NATO artık sözde ittifak
Türkiye, NATO üyeliğinden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen ittifak içinde terörle mücadele dahil birçok alanda Türkiye'ye verilen destek "söz"de kaldı. Terörle mücadele, Türkiye'nin NATO ittifak sistemi içinde yalnız bırakıldığı alanların başında yer alıyor
03.03.2018 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye, kuruluşundan bugüne ittifak üyeliğinden kaynaklanan tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen NATO'nun, Türkiye'nin güvenlik önceliklerini ya dikkate almadığı ya da ittifakın açık sorumluluk alanında olmasına rağmen Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda isteksiz davrandığı gözlemleniyor. Türkiye'nin 1952'de üyesi olduğu NATO'nun, Türkiye'ye yönelik isteksizliğinin, "izaha muhtaç" en önemli yanlarından birini terörizmle mücadele alanı oluşturuyor.
Terörle mücadele, Türkiye'nin NATO ittifak sistemi içinde en çok yalnız bırakıldığı alanların başında geliyor. İttifak, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditlerinde ya Türkiye'ye doğrudan destek sağlamıyor ya da gecikmiş adımlar atmak suretiyle ülkenin ulusal güvenliğinin altını oyuyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 14 Şubat'ta Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bazı meşru güvenlik kaygıları olduğunu belirterek, "NATO müttefiklerinden hiçbir tanesi Türkiye'den daha fazla terör saldırısı mağduru olmadı" ifadelerini kullanmıştı. Buna karşın NATO'nun, defalarca Suriye'nin kuzeyindeki PYD/YPG/PKK ve DEAŞ mensubu teröristlerin saldırısına uğrayan Türkiye'yi yalnız bıraktığı, verilen desteğin de "söz"de kaldığı görüldü.
Pentagon'dan Türkiye'ye yeni mesaj
NATO'nun etkin gücü ABD'nin hem attığı adımlar hem de yetkililerinden gelen açıklamalar müttefikliğe yakışmıyor. Türkiye'yi hedef alan terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu PYD/YPG'ye 5 bin tır, 2 bin kargo uçağı dolusu silah veren, her türlü askeri eğitimi sağlayan, bomba eğitimi vermeyi bile ihmal etmeyen ABD, tercihini NATO'daki ortağı Türkiye'den değil, terör örgütü PKK'dan yana yapmış görünüyor.
ABD cenahından gelen son açıklamalar da bunu ortaya koyuyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Binbaşı Adrian Galloway, küstah bir açıklamaya imza atarak, Türkiye'nin sınırları içerisinde bir isyan yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin Afrin operasyonuyla ilgili Amerika'nın uyarılarını yineleyen Galloway, tehditvari konuşarak, sahadaki güçlerin DEAŞ'a karşı savaştan çekilmeleri olasılığına işaret ederek, buna hoşgörü göstermeyeceklerini vurguladı. Galloway, Türkiye'nin sınırlarında kayda değer ölçüde bazı güvenlik endişelerine sahip olduğunu gördüklerini belirterek, "Türkiye devam eden bir terörist isyana sahip tek NATO ülkesi ve bu operasyonların neden yapıldığını anlıyoruz" dedi.
Türkiye, kuruluşundan bugüne ittifak üyeliğinden kaynaklanan tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen NATO'nun, Türkiye'nin güvenlik önceliklerini ya dikkate almadığı ya da ittifakın açık sorumluluk alanında olmasına rağmen Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda isteksiz davrandığı gözlemleniyor. Türkiye'nin 1952'de üyesi olduğu NATO'nun, Türkiye'ye yönelik isteksizliğinin, "izaha muhtaç" en önemli yanlarından birini terörizmle mücadele alanı oluşturuyor.
Terörle mücadele, Türkiye'nin NATO ittifak sistemi içinde en çok yalnız bırakıldığı alanların başında geliyor. İttifak, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditlerinde ya Türkiye'ye doğrudan destek sağlamıyor ya da gecikmiş adımlar atmak suretiyle ülkenin ulusal güvenliğinin altını oyuyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 14 Şubat'ta Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bazı meşru güvenlik kaygıları olduğunu belirterek, "NATO müttefiklerinden hiçbir tanesi Türkiye'den daha fazla terör saldırısı mağduru olmadı" ifadelerini kullanmıştı. Buna karşın NATO'nun, defalarca Suriye'nin kuzeyindeki PYD/YPG/PKK ve DEAŞ mensubu teröristlerin saldırısına uğrayan Türkiye'yi yalnız bıraktığı, verilen desteğin de "söz"de kaldığı görüldü.
Pentagon'dan Türkiye'ye yeni mesaj
NATO'nun etkin gücü ABD'nin hem attığı adımlar hem de yetkililerinden gelen açıklamalar müttefikliğe yakışmıyor. Türkiye'yi hedef alan terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu PYD/YPG'ye 5 bin tır, 2 bin kargo uçağı dolusu silah veren, her türlü askeri eğitimi sağlayan, bomba eğitimi vermeyi bile ihmal etmeyen ABD, tercihini NATO'daki ortağı Türkiye'den değil, terör örgütü PKK'dan yana yapmış görünüyor.
ABD cenahından gelen son açıklamalar da bunu ortaya koyuyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Binbaşı Adrian Galloway, küstah bir açıklamaya imza atarak, Türkiye'nin sınırları içerisinde bir isyan yaşandığını ifade etti. Türkiye'nin Afrin operasyonuyla ilgili Amerika'nın uyarılarını yineleyen Galloway, tehditvari konuşarak, sahadaki güçlerin DEAŞ'a karşı savaştan çekilmeleri olasılığına işaret ederek, buna hoşgörü göstermeyeceklerini vurguladı. Galloway, Türkiye'nin sınırlarında kayda değer ölçüde bazı güvenlik endişelerine sahip olduğunu gördüklerini belirterek, "Türkiye devam eden bir terörist isyana sahip tek NATO ülkesi ve bu operasyonların neden yapıldığını anlıyoruz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.