logo
29 MART 2024

Nasipli insan!

19.10.2005 00:00:00
Nasip, şans değildir. Nur içinde yat "Kaptan!" Uzatmalarda golünü atıp turu atladın... Müslüm Karabacak'ın yazısı...

NASİPLİ İNSAN ATTİLA İLHAN

Nasip konusunda hem yazdım hem söyledim.Bilenler bilir.Okuyanlar ve dinleyenler hatırlar.O zaman da söylemiştim, şimdi de söylüyorum, nasip şans değildir. Yani talihle ve kör Salih'le de bir ilgisi yoktur.Üniversite yıllarında bir öğrenci topluluğuyla sohbet ederken bu nasip konusuna da değinmiş ve şöyle bir misal vermiştim; nasibi kısaca şöyle izah edebiliriz. Mesela anneniz size hamiledir. Bir gün evinize ağzı dualı birisi gelir. Belki kendi de farkında değildir özel birisi olduğunun.Size hamile olan anneniz o "ağzı dualıya"/Allah dostuna bir bardak su ikram eder.İşte o ikram ve sonrası gelişmeler, yani dua, sizi nasipli kılar.Bu tip nasipli insanlar boldur toplumumuzda.Benim için müstesna bir gündüAsr-ı Saadet'in iki önemli simasından Amr b. Hişam/Ebu Cehil yerine Ömer b. Hattab'a (ra) imanın nasip olması da, kim bilir belki de bu yüzdendir.Çünkü Hz. Peygamber (as) duasında; "Ya Rabbi! Bu dini iki Ömer/Amr'dan biri ile ta'ziz/takviye eyle" duasından Hz. Ömer nasipdar olmuştur.Geçen hafta dar-i bekaya rıhlet eden büyük fikir ve düşünce adamı Atilla İlhan'ı kabre ben koydum. Yeğeni Kerem Alışık ile birlikte.Bu benim için çok müstesna bir gündü.İslamcı basın (özellikle bir kısmı) papazları ve hahamlar cennete koyma telaşı içinde olduklarından olsa gerek, ne cenazeye iştirak edebildi, ne de kabre kadar gelip "son görevde" yer aldılar.Bu bir tercih meselesi.

Gücümüz olsa da kaldırıp sorsakBen merhumu televizyon ekranlarından tanırdım.Kıymetli kardeşim Ömer Yıldırım'ın Meltem TV'de yayımlanan "Üçüncü Göz" programında da izledim kendilerini. Kısaca nerede ve ne zaman izlediysem, vatan ve iman konusunda bir cümlelik olumsuzluğu olmayan, bu iki değere aynı oranda sahip çıkan bir insan olarak gördüm.Şu an "gücümüz" olsa da yattığı yerden kendisini kaldırıp sorsak;-Attila bey! Kaç tane hak din var?-Bir tane hak din var, o da İslam.-Allah'ın son hak kitabı hangisidir?-Kur'an-ı Kerim.-Muhammed'e (as) iman etmeden kişi mümin olabilir mi?-Asla...İşte bu cevapları alırız.Bu konuda zerre şüphem yoktur.Kendisiyle özel mekanlar da özel sohbetler yapan arkadaşlarımızın anlattıkları da beni haklı çıkartacak şeylerdir.

