logo
19 NİSAN 2024

Muhteşem tespitler

22.05.2001 00:00:00
Analiz: Recep BAHAR

Bakü Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haydar Baş, önceki gün İstanbul Çağlayan Meydanı'nda yüzbinlere hitaben yaptığı 'tarihi' konuşmasında, önümüzü aydınlatan ve milli birliğimizi perçinleştiren tespitlerde bulundu.

Prof.Dr. Haydar Baş, abidevi nitelikteki bu 'görkemli' konuşmasında, bağımsızlığın anlamından; küresselleşme ideolojisinin Türkiye üzerindeki hesaplarına; misyonerlik tehlikesinden, Ermeni meselesinin temelinde yatan sebelere ve içinde kıvrandığımız ekonomik krizden kurtulma reçetelerine kadar birçok konuda 'veciz' ifadelerde bulundu. Prof.Dr. Haydar Baş'ın her cümlesi anlam yüklü 'muazzam konuşmasında' öne çıkan kavramlar, konular ve meselelerden bir demeti ilgilerinize sunuyoruz.

Bağımsızlık nedir?

* Bir milletin hiç bir dış gücün etkisinde kalmadan kendisini idare etmesine, öz değerleriyle istediği tarz ve biçimde yaşamasına, can emniyetini, mal emniyetini, namus emniyetini, din ve vicdan emniyetini, okuma yazma emniyetini, seyahat etme emniyet ve hürriyetini yaşamanın adıdır bağımsızlık. Onun için iktisadi, hukuki, siyasi, tarihi, kültürel, bütün değerlerimizde bağımsız olmak mecburiyet ve mükellefiyetindeyiz.

Bağımsızlığın anlamı nedir?

* Bağımsızlığını korumayan milletlerin, ahlakının da zail olduğunu, yok olduğunu görüyoruz. Yine bağımsız olmayan bir milletin kültür hayatını devam ettirmesi; dinini, dilini yaşaması mümkün değildir. Bağımsızlığını kaybetmiş bir milletin egemen olması da mümkün değildir.

* Bağımsız olmayan insanların vücuda getirdiği toplumlar, yer altı ve yer üstü zenginliklerini başka milletlerin emrine amade kılar. Hiç bir zenginliğinden istifade etmesi mümkün olamaz.

* Bağımsızlığın olmadığı yerde vatanın bütünlüğünün olması da mümkün değil. Bağımsızlık yoksa milli kimlik, milli karakter de yoktur. O bakımdan diyoruz ki Türk milleti tarihin her döneminde bağımsız yaşamıştır ve de yaşamaya devam edecektir. Dünyanın hiç bir gücü onu, bu hak ve hürriyetten mahrum

etmeye yetmeyecektir.

* Bağımsızlık bir insanın aynen can damarı gibidir. Nasıl bir insan can damarı olmadan yaşayamazsa millet olarak, milli irade olarak bağımsız olmadan yaşaması hiç ama hiç mümkün değildir.

Kültür ile bağımsızlık

arasındaki ilişki nedir?

* Bir milletin inancını, örfünü, adetini, geleneğini, topyekün kültürünü meydana getiren unsurları serbestçe hayata geçirebilmesi için kültür hayatında bağımsız olması lazımdır. Milletlerin tarih boyunca bu kulvarlarda birbiriyle devamlı suretle mücadele ettiklerine şahit oluyoruz. Esasen harp meydanlarında çarpışan kalkanlar, kılıçlar, tüfekler, bombalar değil, o milletin ruhu, inancı, kültürü ve imanıdır.

Kültürel ve siyasi bağımsızlık

neden hayati önemi haizdir?

* Kültürel bağımsızlığın devam edebilmesi için milletimizin siyasi iradesinin de bağımsız olması lazımdır.

* Siyasi bağımsızlık her türlü bağımsızlığın hemen hemen üzerinde sayılır.

Milli kimliği korumak

neden zaruridir?

* Milletin dini ve milli değerleri, kültürel değerleri üzerinde korkunç bir tahribat yaparak milli kimliği yok edersen çok rahat Batının, Avrupa'nın, Amerika'nın, şunun bunun uşağı yapabilirsin. Ama kimliğine sadık bir karaktere sahip olursa, bu milleti hiç kimseye ram etmeye imkan ve iktidarın olamayacaktır.

Türkiye'nin dünya coğrafyasında önemi ve değeri nedir?

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan öyle bir köprü ki, sahip olduğu şartlar, imkanlar ve de temsil ettiği medeniyet bakımından bütün dünyanın gözü buranın üzerindedir. Ve yine bizim akaidimizi paylaşan bir Ortadoğu var. Bütün bunları birbirine bağlayacak bir düğüm noktasıyız. İşte bunu içine alan, kendi özüne mahsus bir hariciye politikası kimliği oluşturmamız lazımdır. O zaman göreceksiniz ki Batı dediğimiz dünya sizin önünüzde selam durmaya başlayacaktır. Ama bu halimizle size itibar etmesi, adam yerine koyması hiç ama hiç mümkün değildir.

Batı'nın Türkiye'ye yönelik menfi politikaları nasıl izale edilir?

* Onun için de iktisadi, hukuki, siyasi çember altına alarak bütün imkanlardan bizi mahrum etmeye çalışan Batının hile ve desisesine ferasetle yaklaşmamız gerekiyor. İktisadi bağımsızlığımızı da sonuna kadar yaşamamız ve de ilan etmemiz gerekiyor.

AB bağlamında, Batı'nın

gerçek yüzü nedir?

