Namazın etkileri

Namaz kılmanın insan üzerindeki etkilerine baktığımızda namaz; cennete girme, cemalullahı görme, cehennemden azad olma, amellerin ve kazançların artması, affedilme, kurtuluşa erme, korunma, şifa, bereket ve Allah'a yakın olma konusunda bir vesiledir.

Allah Resulü, "Birinizin kapısında beş kez yıkandığı bir nehrin aktığını görürseniz ne dersiniz? Kirinden eser kalır mı?" buyurdu.

"Hayır, kirinden hiçbir şey kalmaz; tertemiz olur" dediler.

"İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah o namazlar sayesinde bütün hataları siler."

Huzeyfe (r.a)'dan; "Allah Resulü (s.a.a)'in başına üzücü bir durum geldiği zaman namaz kılardı."

Namaza devam ettiğimiz zaman yüzümüzde bir rikkat bir yumuşaklık, bir tatlılık olur. Namaz kıldığımız zaman bu hoşluğu, bu güzelliği hepimiz görürüz. Onun için dikkat edilirse iman eden müminlerin yaşlıları daha da güzelleşir. Gençken o kadar güzel değildir. Ama yaşlandıkça güzelleşir. Bunun sebebi Allah'ın nuru o namazla, o abdestle her gün ona tecelli ediyor. Yani gün geçtikçe Müslümanda namaz münasebetiyle Allah'ın nuru tecelli ettiğinden o güzellikler Allah'ın güzellikleri, cismani olarak suretinde zuhur ediyor. O güzellik, cismani güzellikten biraz daha farklıdır. İnsanı cezbeder, kendisine çeker. Bununla ilgili bir hadis-i şerifte; "Namaz müminin nurudur" deniliyor.

Allah Resulü şöyle buyurdu: "Kim beş vakit namaza rükû ve secdelerini hakkıyla yerine getirerek devam ederse ve onun Allah tarafından bir farz olduğunu bilirse ve vakitlerinde de dikta ederse, cennete girer."

Hz. Selman, Resûlullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu aktarmıştır: "Mümin kul namaza durduğunda günahları başının üzerine konulur. (Namazın harekâtı esnasında) bu günahlar, hurma ağacının dalları/yapraklarının sağa-sola dağılıp döküldüğü gibi, dağılıp dökülür."

Ebu Hureyre'den; "Peygamber (s.a.a) ayrıldı, ben de ayrıldım. Namaz kıldım, sonra oturdum. Peygamber (s.a.a), 'Karnın mı ağrıyor?' dedi. 'Evet ey Allah Resulü' dedim. 'Kalk namaz kıl! Çünkü namazda şifa vardır' buyurdu.

Allah Resulü (s.a.a) buyurdu: "Kim sabah namazını kılarsa Allah'ın zimmetinde  (garantisinde) olur. Allah kendi zimmetinde olan kişiyi mutlaka korur."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: "Namaz kılan kişi üç özelliğe sahiptir. Melekler, ayağının altından gökyüzüne kadar yer alırlar. İyilik, baştan aşağı onu sarar. Sağ ve sol tarafından iki melek yer alır. Sonra ne zaman yönelse, yüce Allah ona şöyle buyurur: Ey Ademoğlu! 'Benden daha iyi birisine yöneldin mi?' Namaz kılan kişi, kime dua ettiğini ve kiminle sırdaş olduğunu bir bilseydi, asla ondan ayrılmazdı."  

Hâlbuki günümüzde kıldığımız namaz esnasında aklımıza olur olmaz şeyler geldiğinden sıklıkla şikayet ederiz. Bunları yaşadığımız zaman namazı huşu içinde kılamadığımızdan muhabbeti almakta zorlanıyoruz. Bu şekilde namaz kılan kişi muhabbeti alamadığından zamanla namazı ihmal etme ve uzaklaşma yoluna kadar gidiyor.

Bu hali yaşamak istemiyorsak namazdan önce o kalbi Allah'ın tecellileri ile dolduralım.

Bunun yolu da zikirdir. Zikir ile Allah'ın sevgisi kalbimize yerleşir. Bu şekilde namaza durduğumuzda kalbimizde olan ortaya çıkacağı için huşu halini yakalarız.

İmam Ali'nin de dediği gibi bu şekilde namaz kılanlar kimin huzurunda durduklarını bildiklerinden namazdan ayrılmak istemez her an Allah'ın muhabbetini kalplerinde hissetmek isterler.

Rabbim bizleri de en güzel bir şekilde bu hissiyatı duyanlardan ve namazını koruyanlardan eylesin.