Nobel'i hak eden model (2)

Dün bu köşede Prof. Dr. Haydar Baş'ın iktisada yepyeni bir anlayış getiren ve biri Türkiye'de diğeri yurt dışında olmak üzere düzenlenen kongrelerde Nobel ödülüne aday olarak gösterilen Milli Ekonomi Modeli'nin Nobel ödülünü neden defalarca hak ettiğini ortaya koymuştuk. Ama yer yokluğundan bitirememiştik. Bundan dolayı bugün de aynı konuya devam edeceğiz.* Kapitalist anlayışlar devleti, aldığı borçların anapara ve faiz ödemelerini karşılamak için halkından vergi toplayan bir irade konumuna getirmiştir. Devleti küçültmeyi savunan kapitalizm, devletin vergi alan yönünü alabildiğince büyütmek yoluna gitmiştir. Milli Ekonomi Modeli'nde ise devlet sadece alan el değil, aynı zamanda veren eldir. Milli Ekonomi Modeli'ndeki devlet sadece halkından topladığı vergileri değil, aynı zamanda emisyondan elde ettiği senyoraj gelirini de halkına hizmet olarak sosyal devlet projeleri kapsamında aktaracaktır.Milli ekonomi modeli, sosyal devlet projelerinden dolayı Nobel ödülünü hak etmektedir.* Kapitalist anlayışlar, bankaların kaydi para üretmesini desteklerken, merkez bankalarının emisyon ile parasal hacmi arttırmasına karşı çıkmaktadır. Dolayısı ile para talebi maliyetli para ile karşılanmaktadır. Bundan dolayı insanlar faizli kredilere mahkûm edilmekte ve para belli ellerde tekelleşmektedir.Milli ekonomi modeli ise paraya ve kaynaklara getirdiği yepyeni anlayışla, kaynakların ve paranın tekelleşmelerini engelleyerek, herkesin rahatlıkla ulaşacağı bir ortamın oluşmasını sağlayacaktır. Paranın ve kaynakların tekelleşmesinin önlenmesi, üretim ile tüketimin önündeki engelleri kaldırmakta ve maliyetleri de aşağıya çekmektedir. Milli ekonomi modeli, paranın ve kaynakların tekelleşmesini önleyen anlayışıyla Nobel ödülünü hak etmiş olmaktadır.* Kapitalizm mantığı gereği para ile para kazanmayı teşvik etmektedir. Bu da elinde kapital bulunduranların gelirlerini katlarken, dar gelirli insanların daha da fakirleşmesi sonucunu doğurmaktadır. Forbes dergisinin yaptığı bir araştırma sonunda 2005 yılında 8 olan Türkiye'deki milyarder sayısının 2006'da 21'e yükselmesi kapitalizmin bu yanlışının neticesidir. Türkiye'de milyarder sayısı bu kadar artarken artan diğer şey ise fakirlik ve yoksulluk oldu. Milli Ekonomi Modeli ise gelir dağılımındaki dengeyi bozan para ile para kazanma yerine, toplumun her kesimine fayda sağlayan üretim ile para kazanmanın önünü açmaktadır.Gelir dağılımındaki dengenin sağlanmasında önemli bir adım olan üretimle para kazanmanın önünü açan milli ekonomi modeli, Nobel'i sizce de hak etmiş değil midir?* Kapitalizm'de "insan insanın kurdudur" anlayışı vardır. Dolayısıyla bireyle birey ve bireyle toplum arasında bir çatışma zemini hazırlanmakta ve adeta bu kavga kapitalizm tarafından teşvik edilmektedir.Milli Ekonomi Modeli ise toplumu oluşturan hiçbir kesimi bir diğerine rakip olarak değerlendirmemekte ve toplumu oluşturan tüm kesimlerin hepsine aynı anda fayda sağlayacak bir yaklaşım sergilemektedir. Toplumu ve bireyi çatışma mantığına mecbur etmeyen anlayışından dolayı, Milli Ekonomi Modeli, Nobel ödülünü hak etmektedir.* Kapitalizm işçi ücretlerini asgari geçim düzeyinde konumlandırmıştır. Asgari ücret kapitalizmin çalışanlara dayattığı bir anlayıştır ve buna göre işçi ücretleri, kapitalist ekonomilerde minimum seviyede tutulmaktadır.  Milli Ekonomi Modeli'nde ise hem işçi ücretleri düzeyi yükseltilirken hem de işverenin gelirinin artması sağlanmaktadır.Milli Ekonomi Modeli işçi ücretleri için kapitalizmin tersine ortaya koyduğu bu bakış açısı da Nobel ödülünü gerektirmektedir.Bu konuya yarın da devam edeceğiz....