olan etkisi artar. Salik halim-selim bir insan haline gelir.Merhaba sevgili okuyucular, arasıra gaflete dalmasak, nisyan ile malul olmasak insan olmanın yükünü nasıl taşırız bilmiyorum. Büyüklerimiz "Zikrullah her derde devadır" diyorlar. Allah(cc) zikrimizi dilimizden kalbimize indirebilmeyi nasibeylesin. Bu çatışmada hep ruh-i sultanımız galip olsun.Ulaşabildiğimiz her yere gönülden selam olsun.