Okullar dilenci oldu

EYÜP KABİL / İSTANBUL2014-2015 eğitim-öğretim dönemi iki hafta önce başladı. Yeni eğitim-öğretim dönemine başlar başlamaz velilerden para istemeye başlayan devlet okulları, en gerekli ihtiyaçlarını bile karşılayamamaktan dert yanıyorlar. Kasalarında paraları bulunmayan okullar, bunun için okul aile birliği üyeleri vasıtasıyla velileri toplantılara çağırıp okulun ihtiyaçlarını sıralayarak para istiyorlar. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı, okullara yeterli sayıda hademe göndermediğinden hademe ihtiyacını okullar kendileri karşılamak zorunda kalıyor. 1500-2000 kişilik okula Bakanlık tarafından yeri geldiğinde 1 hademe tahsis edilebiliyor. Bu durum karşısında okul idaresi ilaveten hademe alımları yapmak zorunda kalıyor. Bu hademelerin ücretleri de velilerden isteniyor. Aynı şekilde okulun boya-badana işlerinden, kapı pencere tamiratına, su tesisatlarının onarılmasından, yazı tahtalarının yenilenmesine kadar tüm masraflar yine velilerden istenen paralarla karşılanmaya çalışılıyor. Özellikle ekonomik durumları kötü olan vatandaşların yaşadığı bölgelerdeki devlet okulları, kelimenin tam anlamıyla dökülüyor. Kırık kapılar, bozuk tesisatlar, pis tuvaletler okul idaresinin önünde çözülmesi gereken sorun olarak duruyor. Geçim derdine düşen veliler ise devletin karşılaması gereken okul giderlerinin kendilerine fatura edilmeye çalışılmasından şikâyetçi.Okul önlerinin günümüzde son derece tehlikeli hale gelmesi, kapıda güvenliğin bulunmasını zorunlu kılıyor. Bakanlık tarafından bu tür personele ödenek ayrılmadığından bazı okullar bu ihtiyaçlarını yine velilerden para toplayarak karşılamaya çalışıyor. Karşılayamayan okullarda ise güvenlik sorunu yaşanıyor. Devlet tarafından ders kitapları ücretsiz olarak dağıtılıyor. Fakat bunun yanında tüm okullarda öğrencilerin yardımcı kitaplar satın alması da isteniyor. Hangi yarımcı kitapları alacakları liste halinde kendilerine verilen veliler, doğruca kırtasiyelerin yolunu tutup ek bir maliyete daha katlanmak zorunda bırakılıyor. Üç çocuk okutan bir ailenin yıllık masrafı yaklaşık 3 bin TL'yi buluyor. Asgari ücretin yaklaşık 900 TL olduğu göz önünde bulundurulursa velilere yüklenen yükün aslında ne kadar ağır olduğu da ortaya çıkmış oluyor. Ekonomide pembe tablolar çizen hükümet, eğitim alanında da birçok maliyeti velilerin sırtına yüklüyor. Para ödemeleri için sürekli öğrencilere baskı yapan okul idareleri ise isyan eden velilerle, ödenek vermeyen Bakanlık arasında kalıyor.