Onun vatan sevgisi yeterPeki;İslam yerine İbrahimî din;Kur'an yerine üç semavî kitap ve Hz. Muhammed'e imanı kemal ya da centilmenlik kabul edenin yanında, -siz söyleyin- bu imanda olan sıradan bir Müslüman'dan da yüce bir kişi olur mu, olmaz mı?Merhum İlhan'ın bütün düşünceleri bir yana, onun vatan sevgisi bile tek başına iman ehli olduğuna yeterli delildir.Başka bir delil aramaya bile gerek yoktur.Altı iman şartına, bir yedinci şart olarak "devlet/vatan düşmanlığı" ekleyenler ne dediğimi anlamayabilir."Vatan sevgisi imandandır" hadis-i şerifi benim hüccetimdir.Vatanı sevip ona sahip çıkmanın ne anlama geldiğini daha iyi anlamak için fazla ırağa gitmeye gereke yok, Irak'a gitmek yeterli olsa gerektir.Irzına geçilmiş kırk bin Müslüman Iraklı kadın.Yalan yere öldürülmüş iki yüz bin Iraklı masum.Harap edilmiş bir devlet.Bomba yağdırılmış, peygamber, sahabi, tabiin evliya kabirleri. Hedef seçilmiş camiler, medreseler, külliyeler...Aynı korkunç akıbete doğru seyr-ü sefer halinde bir görüntü arzeden bir ülkede vatana sahip çıkmak, bu tehlikeyi haber vermek, etkili ve yetkili kişilere yol göstermek.Bu nasip değilse ya nedir?Yeri gelmişken bir hususu da belirtmeden geçemeyeceğim.Adına solcu denen arkadaşlarla bazen sohbet ederim.Bu arkadaşların ulusal bütünlük/vatan sevgisi konusunda zerre bir açı sapmaları yoktur.  Dine gelince.Ben hangi "solcu" ile dinî konuda sohbet ettiysem bir müddet sonra içlendiğine, duygulandığına, hatta gözlerinin yaşardığına şahit oldum.Peki bu "solcu" kimin anlattığı dine, din anlayışına karşı?Yukarıda ifade ettiğim gibi, "amentü esaslarına" yedinci şart olarak "devlete düşman olmak" şartını ekleyenlerin din anlayışına karşı olsa gerektir.Böylesi bir din anlayışına en başta ben karşıyım. Sağda solda Prof. Dr. Haydar Baş'ı kendince eleştiren "acuzelerin" eleştiri sebebi de bu yüzdendir.

Prof. Dr. Haydar Baş hiç yanılmadıAdamların hareket noktası şu; Biz, -hem de dini kullanarak- ne güzel devlet düşmanlığı yapıyorduk, adam çıktı, devlete, askere, bayrağa, sancağa sahip çıkmamın gerektiğini söylüyor, hem de bu Müslüman Türk olmanın bir şartı olarak anlatıyor.İşte adamları saldırgan yapan da bu.Arkasına saklandıkları bir takım basit ithamlar zaten kargayı gülmekten çatlatacak komikliklerden başka nedir ki?Attila İlhan merhumun fikri, zikri bir yana, ne düşünüp ne söylediğini de bilmiyor olsam da, sadece muhterem Prof. Dr. Haydar Baş'ın: "Attila ağabeyimin ölüsüne sahip çıkın, onu Kur'an ile dua ile siz kabre koyun. Çıktığı bu son yolculukta o bu saygıyı ve sahiplenmeyi dünyada yaşarken gösterdiği al-i cenaplıkla fazlasıyla haketti" emri aslında benim için yeterli, fazlasıyla yeterli bir ölçüydü.Çünkü muhterem hocamı tanıdığım ve birlikte olduğum yirmi beş yıl içinde kime sahip çıkmışsa, gerçekten de sahip çıkılacak biri olduğuna, kimi de elinin tersiyle ittiyse hakikaten ona layık olduğuna "ayne'l yakın/bütün gönlümle" şahit oldum. Uzatmalarda golünü atıp turu atladıMeslek icabı çok insanı kabre koydum.Hepsindeki güzel yüzün aynısı Atilla İlhan'da da vardı.Müminin şahitliği makbuldür.  Ne güzel söylemişti bir "ağzı dualı":"Evlad! Bizi sevenleri sevenler öte alemde kurtulmuştur."Allah bizzat sevenlerden eylesin. Unutmayalım; sevenleri sevmek bile bir nasip işi olsa gerektir.Nur içinde yat "Kaptan!" Uzatmalarda golünü atıp turu atladın.

MÜSLÜM KARABACAK
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.