logo
28 TEMMUZ 2025

Nereden nereye

30.01.2015 00:00:00
Milletimizin milli, dini, kültürel ve ahlaki yapılarını, değerlerini geçmişten günümüze karşılaştırma yaparak değerlendirdiğimizde ortaya çok vahim bir tablo çıkıyor. Bu tablodan elde ettiğimiz sonuç, özetle değerlerimizin çok keskin değişikliklere uğradığı, geçmişimizle günümüzün fikir ve değer yapıları arasında derin bir uçurum olduğudur. Öz değerlerimiz bir bir kaybedilirken, boşluklarımız da yabancı değerlerle doluyor. Hatta toplumun algısının, düşünce yapısının, beğenilerinin değiştiği ya da değiştirildiği; ekonomik, siyasi, sosyal tercihlerinden, kılık kıyafetinden tutun, dinlediği müziğe kadar gözle görülür bir şekilde değişime uğradığı aşikâr. Dahası bazı konularda değişimlerimiz öyle inanılmaz hızda oluyor ki, 10-15 sene önce komaya giren bir adam bugün uyansa; memleketin haline, milletin olaylara verdiği tepkilere bakıp şoka girer.Neden mi? Birkaç örnekle ortaya koyalım. Milliyetçilik duygularımızın köreltilmesine an be an şahitlik ediyoruz. Teröre kurban verdiğimiz sivil ya da asker şehitlerimize maalesef eskisi gibi üzülmüyor, eskiden verdiğimiz tepkileri vermiyoruz. Hatırlamakta fayda var; 2007 yılında 12 şehit verdiğimiz, 10 askerimizin de esir alındığı Dağlıca baskını sonrasında yer yerinden oynamıştı. Teröre, terörü besleyenlere lanet edilmiş, binlerce sivil vatandaş yeniden askere alınmak isteğiyle TSK'ya dilekçeler yazmıştı. Bugün aynı örgüt; öğretmen, memur kaçırmakta, yol kesip haraç kesmekte, kan dökmekte ve yine şehit haberleri gelmekte. O tarihte böyle tepki veren vatandaş, bugün hepsini sineye çekmiş gibi tepkisiz. ABD ve İsaril'le yaşanan uluslararası bir kriz olan çuval olayı, Mavi Marmara vs. gibi olaylara da halktan yeterli tepki yok, nabız yok.Diğer yandan, Dinlerarası Diyalog tuzağı, Medeniyetler İttifakı projeleri, din kültürü ders kitapları, yazılı ve görsel basının sözde hocaları, dini değerlerin tahribi amacını güderek milletin dini inançlarının da içini boşalttılar. Balıktan kurban olur mu, oruçluyken su içilir mi, yabancı gelin-damat alınır mı gibi dinimizde yeri bulunmayan saçma sapan fikirleri gündem edip milletin nabzını ölçtüler. Önceleri bir iki tepki veren olsa da insanımız en sonunda "Olur mu, olmaz mı" derken sanki bir anda uyuşturulmuş gibi bu sözde hocalara tâbi olmaya ve hatta -haşa- kendi inanç sistemini oluşturmaya, "Ben böyle inanıyorum, kime ne?" diyerek dini değerlerinden de uzaklaşmaya başladı. Dini elden, imanı kalbinden gidiyor; haberi yok. Tepki yok, nabız yok.Diğer yandan dinimizde, kültürümüzde, ahlaki yapımızda ve bir zamanlar da kanunla yasak olan zina yani gayrimeşru çocuk yapmak ya da eşini aldatmak şu an topluma normal gelmekte ve aşk, bu yanlışların üzerine örtülerek bu yanlışlar sevimli gösterilmeye çalışılmakta. Artık bu tip haberlere toplumdan tepki yok, hatta haber değeri bile yok.Toplumdaki değişimlerden birkaç örnek ortaya koyduk. Öyleyse şimdi şu soruları sormanın ve cevaplamanın zamanıdır: "Bize, yani yüce Türk milletine ne oldu da böyle bir değerler değişimi yahut yozlaşması geçirdik?" "Nasıl tepkisizleştik ya da tepkisizleştirildik?" Bu soruların cevabı; algı yönetimi, sosyoloji ve toplum mühendisliği terimlerinde gizli. Bu terimlerin adlarından da anlaşıldığı üzere bir toplumu değiştirmek, istenilen doğrultuda hareket etmesini sağlamak ve algılarını yönlendirmek için kullanılan stratejiler bütünü. Bu planlı hareketler sebebiyle ülkemizde toplumsal değişimler öylesine hızlı ve sinsice ilerletiliyor ki millet değişimin farkına varmadan tepkisiz hale geliyor, getiriliyor. Bizi biz yapan, yenilmez güç