Müthiş zafer

Karşılaşmanın analizini yapmadan önce şunu söylemek lazım ki Akyazı’da Trabzonspor taraftarının oluşturduğu atmosfer için kendilerine çok teşekkür etmek gerekiyor.

Maçın hak ettiği ortamı yaratarak stadyumun çok güzel bir havaya bürünmesi onların sayesinde oldu. Ayrıca artık Trabzon için şampiyonluk kupasının bir ucundan daha da rahat tutuyor diyebiliriz.

Hemen söylemek lazım ki uzatmalar dahil son on dakika hariç Trabzon oyunu kendi kontrolünde tuttu.

Trabzon belki daha çok savunmada kalmış gibi gözükse de maçın temposunu 80 dakika boyunca anlamsız yere yükseltmedi.

Bu topa sahip olma açısından biraz sorun çıkarsa da Trabzon'un oyunu hiçbir şekilde savruklaşmadı.

Zaten bu yazılarda önemle anlatmaya çalıştığımız şey de bu. Anlamsız tempo ve sürat ile savruklaşan oyunda takım oyunu oynamak mümkün değil.

Eğer maçın temposu artmış olsaydı bu Konyaspor'un lehine olurdu. Dikkat edin Trabzon golü oyunun kontrolünü kaybettiği dakikalarda yedi ve bu dakikalarda tempo yüksekti.

Genel olarak Trabzon'u değerlendirirsek gecenin parlayan yıldızı Nwakaeme'ydi. Daha ilk anlardan itibaren bu maçın yıldızı ben olacağım dedi.

Nwakaeme özellikle ilk dakikalarda Ömür ile uyumlu bir oyun sergiledi. Merkezde Bakasetas yeterince kendini gösteremese de özellikle ilk devre rakip kaleye çok etkili şutlar attı.

Bunlardan 30. dakikadaki direkten döndü.

Trabzon'un ilk golünde Cornelius çok şık bir vücut hamlesiyle topu önüne alışı tüm övgüleri hak ediyor.

Bu golde Ömür'ün gelen topa hamle yapmayarak şut hakkını Visca'ya bırakması da çok akıllıcaydı çünkü Visca'nın pozisyonu çok daha uygundu.

İlk dakikalarda Puchacz biraz aksıyor gibi gözükse de sonradan durumu toparladı.

Cornelius oyunda kaldığı dakikalarda bir istasyon gibi ilerde pas dağıttı ve etkili bir oyun oynadı.

Trabzon ilk yarı biraz daha dikkatli olsa ikinci golü de bulabilirdi. Örnek 40'ta Cornelius ile Nwakaeme 18 içinde sol çaprazda topu paylaşamadılar ve muhtemel bir tehlikenin oluşmasına engel oldular.

İkinci örnek ikinci yarıda 54'te Cornelius'un geçiş hücumunda ceza sahası içinde acele ile davranan Ömür'ün biraz geride durmak yerine kalabalığın içine girmesi Cornelius'un pasının heba olmasına neden oldu.

Tabii Visca'nın 67 deki ikinci golünde tüm övgüleri Nwakaeme hak ediyor. 18 içinde topu saklaması ve attığı çalımlar her türlü kelimenin ötesinde.

Trabzon'da oyununu pek olumlu bulmadığım Siopis var. Siopis biraz takım oyunu oynama yönü zayıf bir oyuncu.

Lüzumsuz yere çok hareketli ve yanında oynayan Bakasetas'ın oyununu da bozdu diye düşünüyorum.

Ayrıca 70'te Hamsik'in ve 82'de Berat'ın oyuna girmeleri Trabzon'un kenardan bilinçli bir şekilde yönetildiğini gösteriyor.

Her iki oyuncuda düşük tempoda organize edici paslar atan tipte oyuncular. Yalnız onlar oyuna girdikten sonra oyunun hızlanması onların da etkili olmasını önledi.

Karşılaşmanın hakemi bence 31'de Guilherme'nin Visca'ya yaptığı faulde Guilherme'ye sarı kart göstermeliydi. Guilherme ikinci yarıda bir sarı kart gördü.

Bu durumda ikinci sarı karttan kırmızıyla ihraç edilecekti. Bunun dışında Mete Kalkavan büyük bir hata yapmadı.

Trabzonspor'u bu galibiyetten dolayı bir kere daha tebrik ediyorum.

Bundan sonra artık Trabzon'un çok da zorlanacağını tahmin etmiyorum. Şurası çok açık ki Trabzon şu anda Türkiye'nin en iyi takımı.