Dili bâtıldan (asılsız, boş) şeylerden korumak:
Bilâl bin el-Haris el-Muzenî'nin (Allah O'ndan razı olsun) rivâyet ettiğine göre, Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurdular:
"Kişi Allah'ın hoşnut olduğu bir kelime söyler. Fakat onunla Allah'ın rızasını kazanacağı hiç aklına gelmez. Allah bu sözü sebebiyle kıyamete kadar kendisinden razı kalır. Yine diğer bir kişi de Allah'ın gazabını gerektiren bir söz sarf eder. Fakat bu sözle Allah onu azaba çarptıracağını hiç düşünmez. Oysa Allah bu sözü nedeniyle kendisini kıyamete kadar gazaba uğratır." (Malik, Muvatta, Konuşmak, 2/57; Buharî, Rikak, Lisani koruma bölümü, 6478; Müslim, Zühd, 2988)
Alkame Hazretleri şöyle derdi:
"Nice konuşmalar vardır ki, Bilâl bin el-Haris'in rivâyet ettiği hadisten dolayı söylemekten alıkonuldum."
Resûlullah'tan (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurdular:
"Kul iyice düşünmeden (hayırlı mı, hayırsız mı düşünmeden) bir söz söyleyiverir de, bu yüzden Cehennem'in içinde doğu ile batı arasından daha uzak bir derinliğe düşüp gider." (Buharî, Rikak, Lisani Koruma Bölümü, 6477; Müslim, Zühd, 2988)
İbn Mes'ud (Allan O'ndan razı olsun) şöyle demiştir:
"Kıyamet gününde, insanlardan hatası en büyük olanlar, bâtıla dalanlardır." (İhya'daki Hadislerin Kaynakları, 1552)
Dili münakaşadan korumak:
Ebu Umame'nin (Allan O'ndan razı olsun) rivâyet ettiğine göre, Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurdular:
"Haklı olduğu halde münakaşayı terk edene Cennet'in kenarından bir köşk, şakadan olsa bile yalanı terk edene Cennet'in ortasından bir köşk ve ahlâkını güzelleştirene de Cennet'in en üst yerinde bir köşk verileceğini ben garanti ederim." (Ebû Dâvud, Edeb, 4800; el-Elbanî Sahihtir dedi, Sahihü'l-Camii 1464)
İbn Mes'ud (Allah O'ndan razı olsun) şöyle dedi:
"Münakaşayı bırakın, zira onun hikmeti anlaşılmaz ve fitnesinden emin olunmaz."
Ebu Umame'nin (Allah O'ndan razı olsun) rivâyet ettiğine göre, Resûlullah (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"Bir topluluk, içinde bulunduğu hidâyetten sonra sapıttı ise bu mutlaka münakaşa sebebiyle olmuştur." (Tirmizî, Tefsirü'l-Kur'an, 3253; İbn-u Mâce, Mukaddime, 48; Ahmed, Müsned, 5/252; Hakim, Müstedrek)
Müslim bin Yaser şöyle demişti:
"Münakaşadan sakının. Zira o, âlimin cahilleştiği bir andır. O anda Şeytan âlimin sürçmesini ister."
İmam Mâlik (Allah rahmet etsin) şöyle demişti:
"Münakaşa, kalpleri katılaştırır ve kinleri uyandırır."
Bilal bin Sa'd şöyle demişti:
"Çok inatçı, münakaşacı ve kendini beğenmiş bir kimseyi görürsen, bil ki o her yönüyle ziyandadır."
Gazali (Allah O'na rahmet etsin) şöyle der:
"Münakaşanın tarifi şudur: Eksiklerini belirtmek için başkasının sözüne yapılan her çeşit itirazdır. Bu kusur ya söyleyiş şeklinedir, ya manâda, ya kast edilen şeydedir. Münakaşayı terk etmek her çeşit red ve itirazdan vazgeçmekle mümkündür. Duyduğun her söz doğru ise hemen tasdik et. Şâyet bâtıl, yalan ve din ile alakalı değilse ona da sessiz kal.
Müslüman Kardeşim!
Bilmiş ol ki, münakaşa, hiçbir hakkın varlığını kanıtlamaz ve hiçbir bâtılı da yok saymaz. Belki de haksız olanların kendi haksızlıklarına daha fazla sarılmasına sebep olabilir. Bu yüzden Müslüman'ın dilini münakaşadan koruması gerekir. Eğer bir nasihat vermek isterse yumuşakça ve dostça yapmalıdır. Birisine nasihat vermek istediğinde gizli bir şekilde yapın ki, onu herkesin yanında zor durumda bırakmayın. Çünkü bu çoğunlukla haksız bir kazancı elde etmeyi sağlar."
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024