kılan, bir ve beraber olmamızı sağlayan değerlere yapılan bu sistematik saldırılarla bir milletin kimliği, inancı, tepkileri ve algısı değiştiriliyor. Mesela verdiğimiz örnekte 8 yılda değişen nedir ki milletimiz terör karşısında sus pus oldu? Birinci etken, "açılım" adı altında yapılan müzakereler sonucu, örgüt artık terör örgütü vasfından arındırıldı, aklandı. Eylemlerini haberlerde "marjinal gruplar" ya da "provokatörler" diye veriyorlar. Bu sırada millet "terör bitti" diye düşünüyor çünkü artık PKK, terör örgütü ismiyle anılmıyor. İkincisi, çeşitli oyunlarla milletin TSK'ya olan güven ve sadakati derinden sarsılmaya çalışıldı. Millet, terör örgütü karşısında kahraman Türk askerini büyük ölçüde desteklemekten çekinir hale getirildi. Toplumumuzdaki bu nabız vermeme durumu tamamen algı yönetimiyle ulaşılmış bir sonuçtur.Algı yönetimi ve toplum mühendisliği üzerine söyleyecek daha çok cümlem, daha çok tespitim var. Yani bu stratejilerin, planların kim veya kimler tarafından nasıl, neden oluşturulduğunu, uygulandığını sizlerle paylaşmaya, bu büyük tehdidinin ne olduğu ve ona karşılık alınması gereken önlemleri ifade etmeye devam edeceğim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
İlay Sultan / diğer yazıları
Bursa'da alevler yeniden yükseldi
Havadan ve karadan müdahale var
Trump'tan Putin'e 10 -12 günlük süre
Yaptırım ve yeni vergi tehdidi
Yüksek lisans diploması da iptal edildi
Ekrem İmamoğlu hakkında yeni karar
Malezya araya girdi
Tayland ile Kamboçya arasında ateşkes
Bakan Yerlikaya'dan provokatif paylaşımlar ile ilgili açıklama
13 hesap yöneticisine işlem başlatıldı
İran, UAEA ile yeni bir protokol belirleyecek
ABD ile müzakere planı yok
TÜRK-İŞ, grev kararını Karayolları Genel Müdürlüğüne astı
600 bin kamu işçisini ilgilendiriyor
Bakan Yumaklı, orman yangınlarındaki son durumu paylaştı
'Bu hafta bir miktar daha riskli'
Rusya hipersonik füzelerle vurdu
Hedef Ukrayna'ya ait hava üssüydü
Yaylalar tehdit altında!
Betonlaşma hızla artıyor
Sivas'ta keneden ölenlerin sayısı 12'ye yükseldi
Kene kabusu devam ediyor
Bursa'daki orman yangınıyla ilgili 1 kişi gözaltına alındı
Adalet Bakanı Tunç açıkladı
Suriye Halk Meclisindeki koltuk sayısı 210'a çıkarılacak
Üyelerin 70'ini Cumhurbaşkanı atayacak
Hamas: Açlık sürerken müzakerelerin anlamı yok
"Gerçek adım, sınır kapılarının açılması"
Gazze'de kıtlık şiddetleniyor
İsrail soykırıma devam ediyor
Bursa'da alevler yeniden yükseldi
Havadan ve karadan müdahale var
Trump'tan Putin'e 10 -12 günlük süre
Yaptırım ve yeni vergi tehdidi
Yüksek lisans diploması da iptal edildi
Ekrem İmamoğlu hakkında yeni karar
Malezya araya girdi
Tayland ile Kamboçya arasında ateşkes
Bakan Yerlikaya'dan provokatif paylaşımlar ile ilgili açıklama
13 hesap yöneticisine işlem başlatıldı
İran, UAEA ile yeni bir protokol belirleyecek
ABD ile müzakere planı yok
TÜRK-İŞ, grev kararını Karayolları Genel Müdürlüğüne astı
600 bin kamu işçisini ilgilendiriyor
Bakan Yumaklı, orman yangınlarındaki son durumu paylaştı
'Bu hafta bir miktar daha riskli'
Rusya hipersonik füzelerle vurdu
Hedef Ukrayna'ya ait hava üssüydü
Yaylalar tehdit altında!
Betonlaşma hızla artıyor
Sivas'ta keneden ölenlerin sayısı 12'ye yükseldi
Kene kabusu devam ediyor
Bursa'daki orman yangınıyla ilgili 1 kişi gözaltına alındı
Adalet Bakanı Tunç açıkladı
Suriye Halk Meclisindeki koltuk sayısı 210'a çıkarılacak
Üyelerin 70'ini Cumhurbaşkanı atayacak
Hamas: Açlık sürerken müzakerelerin anlamı yok
"Gerçek adım, sınır kapılarının açılması"
Gazze'de kıtlık şiddetleniyor
İsrail soykırıma devam ediyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.