Ne kadar performans o kadar ücret

Bilgin, "Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali"nin resmi açılışına katılmak üzere geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, kurum içinde ücretlendirme ve çalışma sistemine yönelik yeniliklere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bilgin, mevcut sistemin, çalışanla, çalışmayan arasında adaletsizliğe neden olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Bu sistem idari anlamda yarattığı zorlukların yanında, çalışanlar arasında adaletsizliğe ve rekabet ortamının ortadan kalkmasına da yol açıyor. Dünyanın tüm ülkelerinde sanatçıların aldıkları ücret ne kadar çalıştıklarıyla ilgilidir. Bizde de bu sistemin kurulması gerekiyor. Tiyatro yasası yapmaya çalışıyoruz, tiyatroda çalışanların yasasını değil. Yeni düzenlemelerle kendimize değil, mesleğimize katkıda bulunmanın gayreti içindeyiz. Varolan sistemde bizler, hangi rol verilirse onu oynamak zorunda kalıyoruz. Yeni düzenleme ile arkadaşlarımız tercih yapabilecek ancak ücretlendirilmesi da ona göre olacak."

Performansa dayalı ücretlendirmenin çalışanlar arasında endişeye neden olmaması gerektiğinin altını çizen Bilgin, "Kendisine az güvenenler ya bize görev verilmezse diyebilirler. Ancak korkuları olmasın iyi olmak için çalışsınlar. Çünkü gerçekten iyi olanlar her zaman talep edilirler" dedi.

Çok çalışıyoruz

Bilgin, sanat kurumlarının eleman sayılarının ihtiyacın üstünde olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, "Yılda 5 bin kez perde açıyor, 120 prodüksiyon sunuyoruz. Ve bunu 650 sanatçı ile yapıyoruz. Türkiye'nin tüm illerini ve çok sayıda ilçesini geziyoruz. İki kişiyi örnek göstererek, çalışmadan para kazanıyorlar demek büyük hatadır. Türkiye'nin en çok çalışan kurumlarından biriyiz" diye konuştu.

Bilgin, Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı'na bağlı olarak Devlet Tiyatroları'nın konumunda bir değişiklik olmasının beklenmediğini de kaydederek, "Bizim özel yasamız var, bu bizi farklı kılıyor. Ayrıca devlet tiyatrosunu belediyeye, özel idareye devredemezsiniz, yürütemezler. Bu işin doğasına aykırı. İsteyen belediyeler kendi tiyatrolarını zaten kuruyorlar" dedi. Bilgin, son günlerde sayıları giderek artan oyunculuk ve müzik yarışmalarının sanata katkıda bulunabileceğine inanmadığını da belirterek şöyle devam etti: "Hepimizin içinde ilkel bir taraf vardır. Eğitimle, kültürle, sanatla bu yanı törpüleriz. Sanatçı yaratma iddiasındaki yarışmalar, insanların içindeki ilkel tarafa kancayı takıp onları sömürüyor. Televizyonlarda reyting uğruna yapılan bu sömürüyü çok yanlış buluyorum. Yalnızca mesleki etiğe değil, ahlaka da aykırı."