Razı mısın, değil misin?

Yurdumun güzel insanları bu iktidar döneminde bir hastalığa yakalandı; kararsızlık ve duygu karmaşası hastalığı. Bilmem yanılıyor muyum ama çevremde yaşayan birçok insan beni böyle düşünmeye sevk ediyor.Malum, ekonomi çökmüş durumda. İnsanımız açlık sınırının altında yaşıyor, geçim darlığı hat safhada. Hal böyleyken, aslında enteresan olan bir konu var. İnsanım bu durumdan hem razı hem değil, hem hoşnut hem değil. Bu söylediklerimize örnek olacak birçok gelişmeye şahit oluyoruz. Mesela,  çok yakında yaşadığım bir örnek; kapı çalınıyor açıyorum komşum, hem telaşlı hem de kızgın bir şekilde; "Eyvah komşum doğalgaz faturası gelmiş, daha diğerini ödemedik, üstelik bu parayı ödüyoruz ama ısınsak gam yemem." "sorma" deyip derdine ortak oluyorum, "ama çaresi var" diyorum, kulak kabartıyor "evet" diyerek Milli Ekonomi Modeli'nden bahsediyorum. BTP ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in projelerini özellikle enerji projelerini anlatıyorum, dikkatle dinliyor, "tek yapmamız gereken bu kadroyu desteklemek" diyorum ve her zamanki ifade ile "ah kardeş keşke ama yaptırmazlar" diyor. Acı acı gülümsüyorum ve kapıyı kapatıyorum.     Mahalle pazarına giderken yolda Ayşe teyzeyle karşılaşıyorum.           Pazardan dönen Ayşe teyzenin filesinin adeta boş olması dikkatimi çekiyor. "Ayşe teyze" diyorum eline bakarak, "Bir şey almamışsın."  "Sorma evladım, elli yaşındayım patatesin bu kadar pahalıya satıldığını görmedim. Allah'ın otu altın fiyatına çıkmış neredeyse."                        Ayaküstü bu iktidarın tarıma verdiği zararları anlatıyorum. Tek çözümün BTP iktidarında olduğunu söylüyorum. Ezber aynı "ah yavrum sen bilmezsin yine bunlar iyi ya, ötekiler gelirse başa, ne olur halimiz, bunlar dindar en azından" diyor. Diyorum ki: "Dindar dediğin bu insanlar kırk bin kilise evi açtılar, domuz eti dana etiyle aynı bıçaktan geçiyor, zinayı suç kapsamından bunlar çıkardılar." Ayşe teyze yine aynı nakaratı tekrarlıyor; "Haydar Hoca çok iyi, nur akıyor yüzünden, keşke gelse ama getirmezler kızım. Baksana Amerika'nın eline düşmüşüz." Cevaben diyorum ki: "Bu nasıl çelişki? Senin dediğin gibi eğer Amerika'nın eline düşmüşsek AKP'yi iktidara ABD getirmiş olmaz mı?" Pes eden teyzem "hakkımızda hayırlısı" deyip uzaklaşıyor. Ya Rab! Bu nasıl bir aldanış, bu nasıl bir gaflet!Ne zaman doğrunun yanında yer alacağız?