Ölüm hak, ölüm gerçek

"Namazı kılın, zekatı verin. Kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görür" (Bakara, 110).İhsan sırrına erebilmek için Allah'ı (cc) çokça anmaya, sık sık hatırlamaya ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Masiva anlamındaki dünya  kimi zaman bizleri kuşatıyor ve Allah'ı anmamıza engel teşkil ediyor. Hele insan bir gün toprağın altına gireceğini hatırlamazsa nefsin ve şeytanın oyuncağı haline gelebiliyor. Tasavvufun öğretileri ile henüz tanışmamış olan bazı insanlar sanki hiç ölmeyecekmiş gibi hayata bakıyorlar.Tasavvuf öğretileri bizlere her gün ölümü hatırlamayı salık veriyor. Her gün ölümünü düşünen insan bir başkasına kötülük yapabilir mi? Çalıp çırpabilir mi? Toprağın üstünde iken toprağın altına mutlaka gireceğini tefekkür eden insan dünyaya haris olabilir mi?Bir gün bedenini kurtların yiyeceğini bilen insan cömert olmaz mı? İyiliksever, yardımsever olmaz mı?Bir gün gelir insanoğlunun dilleri söylemez olur, yakınları onu bir an önce toprağın altına koymak isterler, bedene sevimlilik veren ruh bedenden ayrılmıştır. İnsanı teneşirde başlayan bir sorgu sual süreci beklemektedir. İnsan amel defterini solundan mı, arkasından mı, sağından mı alacağını bilemez.Bu insan hiç başkalarına kötülük yapabilir mi? Gıybet edebilir mi? Yalan söyleyebilir mi? İftira edebilir mi?"Herhangi bir müminin Allah korkusundan sivrisineğin başı kadar da olsa gözünden bir damla yaş çıkar, sonra sıcaklığı yüzüne değerse, Allah-ü Teala ona cehennemi haram kılar" (Taberani ve Beyhaki)."Allah korkusundan müminin kalbi ürperdiği vakit, ağacın yaprakları düşer gibi günahları dökülür" (Taberani ve Beyhaki).Allah'tan korkmak O'nun rızasını kazanamamaktan korkmak, O'nun sevgisine layık olamamaktan dolayı üzülmek anlamındadır. Al-i İmran suresinde "Allah'tan nasıl korkmak gerekirse öylece korkun" buyruluyor. İnşallah bu emri yerine getirebilen güzel kullardan oluruz.