Net penaltı

Fenerbahçe Sivas deplasmanında 2 puan bıraktı: 2-2.

Tabii maçın olayı Fenerbahçe aleyhine son dakikalarda verilen penaltı kararıydı.

Hemen söylemek lazım ki VAR uyarısıyla verilen karar isabetli idi.

Pozisyonda Livakovic ile karşı karşıya kalan Rey Manaj'a Djiku tarafından net faul yapılıyor.

Djiku, Manaj'ın önce sağ bacağına sonra sol ayağına sert bir şekilde temas ederek Manj'ın düzgün vuruş yapmasını engelledi.

Hakem VAR uyarısına kalmadan bu pozisyonu süzmeliydi. Fakat adalet VAR uyarısı ile yerini buldu.

Tabii şimdi Fenerbahçeliler çok üzgün. Dile kolay on senedir şampiyonluk yok.

Bu sene de olamayacaklar. Şimdi hepsi hakeme kızıyor. Fakat serinkanlı düşünmek lazım.

Her şeyden önce Fenerbahçe iyi futbol oynamıyor. Fenerbahçeli futbolcular sahada birbirlerini anlamıyorlar bile.

Şimdi bir Galatasaray'ı düşünün Icardi ve Kerem Aktürkoğlu gibi bir kankalık var mı Fenerbahçe'de?

Şunu anlatmak istiyorum. Icardi ve Kerem birbirlerini oynatıyorlar. Dzeko'nun kankası kim? Yani Dzeko'yu kim oynatacak.

Sivas maçında ilk yarı topla en çok buluşan oyuncu İsmail Yüksek idi. Fakat ne bir ileri doğru pasını seyrettik ne de bir oyun kurgulayışını.

Hep yana hep arkaya paslar. Bir tane pası da ileri at. Nerede.

Şimdi dikkat buyurun Fenerbahçe'nin öne geçtiği ikinci golde İsmail Yüksek o kadar olumlu işler yaptı ki onda da gol geldi.

Fakat İsmail sürekli yana ve arkaya oynadığı için ancak bir kere böyle bir golde rol aldı.

Bakın Fenerbahçe'de yıllardır bu bölgede oynayan oyuncuların özelliği yana ve geriye pas vermek.

Yıllarca Gustavo insanı sinir edip durdu. Şimdi yan pasları İsmail yapıyor. Tabii ölümüne kızmıyorum. İkinci goldeki katkısına ancak bravo denir.

Eleştiriyorum ama iyi yönüne de bravo diyorum. İsmail atılan golde kendini seyret ve bu tip eforları ve örnekleri çoğalt lütfen.

Fenerbahçe'de bu kadar yana ve geriye pas olunca Dzeko orta sahaya geldi.

Şimdi oyun kurgulamaya yaptığı katkı anlamalı fakat onun görevi bu değil.

O işi Fred, İsmail ve Szymanski'nin yapması lazım. Onlar yana oynuyorlar.

Dzeko orta sahada oyun kurmaya çalışıyor. Dzeko 18 içinde değil. Pozisyon yok.

Gol yok ve Fenerbahçe 11. şampiyonsuzluk sezonuna giriyor.

Dzeko demişken ben onu Sivas maçındaki kadar bencil görmedim.

34'te 6 pas sağ çaprazdan şutu var. Güzel. Fakat iki Fenerli futbolcu uygun açıda bomboş. Yahu kardeşim versene pasını.

Gelelim ikinci yarıya. Dakikalar 65 yine 6 pas sağ çapraz Dzeko şut. Güzel tamam.

Szymanski bomboş. Pas verse gol işten değil.

Şimdi Szymanski demişken onun hakkında da bir şeyler yazmak lazım.

Szymanski pasör ve çabuk bir oyuncu. Çok güzel. Fakat kardeşim Fenerbahçe'de onun gibi hızlı oynayan oyuncu yok.

Bakın ben bir şey diyeyim. Fenerbahçe Szymanski'yi bu transfer sezonunda 30 milyon avroya satar. Szymanski o kalitede.

Fakat Szymanski kardeşim anla Türkiye Süper Ligi'nde bu kadar hızlı oynanmıyor.

Ben bunu sorun diye görmesem ve defalarca yazsam da anlatmaya çalıştığım olgunun güzel bir örneği sensin.

Ya biraz yavaş oyna ki diğer takım arkadaşların ile paslaş. Pasların yerini bulsun. Uyumsuzsun.

Teknik olarak yazmak istediğim son nokta ise Fenerbahçe'nin ilk golü.

Fred muazzam bir şut çıkardı ve gol oldu.

Fakat ikinci golü yaratan nasıl İsmail Yüksek ise ilk golü de yaratan Ferdi idi.

Fred ile iyi paslaştı. Gol onun eseri.

Taktik anlamda İsmail Kartal takımı iyi yönetemiyor.

Fenerbahçe 1-2 öne geçtiğinde takım kanımca toplu olarak büyük bir ileri gitme isteği gösterdi.

Ya kardeşim uyutun biraz oyunu. Maç 0-0'ken tıngır mıngır oynuyorsun halbuki o an hızlı oynaman lazım.

1-2 öne geçmişsin biraz o zaman daha fazla yan top yap, tempo düşsün kontrol sen de olsun.

Yok, yok ve de yok. Tabii Şampiyonluk da yok.

Bu yazıyı Olimpiakos maçının yazısına yaptığım giriş ile bitiriyorum.

Dünyayı güçlü insanların tutkuları değiştirir. Fenerbahçe artık gelecek sezona bakacak.

Fakat Fenerbahçe o kadar büyük ki onunla ilgili herkes çok güçlü olmalı.

Elbette Fenerbahçe'yi nice şampiyonluklar bekliyor. Fakat böyle zayıf yöneticiler, böyle zayıf teknik adamlar ve zayıf futbolcularla değil.