Nabız Hızındaki Değişiklikler Bilişsel Gerilemeyi Öngörebilir

Yeni bir araştırma, kişinin nabız hızındaki ince değişikliklerin gelecekteki bilişsel gerileme riskini öngörebileceğini ortaya koydu. Bu bulgu, bilişsel bozuklukların erken teşhisinde devrim yaratabilecek, hızlı ve kolay uygulanabilir yeni bir test olanağı sunuyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, ortalama yaşı 82 olan 503 katılımcının gece boyunca nabız hız verilerini analiz etti. Aynı katılımcılara bilişsel testler uygulandı ve takip ziyaretleri gerçekleştirildi. Araştırmacılar, 'dağılım entropisi' adı verilen ileri bir istatistiksel model kullanarak, nabız hızının gece boyunca gösterdiği karmaşıklık (değişim ve uyum düzeyi) ile gelecek yıllarda bilişsel gerileme arasında güçlü bir ilişki buldular.

Dağılım entropisi, kalp atış hızının ve vücuda gönderilen nabız sinyalinin karmaşıklığını ölçen nispeten yeni bir yöntemdir. Önceki araştırmalar, bu istirahat kalp atışı karmaşıklığını kardiyovasküler sorunlar gibi diğer sağlık riskleriyle ilişkilendirmişti. Sağlıklı bir kalbin, vücuttaki değişikliklere daha hızlı ve uyumlu yanıt verebildiği düşünülüyor; tıpkı çevik bir koşucunun hız ve yönünü kolayca değiştirebilmesi gibi. Bu çalışma, daha önce öne sürülen kalp atış hızı değişkenliği ile bilişsel işlev arasındaki bağlantıyı daha da derinleştiriyor ve hatta belirgin semptomlar ortaya çıkmadan önce beyin sağlığı sorunlarını öngörebilme potansiyeline sahip.

Çalışmanın dikkat çekici bir bulgusu da, geleneksel kalp atış hızı ölçümlerinin gelecekteki bilişsel gerilemeyle hiçbir ilişki göstermemesiydi. Bu durum, dağılım entropisi yaklaşımının vücuttaki ince sağlık değişikliklerine daha duyarlı olabileceğini düşündürüyor. Bu yeni yöntemin, Alzheimer hastalığı ve diğer demans türleri gibi bilişsel bozuklukların erken teşhisinde ve müdahalede önemli bir rol oynaması bekleniyor. Araştırmanın sonuçları, erken müdahale stratejilerinin geliştirilmesi ve bilişsel sağlığın korunması için umut vadediyor.