Nasıl yanmayalım Üstadım sana

Acımız çok büyük, bu acının da bir tarifi yok elbette. Bu platformlarda ağabeylerimizin, ablalarımızın, hocamızı anlatan hatıralarını okuyoruz, dinliyoruz ve izliyoruz hepsi öyle güzel ki doyamıyoruz. 

Hepimiz o büyük insanı kendi dünyalarımızda ve gönüllerimizde anlayabildiğimiz kadar ancak anlatabiliyoruz, Yunus Emre'nin; 'Bir ben vardır bende benden içeru' dediği gibi.

O öyle bir derya öyle bir umman ki; denizler mürekkep ağaçlar kalem olsa o yüce insanı anlatmaya yetmez desek mübalağa sayılmaz. 

'Önce insan' diyerek yola çıkan hocamız, her insanın gönlünden Allah'a yol açan büyük bir şahsiyetti. 

"İnsanları ve cinleri ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım" sırrına mazhar olabilmek için son nefesine kadar mücadele verdi ve insanları da sürekli bu yola davet etti.      

'Sadece Allah'a kul olursanız hürriyeti kazanırsınız' dedi ve ahiretin mamur olabilmesi için kulluğu doruk noktada yaşamak gerektiğine dikkat çekerek kendisi de bu yolda en güzel örnek oldu.

Yeri geldi merhameti ile uyardı, yeri geldi insanları kendine getirmek için o güçlü sesi ile meydanlarda haykırdı durdu ve bir an doğruyu söylemekten ve savunmaktan geri durmadı.

Evet, tek derdi vardı; insanların Allah'a kul olması…

Güzel ahlak sahibi olan insanın, kul hakkı yemekten korkacağını ve nefsin kötü sıfatlarından korunacağını en iyi bilen ve hayatında da bizzat gösteren bir er kişi idi.

'Vatan sevgisi imandandır' hadis-i şerifini esas alarak bir ömür "vatan" dedi, "bayrak" dedi, "devlet" dedi ve ısrarla milletimizin birlik ve beraberliğinin gerçekleşmesine çalıştı.

Birlik ve beraberliğin temeli ve asli harcı olan devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, "Hoş Geldin Atatürk" adlı eşsiz eseri ile tekrar ülkenin gündemine getirdi ve milletimizin gönlüne yerleştirdi.

Asırlardan beri Müslümanlar arasında bir fitne sebebi olarak hep kullanılan Sünni-Şii kavgasına son vermek için on yıllarını harcayarak Ehl-i Beyt külliyatını yazdı, uluslararası kongreler düzenledi ve yurt içinde de yüzlerce paneller organize etti.

Milli Ekonomi Modeli tezini yazarak aslında tüm insanlık için bir umut kapısı araladı. Bütün insanlığın sömürü aracı olan faiz belasından kurtulma yollarını göstermiş oldu.

İş-aş  temin etmeden tutun da, kurduğumuz yuvalara ve çocuklarımızın isim babalığına kadar hayatın tüm alanlarında bize örnek oldu ve hep yol gösterdi.

Yeni Genel Başkanımız Sayın Hüseyin Baş Bey'in ifade ettiği gibi, 'varlığında yokmuş gibi davrandığımız hocamızı yokluğunda varmış gibi yaşayalım' inşaallah… "Ömrümüzün sonuna kadar yolun yolumuz davan davamızdır üstadım" diyerek ve sonsuz hasretlerimizi bildirerek onun sözleri ile yazımızı bitirelim: "Müslüman son nefes için yaşar."