Malum AB, AKP iktidarı için yegane hedef. Bu hedefi kendileri koydu. Siz bakmayın Erdoğan'ın "Olursa olur, takmayın" demesine... Bu bir taktiksel açıklama... Hele bir olmasın, AKP kendini boşlukta hissedecektir. Müzakerelerin başlamama ihtimali çok zayıf. Peki başlamazsa ekoonmide ne olur, başlarsa ne olur? 3 Ekim'de sorun çıkarsaBugün üyelik müzakerelerinin başlamaması "Türkiye'yi felakete sürüklemez". Borsa biraz dalgalanır. Daha önce spekülatif kazanç sağlayanlar biraz kaybeder. Döviz fiyatları biraz yukarıya çıkar, sonra gene eski çizgiye doğru geri döner. Hazine bonosu, banka faizleri üç - beş puan yukarı çıkar, sonra aşağı iner. İşte o kadar.Ekonomi hapsedildiBiz Türkiye'nin kaderini kısaca 'piyasa' diye adlandırılan bu 'borsa, döviz ve faiz' üçgeni içinde hapsedersek hata ederiz. Kendi çözemediğimiz sorunlarımızın AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasıyla kendiliğinden çözüleceğine inanırsak hata ederiz.Gönül, (1) Türkiye'nin onurundan fedakârlık etmeden AB karşısında 'sağlam duruşunu' sürdürmesini, (2) AB'nin Türkiye'nin onurunu zedelemeyecek bir yaklaşım ile müzakerelerini başlatmasını istiyor. Ama olmazsa sonunda felaket de yok... Belki de 'hayır' var... Çünkü o zaman çok kişi, "AB ülkelerinin gelerek bizim cebimize para koymayacağını, bizi zengin etmeyeceğini" anlayacak. Türkiye'nin sorunlarını ancak kendinin çözeceğini görecek. Anadolu'da derler ki, "Her ne ki olmuştur, vardır onda bir hayır/her ne ki olmamıştır, vardır onda bir hayır..." İşte o biçim. Hayırlısı ne ise o olsun!Müzakereler başlarsaBugün üyelik müzakereleri başlar ise, kısa sürede hiçbir şey değişmez. 'İyimserlik' güçlenerek devam eder. İyimserlik genelde iyidir ama, aşırı iyimserlik Türkiye'de sorunların (1) Küçümsenmesine, (2) Çözülmeden ortada bırakılmasına neden olmaktadır. AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasıyla tüm sorunların çözüleceğine inanılıyor."Dışarıdan o kadar çok para gelecek ki, yatırım yapmamıza gerek yok. Yabancılar yapacak. İşsizlik sorunu çözülecek. Döviz açağının büyümesi, döviz fiyatının yerlerde sürünmesi önemli değil. İthalat ihracatın iki katına çıksa da mesele yok." Eğer çok önemli ise, borsada spekülasyonlar artar, açıkgözler 'keriz silkelemeye' devam eder. Döviz bir süre daha bu çizgide kalır.Uyum sarsabilirKamu elindeki son malları, şirketler elden çıkarmak istedikleri tesisleri, bankaları daha kolay satar. Ama daha önemli olan bir gelişme, ekonomiyi sarsmaya başlar? Nedir o? Müzakerelerin başlamasıyla, AB 'müktesabatına uyum' adı altında gelecek kısıtlamalar... Tarımda kısıtlamalar gelecek. Sanayide işçilerin çalışma şartları, ücretleri, sosyal hakları konusunda yeni yükler gelecek. Çevre ve sağlık harcamaları artacak... Kısaca ekonomide rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecek yükümlülükler başlayacak.