* 1095 yılında, Batı dünyası bir Haçlı ittifakı oluşturarak tam 200 yıl Müslümanlara karşı mücadele verdi. 40 yıllık Yani, ne zaman Kani oldu da sen buna elini kolunu sallayarak teslim oluyorsun? Aynı ittifak bugün AB meselesinde de açık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Farkında iseniz ellerinin tersiyle bizi her an itmektedirler.

Nasıl bir ekonomi poltikası oluşturulmalı?

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1938'den sonra iktisadi bağımsızlığını global ekonomik değerlere endeksleyerek hayatını devam ettirmeye başlamıştır. 1923-1938 yılları arası merhum Atatürk'ün milli ekonomiyi hayata geçirdiği dönemdir. Bu dönemde Batılılar sanayi inkılabını hayata geçirmiş, bütün hatlarıyla dünyanın üzerine yürümeye başlamıştı. Bize de o günlerde telkin ettikleri şuydu: "Sakın sanayi ile meşgul olmayın. Siz tarım ülkesisiniz. Zirai topraklarınız çok geniş, Verimli bir memlekete sahipsiniz. Ekin, biçin, yetiştirin. Biz, sizden ektiğinizi, biçtiğiniz alalım. Siz de bizden ürettiğimiz mamulleri alın" demişlerdi. Ama merhum Atatürk, bunların hiçbirine razı olmadı. Kayseri'de bir uçak fabrikası kurdu. Belçika'ya uçak ihraç ettik. Gaz maskesi fabrikamız vardı. Dünyanın aklına gelmediği için bu konuda üretim yapmamıştı. Fakat Türk'ün mahareti o günün şartlarında bu fabrikayı yapmış, 2. Dünya Savaşında dünyaya gaz maskelerini ihrac eden tek ülke olmuştuk. O anlayış devam etse idi bugün Türkiye'nin atom bombası olmayacak mıydı? Hidrojen bombası olmayacak mıydı? Dünyanın kutbu Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmayacak mıydı? O halde nedir bu halimiz? Kendinden korkan, kendinden kaçan, kendini bilmeyen, kendini tanımayan insan bu milleti asla idare edemez.

Enflasyon para basmaktan mı,

yoksa faizden mi doğar?

* Türkiye'deki enflasyonunun temeli faize bağlıdır. Yüzde 140 faizle para toplarsan, 100 liranın karşılığı olarak 240 lira verdiğin zaman maliyet enflasyonu dediğimiz enflasyon başımıza bela olur. Şu anda Türkiye'nin başındaki bela fazla paradan dolayı değil, maliyet enflasyonundan dolayıdır. Onun için diyorum ki, para basılacak, faizle milletten para toplanmayacak. Ve bu fakir milletten vergi alınmayacak. Memurundan, işçisinden, çiftçisinden vergi alınmayacak.

Ekonomik buhrandan

nasıl kurtuluruz?

* Peki nasıl geçineceksin? Emisyonu genişletip herkesi işe teşvik edeceksin. Proje isteyeceksin. Devletinin kapısına gelecek. "Benim elimde şu projem var" diyecek. Para isteyecek. Atatürk devrinde olduğu gibi herkes çalışacak. Yatma yok.

Millet olarak ne yapmalıyız?

* Bizim Batı değil kendi şartlarımızda yeni bir dünyanın projesini hayatımıza geçirmemiz gerekiyor. Bütün bunların olması için et ve kemik gibi bir bünye olmamız lazımdır. Biz, kardeş bir milletiz. Dargın, küskün olarak birbirimize buğzetmemiz bize asla yakışmaz. Vatanımıza, bayrağımıza, sancağımıza, herşeyimize sımsıkı sarılmamız lazımdır. Bir bünyede nasıl baş, el, ayak var ise hepimiz o bünyede, o milletin bünyesinde el, ayak, baş olmak suretiyle bütünlüğümüzü vücuda getireceğiz. Her birimiz birbirimizi birbirimizde göreceğiz. Ben senin için, sen benim için hayatını yaşayacaksın.

Devamı Yarın
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

İstanbul merkezli 6 ilde düzenlenen ve Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da tutuklandığı soruşturma kapsamında, 16 şüphelinin "vergi usul kanuna muhalefet" suçundan tahliyesine karar verildi

19.04.2024 12:08:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:14:38
AA
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Dilan ve eşi Engin Polat'ın soruşturması şüphelilerine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Engin Polat ve Dilan Polat'ın aralarında olduğu 16 şüpheli hakkında "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet" ile "suç örgütü kurma ve üye olma" suçlarından yürütülen soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında, aylık tutukluluk incelemesi yapan sulh ceza hakimliği, 16 şüphelinin "vergi usul kanununa muhalefet" suçundan tahliyesine karar verdi.

Hakimlik, şüphelilerin "suç örgütü kurma ve üye olma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlarından ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım'da ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili MASAK ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmıştı.

Hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Soruşturma kapsamında, Dilan Polat'ın 2019'da "şampiyonlar ligi" adıyla sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafta yer alan bazı kişiler kimlikleri tespit edilip soruşturmaya dahil edilmiş, savcılık, sosyal medya fenomeni olan bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesini talep etmişti.

Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği, sosyal medya fenomenleri Eylül Öztürk Özkan, Feyzanur Başar, İleyda Topal, İlke Ela Göz, Kadir Yiğit, Mervenur Korkut, Muhammet Oğuz Başar, Murat Yiğit, Nurgül Yiğit, Tolunay Topal, Tuğba Demirhan, Yavuz Selim Korkut, Habip Özsefil, Huri Özsefil ve Özge Duman'a yurt dışına çıkış yasağı getirmişti. 

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.