Ne kadar para o kadar tedavi
Yeşil kartlıların sayısının 2012 yılında yarıya düşeceğini söyleyen Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, “Sağlık artık paralı hale geldi. Yatarak tedavilerde yüzde 1 ödemek zorunda olunacak” dedi
08.01.2012 00:00:00
Genel Sağlık Sigortası Uzmanı Ali Tezel, “Artık vatandaşlarımızdan herhangi biri, ‘Ben Genel Sağlık Sigortası'na girmiyorum' diyemez. 31 Ocak 2012 gününe kadar sağlık hizmeti almayanların mutlaka kaymakamlıklara gelir testi yaptırmaları lazım. Buna göre ödeyeceği primleri belli etmesi gerekiyor” dedi.
1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla 9 milyon 400 bin yeşil kartlının isminin 61-C'li olduğunu vurgulayan Tezel, “Artık onlar yeşil kartlı değil, 61-C'liler. Onlar prim ödemeden genel sağlık sigortalı oldu. Ama 9 milyon yeşil kartlı 2012 sonunda 4,5 milyona düşecek. Onlar da prim öder konuma gelecek. Bunun için de 13 ayrı kurum ve 28 ayrı testle gelir testi yapacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanları 61-C'lileri yıl içinde ziyaret edecek. Onların gelirlerine bakacaklar. Bu uygulamayla bu sayı 4,5 milyona düşecek. Bu 61-C'liler, diğerleri gibi olmayacak. Genel Sağlık Sigortalılar, kamu, özel ve üniversite hastanelerine gitme hakkına sahiptir ama yeşil kartlılar, yani 61-C'liler sadece kamu hastanelerine gitme hakkına sahip” şeklinde konuştu.
18 yaşından sonra prim ödenecek
Çocukların 18 yaşından sonra prim öder duruma geleceğini ifade eden Tezel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çocuklarımıza 18 yaşından sonra baktıramayız. Öğrenim görüyorlarsa bu yaş 25'e çıkabilir. Bu tarihten sonra çocukların bizim üzerimizden bakılma imkanı yok. Genel sağlık sigortasında prim öder duruma gelecekler. 18 yaşından sonra çocuklarımıza baktıramayacağız. Ama onların ödeyeceği primi tespit etmek için anne ve babanın gelirine bakılacak. ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?' diyebiliriz. Hem baktırmayacaksın diyorsun hem de prim öderken anne ve babanın gelirine bakıyorsun. Hatta o da yetmiyor. Dedenin, ninenin gelirine de bakılacak.”
Köylüler de gelir testi yaptıracak
Köylülerin Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını ifade eden Tezel, “Köylülerimiz, 31 Ocak 2012 tarihine kadar gelir testi yaptırmazlarsa aylık 212 genel sağlık sigortası primi ödemek durumunda kalacaklar. Zira gelir testi yaptırmaları gerektiği halde bu tarihe kadar gelir testine gitmeyenler, ‘Bana gelir testi yapma' diyenler, aylık 212 lira ödeyecek. Diğerleri ise çıkacak gelire göre kişi başına düşen gelirleri, 295,50 kuruştan azsa eskisi gibi yeşil kartlı olacaklar. 295 TL'den fazla 886'dan azsa 33 TL prim ödeyecekler. 886'dan çok ama bin 773'den az ise 106 TL ödeyecekler. Bu gelirin yukarısı ise 212 TL ödemek zorunda kalacak” dedi.
