Murat Taylan'dan Tele1'i geri alma çağrısı
Canlı yayında ekran karardı, penguenler başladı. TELE1 susturuldu ama sesi hâlâ kulaklarımızda! Televizyonun sunucu ve yöneticilerinden Murat Taylan, “Casusluk” iddiasıyla el konulan Tele1'i geri almak için çağrıda bulundu
04.11.2025 15:24:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Türkiye'de basın özgürlüğü, uzun zamandır iktidarın baskısı altında eziliyor. 24 Ekim'de sabah saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, "casusluk" ve "çıkar amaçlı suç örgütü" iddialarıyla başlatılan bir soruşturma kapsamında TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ı gözaltına aldı. Aynı dosya, tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve kampanya direktörü Necati Özkan'ı da kapsıyordu.
İddialara göre Yanardağ'ın "yabancı istihbaratla" bağlantılı olduğu, kanalın bu suçlara alet edildiği öne sürülüyordu.
Polis, TELE1 stüdyolarına baskın yaptı. Yanardağ'ın odası arandı. Murat Taylan, canlı yayında kayyım kararını duyurdu. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu (TMSF) kanalın sahibi ABC Radyo Televizyon A.Ş.'ye yönetim kayyımı atamıştı. Heyet stüdyoya girer girmez rejiye talimat verdi: "Yayını kesin!" Taylan, "Kendinize iyi bakın, yalanlara teslim olmayın" diyerek bülteni erken bitirdi. Ekran karardı, yerini penguen belgesellerine bıraktı. Gezi'nin simgesi gibi, ironik bir sansür.
Bu, sıradan bir kayyım değildi. TMSF, daha önce Habertürk, Show TV gibi kanallara çökmüştü; şimdi TELE1'i de yutuyordu. Kayyım İbrahim Paşalı, Yeni Şafak yazarı bir isimdi. Tarafsızlıktan uzak. Haber programları susturuldu, YouTube arşivi silindi, internet sitesi dondu. Kanal, fiilen kapatıldı.
TELE1, 2017'de OHAL gölgesinde doğmuştu. Tehditlere, cezalara rağmen muhaliflerin sesi oldu.
Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasıyla ekip direndi. 31 Ekim'de toplu istifa geldi. Taylan, "Penguen medyası olmayacağız!" diye haykırdı. "Bu karanlığı reddediyoruz. Susmayacağız, kalemimizi satmayacağız!" Yöneticiler, sunucular, yazarlar ayrıldı.
Gerek siyasi partilerden gerekse toplumun geniş kesimleri tarafından tepkiler yükseldi.
"Tele1'i geri istiyoruz"
Murat Taylan da bugün X hesabından bir açıklama yaparak "Tele1'i geri istiyoruz" dedi.
"24 Ekim de kayyım atanan Türkiye'nin özgün ve özgür televizyon kanalı Tele1'in yayın akışı değiştirilerek fiilen kapatılmasına çok çabuk mu alıştık?" diye soran Taylan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hukuksuzluğun diz boyu her yerde karşımızda olduğuna şüphe yok. Daha çok bireysel özgürlük ihlalleriyle sıradanlaşan bu hukuk dışı dönemde bir televizyon kanalına tamamen hukuk dışı, uydurulamamış gerekçelerle el konulması yeni evreye geçildiğini gösteriyor. Bu süreçte hala kanalımızı geri alma şansımız var.
Türkiye'de tüm muhalif görüşlerin bir biçimde kendisini ifade imkanı bulduğu Tele1 için sesimizi yükseltelim.
Ülkenin tüm muhalefet yapılarını "sıra kimde" diye sormak yerine hakkımızı savunmaya çağırıyoruz.
Tele1'i geri istiyoruz!"
İddialara göre Yanardağ'ın "yabancı istihbaratla" bağlantılı olduğu, kanalın bu suçlara alet edildiği öne sürülüyordu.
Polis, TELE1 stüdyolarına baskın yaptı. Yanardağ'ın odası arandı. Murat Taylan, canlı yayında kayyım kararını duyurdu. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu (TMSF) kanalın sahibi ABC Radyo Televizyon A.Ş.'ye yönetim kayyımı atamıştı. Heyet stüdyoya girer girmez rejiye talimat verdi: "Yayını kesin!" Taylan, "Kendinize iyi bakın, yalanlara teslim olmayın" diyerek bülteni erken bitirdi. Ekran karardı, yerini penguen belgesellerine bıraktı. Gezi'nin simgesi gibi, ironik bir sansür.
Bu, sıradan bir kayyım değildi. TMSF, daha önce Habertürk, Show TV gibi kanallara çökmüştü; şimdi TELE1'i de yutuyordu. Kayyım İbrahim Paşalı, Yeni Şafak yazarı bir isimdi. Tarafsızlıktan uzak. Haber programları susturuldu, YouTube arşivi silindi, internet sitesi dondu. Kanal, fiilen kapatıldı.
TELE1, 2017'de OHAL gölgesinde doğmuştu. Tehditlere, cezalara rağmen muhaliflerin sesi oldu.
Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasıyla ekip direndi. 31 Ekim'de toplu istifa geldi. Taylan, "Penguen medyası olmayacağız!" diye haykırdı. "Bu karanlığı reddediyoruz. Susmayacağız, kalemimizi satmayacağız!" Yöneticiler, sunucular, yazarlar ayrıldı.
Gerek siyasi partilerden gerekse toplumun geniş kesimleri tarafından tepkiler yükseldi.
"Tele1'i geri istiyoruz"
Murat Taylan da bugün X hesabından bir açıklama yaparak "Tele1'i geri istiyoruz" dedi.
"24 Ekim de kayyım atanan Türkiye'nin özgün ve özgür televizyon kanalı Tele1'in yayın akışı değiştirilerek fiilen kapatılmasına çok çabuk mu alıştık?" diye soran Taylan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hukuksuzluğun diz boyu her yerde karşımızda olduğuna şüphe yok. Daha çok bireysel özgürlük ihlalleriyle sıradanlaşan bu hukuk dışı dönemde bir televizyon kanalına tamamen hukuk dışı, uydurulamamış gerekçelerle el konulması yeni evreye geçildiğini gösteriyor. Bu süreçte hala kanalımızı geri alma şansımız var.
Türkiye'de tüm muhalif görüşlerin bir biçimde kendisini ifade imkanı bulduğu Tele1 için sesimizi yükseltelim.
Ülkenin tüm muhalefet yapılarını "sıra kimde" diye sormak yerine hakkımızı savunmaya çağırıyoruz.
Tele1'i geri istiyoruz!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.













































































