Amerika İran, Irak ve Suriye'yi kuşatırken bunu demokrasi adına yaptığını savunuyordu.
Amerika Birleşik devletleri Şu anda dünyanın dört bir yanında askerini konuşlandırmış bulunuyor.
Irak'a düzenlenen işgal saldırısıyla paralel olarak Amerika Birleşik Devletleri uluslararası terör kılıfıyla bölgede yeni müttefikler edindi.
Keşmir sorununda Hindistan karşısında Pakistan'a cephe alan Amerika Pervez Müşerref'in askeri bir darbeyle başa geçmesinden sonra Pakistan'ı tutar oldu.
Düne kadar yaka yakaya olunan Rusya ile de teröre karşı işbirliğine gidildi.
Yeni terör algılaması eski düşmanları dost yapar olmuştu.
Pakistan halkı General Pervez Müşerref'i Amerika'nın Adamı olarak gördü. Pervezi uygun konjonktürde darbe ile işbaşına getiren Amerika idi.
Pakistan'da Pervez'e karşı suikastlar düzenlendi ve ilginçtir hepsinden de yara almadan kurtuldu.
Birileri Pervez'e yüklendikçe Pervez prim yapıyordu. Sözde suikastlarda da Amerikan istihbaratının eli vardı. Böylelikle Halk Pervez'e daha sıkı sarılacak ve onun etrafında kenetlenildikçe sağlam bir hükümetle ilişkiler daha rahat yürütülecekti.
Pakistan'dan sonra önemli bir müttefik olarak Özbekistan seçildi. Kerimov yönetiminin İslami gruplara karşı uyguladığı sertlik yanlısı uygulamalar Amerika'nın işini kolaylaştırıyordu.
Uluslararası camiadan Karabağ sorunu ile dışlanmış durumdaki Ermenistan ile de da ılımlı bir süreç başlatıldı.
Ardından Gürcistan ve Azerbaycan ile bu diyalog sürdü.
Azerbaycan, NATO'daki ağırlığını artırmak için Amerika ile oğul Aliyev babasından daha sıkı ilişki kurdu.
Gürcistan ise Amerikan askerlerine hava ve kara desteği sağlayan en stratejik ülke oldu.
Rusya ile Abhazya ve Osetya konusunda zaman zaman savaşın eşiğine gelen Gürcistan'da
Eduard Sevardnadze'nin Kadife Devrimle alaşağı edilmesinden sonra işbaşına geçen 37 yaşındaki genç lider Saakaşvili'yi de tüm dünya ülkeleri Amerika'nın adamı olarak gördü.
Orta Asya'nın hinterlandında üsler temin edildikten sonra Irak'a girmek ve orada tutunmak daha rahattı artık.
Askerini bu ülkelere sokmaya başlayan Amerika istihbaratını da aynı şekilre bu ülkelerin içine sindirdi.Amerika'nın dış ülkelerdeki varlığı ve mücadeleleri 2. Dünya Savaşı'ndan itibaren dünyayı kaplamış ve şekillendirmiştir. Son 25-50 yıl içinde CIA'nın yürüttüğü gizli ve ordunun yürüttüğü açık operasyonlar yüzünden Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler arasında gerilimler yaratılmıştır.
Bu gerilimlerin merkezi noktasını Irak oluşturdu.
Amerika Birleşik devletleri Şu anda dünyanın dört bir yanında askerini konuşlandırmış bulunuyor.
Irak'a düzenlenen işgal saldırısıyla paralel olarak Amerika Birleşik Devletleri uluslararası terör kılıfıyla bölgede yeni müttefikler edindi.
Keşmir sorununda Hindistan karşısında Pakistan'a cephe alan Amerika Pervez Müşerref'in askeri bir darbeyle başa geçmesinden sonra Pakistan'ı tutar oldu.
Düne kadar yaka yakaya olunan Rusya ile de teröre karşı işbirliğine gidildi.
Yeni terör algılaması eski düşmanları dost yapar olmuştu.
Pakistan halkı General Pervez Müşerref'i Amerika'nın Adamı olarak gördü. Pervezi uygun konjonktürde darbe ile işbaşına getiren Amerika idi.
Pakistan'da Pervez'e karşı suikastlar düzenlendi ve ilginçtir hepsinden de yara almadan kurtuldu.
Birileri Pervez'e yüklendikçe Pervez prim yapıyordu. Sözde suikastlarda da Amerikan istihbaratının eli vardı. Böylelikle Halk Pervez'e daha sıkı sarılacak ve onun etrafında kenetlenildikçe sağlam bir hükümetle ilişkiler daha rahat yürütülecekti.
Pakistan'dan sonra önemli bir müttefik olarak Özbekistan seçildi. Kerimov yönetiminin İslami gruplara karşı uyguladığı sertlik yanlısı uygulamalar Amerika'nın işini kolaylaştırıyordu.
Uluslararası camiadan Karabağ sorunu ile dışlanmış durumdaki Ermenistan ile de da ılımlı bir süreç başlatıldı.
Ardından Gürcistan ve Azerbaycan ile bu diyalog sürdü.
Azerbaycan, NATO'daki ağırlığını artırmak için Amerika ile oğul Aliyev babasından daha sıkı ilişki kurdu.
Gürcistan ise Amerikan askerlerine hava ve kara desteği sağlayan en stratejik ülke oldu.
Rusya ile Abhazya ve Osetya konusunda zaman zaman savaşın eşiğine gelen Gürcistan'da
Eduard Sevardnadze'nin Kadife Devrimle alaşağı edilmesinden sonra işbaşına geçen 37 yaşındaki genç lider Saakaşvili'yi de tüm dünya ülkeleri Amerika'nın adamı olarak gördü.
Orta Asya'nın hinterlandında üsler temin edildikten sonra Irak'a girmek ve orada tutunmak daha rahattı artık.
Askerini bu ülkelere sokmaya başlayan Amerika istihbaratını da aynı şekilre bu ülkelerin içine sindirdi.Amerika'nın dış ülkelerdeki varlığı ve mücadeleleri 2. Dünya Savaşı'ndan itibaren dünyayı kaplamış ve şekillendirmiştir. Son 25-50 yıl içinde CIA'nın yürüttüğü gizli ve ordunun yürüttüğü açık operasyonlar yüzünden Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler arasında gerilimler yaratılmıştır.
Bu gerilimlerin merkezi noktasını Irak oluşturdu.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005