Müzakere falan yok! Apo ne diyorsa o!

Malumunuz olduğu üzere Türkiye bir süreç yaşıyor.Barış, kardeşlik maskesi giydirilen bu sürecin gerçek adı bölünme süreci.Hemen şunu belirtelim, sayın Erdoğan'ın da dediği gibi ortada bir pazarlık, müzakere yok.Zira süreç terörist başı Öcalan'ın talepleri ve talimatları doğrultusunda şekilleniyor.O istiyor Ankara yerine getiriyor!İmralı'yı suyoluna çeviren BDP’liler ise kurye görevinde, İmralı'dan aldıkları mesajları Kandil'e uçuruyorlar. Uygun gördükleri kadarını da kamuoyuna açıklıyorlar. Teröristle kucaklaşanı İmralı'ya göndermem diyen Başbakan Erdoğan'ın kulakları çınlasın.***Neyse...Bakın Apo son mesajında neler söylüyor!Hükümetin en muteber dostu haline gelen Apo efendi 3 aşamalı bir yol haritasından bahsediyor.İlk aşamada tüm talepler yerine getirilmiş gibi görünüyor.Zira bu aşamada kendi ifadesiyle,  Akil insanlar heyetinin kurulması ve TBMM'de komisyon kurulması var.Üstelik bizzat BDP grup başkan vekili Pervin Buldan'ın açıklamasına göre bu akillerin(!) önemli bir kısmı Öcalan tarafından seçildi.Süreci halka hazmettirme görevi üstlenen akilleri seçen Apo CHP'yi de Meclis'te kurulan komisyona katılması konusunda uyarıyor,  yetmiyor "destek vermez iseniz bitersiniz" diye de tehdit ediyor.***Şimdi sırada ikinci aşama var.Tabi bu aşamanın talepleri farklı ve daha ağır.İmralı postacılarından Pervin Buldan bu talepleri şöyle sıralıyor:1- Terörle mücadele kanunu kaldırılsın.2- TCK'da bazı değişiklikler yapılsın.3- Seçim yasası değiştirilsin, BDP'ye hazine yardımı yapılsın.Bu talepleri yol temizliği diye tarif ediyorlar.Yolun sonu ise 3. aşama. Bu aşama da bölünme var, parçalanma var.Özerklik, yeni anayasa, başkanlık sistemi, eyalet sistemi gibi projeler bu hedefi ortaya koyuyor.İstediklerini almaya artık çok yakınlar.Müslüman Kürt kardeşlerimizle dini ve milli hiçbir bağı olmayan bu güruh açılım saçmalığı sayesinde bu kesimin temsilcisi haline getirildi.***BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak bu sürecin kendileri açısından ne anlama geldiğini şöyle açıklıyor; "Yeni süreç, sihirli bir kelime. Her şeyi bunun içine koyarak tartışabiliriz çünkü yepyeni bir gelecek yaratma arzusuyla mücadele edenlerin, direnenlerin artık bu arzularını gerçekleştirme olanaklarını açığa çıkarttığı bir süreçten bahsediyoruz"Gülten hanımın hükümetten bir de ricası(!) var, "çözüm istiyorsanız PKK'ya terör örgütü demeyin" diyor.***Yazımızı AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'in şu sözleriyle noktalayım.Devletin televizyonu TRT'de konuşan Metiner terör örgütüne şöyle akıl veriyor; “PKK kendini lağvettikten sonra ister başka bir parti kursun isterse BDP ile devam etsin, talep ettiği şeyler için silah kullanmasına gerek yok. Bağımsız bir Kürdistan için silah kullanabilirsiniz. Ama ana dilde eğitim, demokratik özerklik, bunlar için silah kullanılmaz.”