Borç para bile gelir sayılacak
Gelir testinin detayları ile ilgili bilgi veren Tezel, “65 yaş aylığı gelir sayılacak. Evde bakım parası alanlar gelir sayılacak. Kamudaki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan alınanlar gelir sayılacak. Harcamaların durumuna göre evdeki tüm faturalar gelir sayılacak. ‘Hiç işim yok' deyip, ‘Paraları babam ödüyor' deseniz bile gelir olarak gözükecek. Birisinden borç bile alsanız gelir sayılacak. Bunu çok yakın zamanda erteleme ihtimalleri yüksek. Bir kişinin ben bu sigortaya girmek istiyorum veya istemiyorum diye hür olması gerekir. Ben buna 2-S kuralı diyorum. Ya seve seve ya seve seve gireceksiniz” ifadelerini kullandı. Ayda 15 gün çalışan birisinin bu süre içinde prim ödemek zorunda olduğunu vurgulayan Tezel, “1 kuruş bile borcum varsa ben sağlıktan yararlanamam. Yasa, ‘1 kuruş borcu olmayacak' diyor. Çok fazla tartışmalar çıkacak ve mağduriyetler doğacak. Hastanede rehin kalma olacak. SGK, ‘Senin prim borcun var' diyecek. ‘Git parayı öde' diyecek. Ödediği tarihten sonra işlemi başlatacak. Sağlık artık paralı hale geldi. Merkezi randevu sistemi başladı. Yatarak tedavilerde yüzde 1 ödemek zorunda olunacak. Bu da sağlığın paralı olacağı anlamına geliyor” iddialarında bulundu. İHA
1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla 9 milyon 400 bin yeşil kartlının isminin 61-C'li olduğunu vurgulayan Tezel, “Artık onlar yeşil kartlı değil, 61-C'liler. Onlar prim ödemeden genel sağlık sigortalı oldu. Ama 9 milyon yeşil kartlı 2012 sonunda 4,5 milyona düşecek. Onlar da prim öder konuma gelecek. Bunun için de 13 ayrı kurum ve 28 ayrı testle gelir testi yapacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanları 61-C'lileri yıl içinde ziyaret edecek. Onların gelirlerine bakacaklar. Bu uygulamayla bu sayı 4,5 milyona düşecek. Bu 61-C'liler, diğerleri gibi olmayacak. Genel Sağlık Sigortalılar, kamu, özel ve üniversite hastanelerine gitme hakkına sahiptir ama yeşil kartlılar, yani 61-C'liler sadece kamu hastanelerine gitme hakkına sahip” şeklinde konuştu.
18 yaşından sonra prim ödenecek
Çocukların 18 yaşından sonra prim öder duruma geleceğini ifade eden Tezel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çocuklarımıza 18 yaşından sonra baktıramayız. Öğrenim görüyorlarsa bu yaş 25'e çıkabilir. Bu tarihten sonra çocukların bizim üzerimizden bakılma imkanı yok. Genel sağlık sigortasında prim öder duruma gelecekler. 18 yaşından sonra çocuklarımıza baktıramayacağız. Ama onların ödeyeceği primi tespit etmek için anne ve babanın gelirine bakılacak. ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?' diyebiliriz. Hem baktırmayacaksın diyorsun hem de prim öderken anne ve babanın gelirine bakıyorsun. Hatta o da yetmiyor. Dedenin, ninenin gelirine de bakılacak.”
Köylüler de gelir testi yaptıracak
Köylülerin Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını ifade eden Tezel, “Köylülerimiz, 31 Ocak 2012 tarihine kadar gelir testi yaptırmazlarsa aylık 212 genel sağlık sigortası primi ödemek durumunda kalacaklar. Zira gelir testi yaptırmaları gerektiği halde bu tarihe kadar gelir testine gitmeyenler, ‘Bana gelir testi yapma' diyenler, aylık 212 lira ödeyecek. Diğerleri ise çıkacak gelire göre kişi başına düşen gelirleri, 295,50 kuruştan azsa eskisi gibi yeşil kartlı olacaklar. 295 TL'den fazla 886'dan azsa 33 TL prim ödeyecekler. 886'dan çok ama bin 773'den az ise 106 TL ödeyecekler. Bu gelirin yukarısı ise 212 TL ödemek zorunda kalacak” dedi.
Borç para bile gelir sayılacak
Gelir testinin detayları ile ilgili bilgi veren Tezel, “65 yaş aylığı gelir sayılacak. Evde bakım parası alanlar gelir sayılacak. Kamudaki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan alınanlar gelir sayılacak. Harcamaların durumuna göre evdeki tüm faturalar gelir sayılacak. ‘Hiç işim yok' deyip, ‘Paraları babam ödüyor' deseniz bile gelir olarak gözükecek. Birisinden borç bile alsanız gelir sayılacak. Bunu çok yakın zamanda erteleme ihtimalleri yüksek. Bir kişinin ben bu sigortaya girmek istiyorum veya istemiyorum diye hür olması gerekir. Ben buna 2-S kuralı diyorum. Ya seve seve ya seve seve gireceksiniz” ifadelerini kullandı. Ayda 15 gün çalışan birisinin bu süre içinde prim ödemek zorunda olduğunu vurgulayan Tezel, “1 kuruş bile borcum varsa ben sağlıktan yararlanamam. Yasa, ‘1 kuruş borcu olmayacak' diyor. Çok fazla tartışmalar çıkacak ve mağduriyetler doğacak. Hastanede rehin kalma olacak. SGK, ‘Senin prim borcun var' diyecek. ‘Git parayı öde' diyecek. Ödediği tarihten sonra işlemi başlatacak. Sağlık artık paralı hale geldi. Merkezi randevu sistemi başladı. Yatarak tedavilerde yüzde 1 ödemek zorunda olunacak. Bu da sağlığın paralı olacağı anlamına geliyor” iddialarında bulundu. İHA